Stres ve Rahim içi gelişme geriliği (I.U.G.R)

Anne adaylarının gebelik muayenelerinde en çok merak ettikleri “bebeğimin  cinsiyeti ne? Bebeğim kaç kilo?”

Bebeğin kilosunu etkileyen bir çok faktör olmakla beraber en önemli kontrol edilebilen faktör, annenin stresli halidir. Annenin yaşam içindeki kronik stresine birde hamilelik dönemi ve doğum endişeleri eklendiğinde bebekte gelişme geriliği başlayabilir.

Stres; bedende savunma mekanizmalarını devreye sokan korkunun ifadesidir. Günümüzde çok moda olan stresli olma hali, modern yaşamın bize yüklediği  başarı koşullanmaları, hedefler, değer algıları, yaşam algısı, rekabet ortamı, yarışı kazanmak için hızlı  olma gayretleri, varoluş programıyla uyumlu değildir aslında.

Varoluş programına aykırı yazılan bilinçaltı yazılımları ile beden çalışırken savunma mekanizmaları devrededir.

Bayan H.T 6 haftalık hamileyken ilk muayenesine geldiğinde gergin bir beden ve panik halindeydi. Hikayesinde 1 düşük, 1 dış gebeliği vardı. İlk endişesi dış gebelik olur muyum?  Muayene sonucu bunun olmadığını görüp rahatlasa da ilk 3 ay acaba düşük olur mu endişesi tüm bedenine hakimdi. Sorunsuz biten 3 aydan sonra H.T nin  panik hali her muaynede  devam ediyordu. Ultrasouna “bebeğim de sıkıntımı var” bakışlarıyla, endişeyle bakıyordu.

Nitekim 22 haftalıkken bebekte gelişme geriliği başladı. Endişe ve korku (neden ne olursa olsun) bedende savunmaya yönelik  stres hormonlarını açığa çıkarır. (Adrenalin-noradrenalin- kortizol) Stres hormonlarının etkisiyle bebeğe giden kan damarlarındaki daralma, bebeğin beslenmesini ve dolayısıyla gelişmesini olumsuz etkiler. Ayrıca annedeki stres hormonları bebeğe geçerek bebeğin bedenine ‘tehlike var’ mesajını yayar.

Tehlike altındaki beden tüm enerjisini hayatta kalmaya kullanır ve gelişme duraksar.Zaman korunma zamanıdır. Zira tüm canlılarda var olan program öncelikle hayatta kalmak, sonra gelişmektir. Stresin baskısı altında bebeğin bedeni gelişmeyi erteler. Yani anne karnında gelişme geriliği başlar.

Bu bilgiler doğrultusunda bayan H.T nin korkuları, endişeleri üzerine çalışmamız gerektiği apaçık ortadaydı.

Yaptığımız enerji çalışmaları, bilinçaltı yeniden yapılandırma, hipnoz H.T nin bedeninden ihtiyacı olmayan korku ve endişeleri akıttı. Bebeği 4 hafta sonra  olması gerektiği ölçülere ulaşmıştı. Sonuçta H.T 3.800 gr gayet sağlıklı bebeğini huzurlu bir şekilde kucağına aldı.

www.ayseduman.com