Spirutus santus!

Ruhumu serbest biraktim bu gunlerde!!!...Bereketli topraklar nasil biraz tohumlama, sulama ve nadasla turlu turlu bitkilere yasam sansi veriyorsa, ben de ruhumu cesitli fikirlerle mesgul edip, kontrolunu saglamaktan vazgectim.
Bilirsiniz, ruh basibos kalinca, ucsuz bucaksiz bir hayal dunyasinda dolasip durur Bu cesit bir aylaklik karsisinda, ruhun kurmadigi bir hayal, duslemedigi bir gelecek, yaratmadigi tuhafliklar olmazsa olmaz.

Amaci olmayan bir ruhun yolunu kaybedebilecegini soylemis bir filozof! Belirsiz ve karmasik sorunlardan gecen bugunun Turkiyesinde, hepimizin yolu az biraz bu sorunlardan geciyor saniyorum, kimi zaman filtreden akis hizina ayak uyduramadigimiz anlarda, bu sorunlar cig olup buyuyor, buyuyor ve iste o an, ruhuma edebilecegim en buyuk iyiligin onu basibos ve serbest birakmak olacagini dusunuyorum.

Icinde bulundugumuz Turkiye sartlarinda, ezilen, buzulen ruhum serbest kalinca, ozgurce diledigi yerlere gidebilsin, diledigi cilginligi, asiligi, serseriligi yapsin istiyorum.
Cunku, yasimin ve kafa yapimin beni belirli bir olgunluk seviyesine tasidigi su zaman dilimi icerisinde, en azindan ruhuma yapabilecegim iyilik onu serbest birakmak olacak.

Ama hesabini iyi yapamadigim bir sey var ruhumun serbest kalisinda; Ruh serbest kalinca, onu durdurmanin yolunu henuz kesfedebilmis degilim, ama careler tukenmez degilmi?

Balnea, vina, venus corrumpunt corpora nostra,
Sed vitam faciunt, Balnea, vina, Venus......

Gunleriniz aydinlik, ruhlariniz neseyle dolu olsun.....


LKing