- Kategori
- Gündelik Yaşam
Sözde sözler verenlere!
Sözlerimiz kişiliğimizdir! İlkel karakterler tek gecelik sözler verirler. Küçük dünyalarını komplesklerinin komplo tekmeleriyle döndürürler. Sözde sözler vererek Yaradılışın sadece inorganik boyutunda kalırlar. Peki söz nedir? TDK' na göre söz” Bir düşünceyi eksizsiz olarak anlatan kelime dizisidir.” Kelime dizisi deyip geçmeli mi acaba? Bence kişiliği oluşturan değerler dizisidir sözler. Öyle ya insanların kişilikleri vardır. “Kişiliksizlik” bile kimlik göstergesidir kişilik oluşumunda yer alan. Bu doğrultuda yaşayanların, egoizm soslu yaşamları o kadar sığdır ki, anların gözyaşı şerbetiyle nasıl tatlandığını bilemezler. Henüz tanışmamışlardır çünkü emek denilen savaşçıyla! Onlar birer “bilgi çapkını”dır. Nerde albenisi olan kelime oyunları varsa onları satarlar janjanlı paketlerle nöbetçi beyinlere. Geçicidir bilgi çapkınlarının kutsal alandaki zaferleri. Hevesleri bir daha ki emek hırsızlığına çıktıklarında kursaklarında demir atacaktır. Bilgi emeğin yumurtasıdır. Kabuğu ancak azimle kırılırsa şekilli olur, cehaletle tutulursa ellerden kayar gider. Bilgi çapkınlarının ganimetleride bu kadar olur talan ettikleri zihinlerden. Cahillik uykusundan arada kalkıp esneseler bile tembellik yatağının kuştüyü yumuşaklığı sarmıştır her kıvrımlarını. Oysaki gerçek bilgi ortapedik beyinlerde yer alır sadece. Düşünce şekli zaten doğru olduğundan baş ağrısı yapmaz davranışları. Verilen sözler tutulmadığında baş ağrıtır bilirsiniz. Beynimiz adres değişikliği yapılmış mesajlar yollamaktaysa alıcılar bekler kapımızda bezmeden.Bu bekleyiş ilk çocukluk dönemimize dayanır. Erken çocukluk dönemine yani. Bu dönemdeki çocukların sorunlu davranışlarını düzeltmenin yollarını irdelersek bunlar çocuğu ciddiye almak, çocuğu küçümsememek, çocuğa yalan söylememek, kendi seçimini yapmasına izin vermek ve sözünde durmak gelir. En son maddeye dikkat edelim: Sözünde durmak! Yani gelecekteki büyük dünya için küçük dünyalarındaki sorunları birincil olarak yok etmek adına bu erdemleri kazandırmalıyız geç kalmadan. “Söz vermek borçtur” hadisinde olduğu gibi borcumuzu ödemeyi bilmeliyiz. Eşses sözcükler zihnimizde birdirbir oynarken hangi anlamsallığı yükleyerek söz verdiğimizi unutmayalım. Zaman gardolabında yaşam bizim istediğimiz kıyafetleri giyer ama kader takılarımızı bizzat seçer. Kıyafetlerimize uysun uymasın. İşte tam bu durumda çocuklarımızın ruhlarına doğruluk erdemini giydirelim ki, hayat onlar için kimseye “kral çıplak” deme hakkını vermesin. TUBA AKAR tubaakarkayserili@hotmail.com