Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ağustos '16

 
Kategori
Futbol
 

Spor Toto Süper Lig Turgay Şeren Sezonu - 1.Hafta - İstanbul Başakşehir FK - Fenerbahçe SK

Spor Toto Süper Lig Turgay Şeren Sezonu - 1.Hafta - İstanbul Başakşehir FK - Fenerbahçe SK
 

Spor Toto Süper Lig Turgay Şeren Sezonu - 1.Hafta - İstanbul Başakşehir FK ile Fenerbahçe SK karşı karşıya geldi.


Bayanlar, Baylar! Merdivenden kayanlar;
 
Spor Toto SüperLig Turgay Şeren Sezonu tüm futbol severlere hayırlı olsun!
Ligde yer alan tüm takımlarımıza başarılar diliyor, keyifli bir sezon geçireceğimizi ümit ediyorum.
 
Hemen söyleyeyim, bu sene favorim Beşiktaş, plase Fenerbahçe, sürpriz ise Galatasaray...
 
21 Ağustos akşamı oynanan İstanbulBaşakşehir – Fenerbahçe maçı ile dün akşam oynanan Grasshoppers – Fenerbahçe UEFA AvrupaLigi play-off turu rövanş maçının ikisini birlikte tek bir yazıyla yorumlamak istedim.
 
İstanbulBaşakşehir – Fenerbahçe
 
Maç öncesinde futbol kamuoyunda oluşan ortak kanaat Fenerbahçe'nin en çok zorlandığı deplasmanlardan biri olan İstanbulBaşakşehir maçında sarı kanaryaların puan bırakacağı yönündeydi.
 
Nitekim öyle de oldu! Açıkçası bir Fenerbahçe taraftarı olan bendeniz de bu kanaate maç öncesinde ortaktım.
 
Neden mi? Hemen açıklayayım.
 
Hepimizce malum... İstatistikler asla yalan söylemez.
 
Fenerbahçe, rakibiyle deplasmanda yaptığı 8 lig maçından sadece birini... Evet, doğru okudunuz sadece birini kazanabildi. Deplasmandaki 6 müsabakayı yitiren sarı-lacivertliler, birinde ise berabere kaldı.
 
Dolayısıyla Fenerbahçe ne vakit bir İstanbulBaşakşehir deplasmanı oynar, bilin ki o vakit bu maçın doğal favorisi istatistiki olarak zaten İstanbulBaşakşehir'dir.
 
İstanbulBaşakşehir, AbdulahAvcı liderliğinde geçen iki sezonu 4. sırada bitirerek önemli bir başarıya imza attı. Ayrıca elde ettikleri bu sıralamayla üst üste iki kere de Avrupa Kupaları'nda boy gösterdiler. Bu sene de aynı başarısını tekrarlayacak, hatta sıralamada kendine daha üst sıralarda yer bulabilecek güçte, kaliteli bir takım oldukları herkesce malum...
 
Kendi sahasında ve Fenerbahçe'ye karşı oynamanın sağladığı motivasyonla da 2016 - 2017 sezonuna 3 puan alarak iyi bir başlangıç yaptılar.
 
Fenerbahçe'ye gelince, sarıkanaryalar her daim düşük tempo ile oynuyor. Sezonun ilk maçı da son maçı da olsa bu gidişat hiç değişmiyor. Modern futbol göz zarafetinden genel olarak uzak, sürekli kora kor mücadelenin olduğu, daha ziyade duran toplardan gol bulunan, olayların orta sahada çözümlendiği, hızlı ve tempolu bir oyun haline geldi.
 
Dolayısıyla Fenerbahçe modern futbolun gereksinimlerinin hemen hemen hiçbirini yerine getiremiyor. Forvete değil RVP'yi, tillahını da koysanız, o topu ceza sahasının içine taşıyamadığınız takdirde, oyuncu her kim olursa olsun şamar oğlanına dönüyor. Not: Daha önce de yazdım. RVP üçe beşe bakmadan satılmalıydı. Amma ve lakin hiçbir kulüp o çılgın paralara abiyi almaya razı olmadı.
 
Ligin ilk maçının 2. dakikasında EdinVisca'nın yoklama macunu niyetine çektiği ilk şut, akıllı olun mesajı veriyorken, çok değil bir dakika ardından Mossoro'nun ceza alanı dışından yere çarparak köşeye gönderdiği şut ağlarla buluşuyordu.
 
Fenerbahçe yediği golden sonra 80'li dakikalar başlayasıya da oyunun kontrolünü ele alamıyordu. Bunun nedeni ise; Fenerbahçe'nin İstanbulBaşakşehir'in orta alanda kalabalık presi sonrası pas yapmakta ve oyun kurmakta zorlanmasıydı.
 
Başakşehir gol sonrasında defans bloğunu geriye yaslayarak, temkinli ve konsantre bir savunma oyununu tercih etti. Peki, çok mu iyilerdi? Yoo... Hiç de iyi değillerdi. Fakat Fenerbahçe'yi yenmeye bu oyunları yetti. Yanlış anlaşılmasın keramet İstanbulBaşakşehir'de gizli falan değil... Fenerbahçe'ye karşı oynayacak herhangi bir takım aynı prensibi uyguladığında, yani disiplini ve kondisyonunu maçın bütününe yaydığında, yerinde presle karşı tarafın oyununu bozduğunda 1 puanı zaten cebinde... Kaliteli bir forveti varsa ve yakaladığı fırsatı affetmezse 3 puan bile içten değil...
 
Her şeye rağmen Fenerbahçe son 10 dakikalık periyot da en azından 1 puanı kurtarabilirdi.
 
MiroslavStoch'un Fernandao'ya yarattığı pozisyon ciddi bir fırsattı, İstanbulBaşakşehir defansının yerinde müdahalesiyle etkisiz hale getirildi.
 
Fernandao'nun kafasında direkten dönen, ardından da Van Persie'nin tamamlamaya çalıştığı pozisyon ise inanılmazdı. Volkan Babacan muazzam bir şekilde topu kurtardı. Helal olsun! İşte iyi kaleci bu gibi pozisyonlarda devleşir, imkansızı kurtarır. İyi forvetse atılamayacak pozisyonu gole çevirir. Sen çaktın köfteyi... Uzatmıyorum.
 
AlperPotuk'un golü net ofsayt.... Üzerinde durmaya gerek dahi yok!
 
EmreBelezoğlu'nun yaptığı kontrolsüz hareket için verilen direkt kırmızı kart gayet yerinde...
 
MehmetTopal'ın pozisyonu Emre Belezoğlu'nun hareketiyle akraba olsa da bana kalırsa turuncu kartlıktı... Ayağından açarak, kaybetme riskiyle karşı karşıya kaldığı topu tekrar kazanmak isteyen MehmetTopal topa kontrolsüz bir hamle yaptı. Aslında topa teması açıkça görülse de pozisyonun devamlılığına bakıldığında rakibinin kaval kemiğine taban basıyor. Fakat bu konuyu da uzatmaya değmez. Zaten her iki oyuncu da sıcak sıcak, dumanı tüten tazelikte ikişer maç cezalarını da aldılar...
 
Bazı spor yazarları Emre Belezoğlu'nun Emmanuel Emenike'ye kasti olarak girdiğini söylüyorlar.
 
Ben her iki pozisyonda da kasıt olmadığı kanaatindeyim. Dolayısıyla spor otoritelerinin bazılarının daha ilk haftadan eyyam ağalığı yapmalarına lüzum yok.
 
Maçın hakemi AliPalabıyık ise fena maç yönetmedi. Kendisini tebrik ediyorum.
 
Her ne kadar daha ilk hafta olsa da benim Fenerbahçe taraftarına naçizane tavsiyem şu:
 
Sabırlı olun demeyeceğim. Çünkü içinde bulunduğumuz durumun sabırla düzelecek bir yanı yok. Takımın, oyunun her iki yönünü çok iyi oynayan iki orta saha oyuncusu olursa, buna SalihUçan ve AlperPotuk'un dikine ve adam eksilten oyunları eklenirse, her ikisinin de uzun soluklu olmayan maç içi performansları düşüşe geçtiğinde, Aatif Chahechouhe ile değişikliğe gidilirse ortasaha sorunu bir nebze çözülebilir.
 
Fenerbahçe'nin forvet sorunu falan da yok! Deplasmanlarda EmmanuelEmenike'yi 11'e koyarsın. Orta sahadan ve kanatlardan iyice beslersin. Yorulunca maçın karakterine göre RVP ya da Fernandao'yu kullanırsın. Bana soruyorsan ben, Fernandao'yu tek geçerim. RVP'nin kepek şampuanı reklamında oyuncu olmaktan başka bir iş yapacak hali kalmamış.
 
Kendi sahanda çift santrfor çıkarsın; Bunlardan hiçbiri de RVP olmaz. Hangisi oyundan düşer o zaman RVP usta ayak olarak oyuna dahil olur.
 
Kısacası Fenerbahçe, ortasaha ve kanat organizasyonlarını çözdüğü takdirde, rotasyonunu doğru ayarladıktan sonra süperlig ve UEFAAvrupaLigi'inde sorun yaşamaz.
 
Bu arada Dick Advocaat'a da bir parantez açmak Allah'ın emri... İşi zor, bu kadar geç başına geçirildiği bir takımı, baskının her geçen hafta arttığı bir ligde şampiyonluğa taşımak cidden stresli bir iş... Ben kendisinin deneyimine inanıyorum. Kimseye kulak kabartmadan kendi bildiğini yapacak. Sonunda da mevcut koşullar dahilinde başarılı olacak.
 
Bence bu sene Fenerbahçe hedefini azıcık küçültebilir. Bence ligde ilk üç gayet makul bir hedef, Türkiye Kupası'nda çeyrek ya da yarıfinal gayet şık, UEFA liginde de gruptan çıkmak başarı sayılmalıdır. Beğenmeyene anlatacağım masal çok... Kırmızı Başlıklı Kız'a ne dersiniz?
 
Grasshoppers – Fenerbahçe
 
UEFA AvrupaLigi demişken, gelelim Grasshoppers maçına; Efendim malumunuz gavurca “grasshopper” dediğimiz şey, dilimizde 'çekirge' manasına geliyor. Bu nasıl çekirgedir derseniz, bir sıçrarsın çekirge '3', iki sıçrarsın çekirge '2' şeklinde '5'lik simit olan bir çekirge derim.
 
Bu da zaten maçın kısaca yorumu olur...
 
Son olarak gelelim UEFA AvrupaLigi kura çekimi sonuçlarına...
 
Grubumuzdaki takımlar ManchesterUnited, Feyenoord ve Zorya Luhansk... Fenerbahçe en iyi ihtimalle Manchester United'ın ardından ikinci olur. Feyenoord bir Hollanda ekolü... Yabana atılacak türden bir takım değil, zaten yanılmıyorsam geçtiğimiz yıllarda oynadığı iki müsabakada da Fenerbahçe, rakibine mağlup olmuş. ZoryaLuhansk ise bir Ukrayna takımı... Yani bu da bol pres ve sabır demek ki Fenerbahçe'ye bunlar hepten ters gelir. Ben her şeye rağmen, karın ağrılı bir süreç sonrasında sarı kanaryaların grupta ikinci olacağını öngörüyorum.
 
Ayrıca, Konyaspor ve Osmanlıspor'a da Avrupa Kupalarında başarılar diliyorum. Ülke puanına şiddetle ihtiyacımız var.
 
Gelecek haftaya kadar sağlıcakla kalın!
 
Toplam blog
: 4
: 62
Kayıt tarihi
: 14.04.16
 
 

1975, İstanbul ..