- Kategori
- İlişkiler
Sözler acıtır

Bir insanı en çok ne yarayabilir? Bir tokat mı? Sanki değil ... Küçükken annemizden, öğretmenimizden çoğumuz bir tokat yemişizdir veya kaba etimize vurulmuştur. Hiç olmadı cetvel tadına bakmışızdır sağolsun öğretmenlerimiz. (tabi şimdi bunlar yok diye varsayıyorum) Ama bunların hepsi geçmişte kalır, unutulur. Annemize, bazen saç başa girdiğimiz kardeşimize veya bir arkadaşımıza kinimiz olmaz. Fakat insan kendini acıtacak bir söz duydu mu, bazen bunun gerçek olmadığını bilse de veya karşı taraf "sırf canını acıtmak için dedim" dese de yetmez . Evet yapılan şey amacına ulaşmıştır. Canınız gerçekten acımıştır. Belki duyduğunuz sözün gerçek olmayışı en çok canınızı acıtır. Bile bile bir insan inanmadığı birşeyi söyler ve özür diler. Keşke dersiniz , keşke vursaydın, canım bu kadar çok acımazdı. Ama acımıştır bir kere. Hiç bir söz, hiç bir özür geri döndüremez artık hiç birşeyi. Çünkü en büyük silahtır söz ve karşınızdaki arkadaşınız, eşiniz, anneniz veya kardeşiniz, bunu yapan her kimse bunu bile bile herşeyi yok eder o anda. Artık söyleyecek söz kalmaz bazen, kelimeler biter , diyecek bir şey kalmamıştır. Sizin aklınıza öyle bir kazınır ki her an aynısını bir daha yapar mı, bir daha bu kadar acımasız olur mu korkusu yaşarsınız. Ve kendinizi geri çeker, tüm konuşmaların, yaşananların yalan olduğunu düşünürsünüz. Öyle yaaa, sen ne yaparsan yap bir sözle silinebilir tek bir hırsa, bir anlık sinire... Belki de bunu yapan kişiye anlamsız gelir üzüntünüz, hayal kırıklığınız.
Bir sözün kolayca bir özürle döndüğü , ortadan kalkabileceğine inanır. Özür diledim ya der , geçsin ister. Oysa geçmez, aklınızın bir köşesinde dolanır durur. Nasıl bunu der bana, oysa bana şunu diyordu, şimdi tam tersini söylüyor, ona güvenmemeliyim demek ki, söylediğinin bile arkasında değil, söylediğinin ne anlama geldiği bilmiyor , bunun canımı acıtacağını bile bile söyledi, demek ki beni sevmiyor, şimdi ne dese umurumda değil, bir daha aynısını yapar demek ki.... Aklınızdan bin bir cümle geçer. Yani gerçekten görev tamamlanmıştır. O anlık sözler canınızı tokattan çok acıtmıştır. Ve hiç bir zaman geri dönüşüm kutusuna atılmayacak şekilde, masaüstünde size bakar durur
...