Sporu nerede yapacağız

Futbol takımları içerisinde pek çok takım olmasına rağmen; herkes hep "Üç Büyükler"den bahseder; sonra da kızar neden “üç büyükler” var diye… Bu onların değil, takımına sahip çıkmayanların suçudur. İstanbul'da 3 tane büyük takım var da Ankara'da niye yok çünkü Ankara taraftarı takımlarına sahip çıkmıyor, sahip çıksalar 3 büyük değil 6 büyük olur.

Bu Ankara seyircisinin suçu; çünkü daha doğru dürüst standartlara uygun stadı bile mevcut değil, fakat İstanbul daha bir farklı; stadına, maçlarına sahip çıkıyor. Ankara seyircisi İstanbul seyircisi gibi yağmur, çamur, kar ve soğuk demeden takımını desteklemeye maça gitmiyor.

Takımının maçlarına gidilmezse, peki nasıl takım büyüyecek. Örneğin; 19 Mayıs Stadı çöküyor deniliyor fakat hala bu stadda maçlar yapılıyor. İstemeden büyük olunmaz, Fenerbahçe stadına giden taraftarın cebinden 45 milyon civarında para çıkıyor peki Ankaragücü taraftarı ne yapıyor en fazla 10 milyon veriyor onu da vermeden girme yolları arıyor, ondan sonra da takıma eleştiri yapar.

“İğneyi kendine çuvaldızı başkasına batır” misali taraftar önce gönülden isteyip elinden geleni yapıp takımına gerekli desteği vermeli, sonrasında hesap sormalı. Eğer bunlar yapılırsa; zaten yönetici de takımı büyük yapma konusundaki desteğe cevapsız kalmaz, stadın güzelleşir takım başarılı olur o zaman büyük takım olma yolunda başarılı işler yapmış olursun.

Tesisleşme konusunda Avrupa ile aramızda uçurum varken hala açılmış olan parklar bile kapatılıp yerine başka şeyler yapılıyor, bu zihniyetten kurtulmalıyız. Seyirci sayılarımızı artıramazsak futbolumuzdan ve futbolcumuzdan ne bekleyebiliriz ki.

Spor salonu olmayan okullarımız var. Bu bizim ayıbımız başımıza seçtiğimiz yöneticilerimiz kendi menfaatlerini değil çocuklarımızın menfaatlerini düşünmelidir. Onlar düşünmezlerse onları seçerken bizlerin düşünmesi gerekiyor.

Bugün başkentimizin stadı yıkılma tehlikesi geçiriyorsa bu kimin suçu bunun üstünde ciddi şekilde düşünüp bu tür ayıplarla karşılaşmamak için ne gerekiyorsa yapmamız lazım.