Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Kasım '11

 
Kategori
Güncel
 

Sözlükler kapanmıyor

Sözlükler kapanmıyor
 

Ekşi Sözlük


Onlarca yıl önce gazetelerin en başta gelen promosyonlarından biri de sözlük,ansiklopedi vermekti. Meydanı boş bulan gazete, bilmem kaç kupon toplayana 'Meydan Larousse' verir, millet de üşenmez, işi gücü bırakır, ''Aman sabah hemen keselim sonra mazallah unuturuz'' falan diyerek elde makas kuponları özenle keser, evde bir bakışta görülebilecek yerlere, muhtemelen televizyon üstündeki biblonun altına falan istif ederdi.

Son kupon da kesilince evin beyi gazete bayinde soluğu alır, ilk gün hariç bir daha yüzüne bile bakılmadan önceleri çekyatın kitaplık kısmında, sonra da toz tutuyor denerek muhtemelen odunlukta yaşamına devam edecek kalın kalın sözlüklerle, ansiklopedilerle eve dönerdi. 

Gazetelere kızan yayınevleri, haksız rekabetten falan sözedince bu sefer gazetelerdeki köşe yazarlar ''Kültür hizmeti bu, kim ki halkın cahil kalmasını ister işte onlar bu promosyona karşı çıkar'' diyerek yargısız infaz yaparlardı. 

Şimdi bir köşe yazarının ''Ekşi Sözlük kapatılsın'' diyerek bir kampanya açtığını duyunca aklıma o eski promosyonlar ve 'Sözlüksever' köşe yazarları geldi, eee nereden nereye, dünya değişiyor tabi...

Ekşi Sözlük, Uludağ Sözlük, İnci Sözlük, aslında adı sözlük kendileri 'şimdilerde' sohbet, muhabbet, eğlence mekanları. Bir zamanlar, Ekşi ile başlayan güzel bir 'radikal' eylem vardı. Dar kalıpları kırıp insanlara, olaylara, nesnelere farklı gözlerle bakmak ve o gözlerle bakanların insanlarla bunu paylaşması, böylece de okuyuculara yeni bakış açıları kazandırmak amaçlanmıştı.

Örneğin 'koltuk' dendiğinde her sözlükte muhtemelen 'kol dayayacak yerleri olan geniş sandalye' diye bir açıklama bulunabilecekken internet sözlüklerinde, 'siyasi parti başkanlarının ıssız bir adaya düştüğünde yanında götürmek isteyeceği 3 şeyden biri' ya da 'Babaların evde televizyon karşısında geçen ömürlerindeki en iyi arkadaşı'  şeklinde yer alıyordu.

Sonra her sözcük, her olay, her kişi tek tek tanımlandı, tüketildi. Güncel olaylar hakkında açılan başlıklar, olaylar üzerinde yorumlar, dedikodu derken taraflar oluştu, sözlükler farklılaştı. İmam Hatip Liseliler Sözlüğü bile çıktı, sözcükleri kendi bakış açılarıyla yazmaya başladılar. Sonra da işin suyu çıktı, eski iyiler bıraktı yerlerine gelenler ise zaten her şeyin yapılıp tüketildiği bir mecrada yapacak bir şey bulamayıp sağa sola saldırmaya başladılar. Tek kazananı,sitenin sahibi olup reklam gelirinden para kazanan üç beş kişi dışında kimseye ciddi anlamda bir katkı sağlamamaya başladı.

Geçenlerde bir gazeteci, 'sözlükler kapatılsın' denmiş. Kişisel düşüncem sözlüklerin, gençlerin gazını alıyor olmasından dolayı aslında iktidarlar için son derece faydalı yerler olduğudur. Düşünsenize para verseniz olmayacak bir şey, sokaklarda 'iş yok, okul harçları zamlanıyor' falan diye bağıra çağıra isyan edecek kanı deli gibi akan milyonlarca delikanlıyı, beş dakika sonra kimsenin yüzüne bile bakmadığı şeyler yazarak ekran başına kilitliyorsunuz. Arada bir de Okan Bayülgen gibi televizyoncular kendilerinden bahsediyor, var mı bundan daha iyisi?

Sözcüklerle hayatını kazanan bir gazetecinin, sözcüklerin ortak ikametgahı olan sözlüklerin kapatılması talebini  anlamak bana bu yüzden çok zor geliyor. Bırakın yazsınlar, bırakın oyalansınlar. Ne yapsınlar yani ağabeyleri gibi meydanlara çıkıp, iş, özgürlük falan diye mi bağırsınlar?

Eskilden maçlarda direkt olarak 'hakemin cinsel tercihi iddiası' seslendirilmezken, yanlış gördüğü veya kurallara uymadığına inanıldığında, ''Hakemin eline sözlük, gözüne gözlük'' diye bağırılırdı. Hayata başka gözlüklerle bakmayı öğretme iddiası ile yola çıkan sözlüklerin gençleri bu kadar pasifize ettiğini iktidarlar görebilseler, eminim her eve bedava internet bağlantısı ile bilgisayarı kendi elleriyle verirler, yeter ki toplumsal muhalefeti susturabilsinler, o kadar masrafın lafı bile olmaz.

Kısaca, sözlükler falan kapanmaz çünkü hiç bir iktidar buna izin vermez, o yüzden rahat olun, yazmaya devam gençler, hem bu yağmurda, karda kışta kim sokaklara çıkıp gösteri falan yapacak, babaevinde sıcacık odada annenin yemeklerini yemek varken, değil mi?

 
Toplam blog
: 344
: 1122
Kayıt tarihi
: 22.07.09
 
 

Okur yazarım. Okur yazarlıktan kastım, okuduklarımı yazmamdır ki, bu yazılarımı genellikle 'kitap..