Şu FETÖ'nün işleri...

Habere bakın … “FETÖ, ABD’den bu yıl "yarım milyar dolar" aldı.. İyi mi..?

 

Kim kimi dolandırıyor, hiç belli değil.! Koca bir ABD, bir mecnunun eliyle nasıl dolandırıldığını açık eder mi? 

 

FETÖ denen adam, Türkiye’yi soydu, soğana çevirdi.. Ne varsa, “Afrika’daki garibanlara yardım yapıyorum,” diye ABD’ye aktardı. 

 

Bütün milleti de “Himmet edin, maaşlarınızın bir bölümünü de bize aktarın..” diyerek haraca bağladı. Bunlar içinde ne Profesörü kaldı, ne Generali kaldı; tümü de zokayı yuttu.. Sonra zamanı gelince ve bütün topladıkları yetmeyince, bütün ülkeyi yutmak için 25 Temmuz’da Darbe’ye kalkıştı.. Buna, Atatürkçü geçinen ordumuz alet oldu. Neyse ki, halkımız, “Ne oluyor yav,” diye uyandı da (Ne zaman uyanacağı belli olmuyor..) Adamların bir bölümünü Devlet çarkından uzaklaştırmak mümkün oldu. 

 

Ama adam ahtapot gibi bütün devlet düzenlerine girmiş, eğitimlerine el atmış; her yerde yüzlerce, binlerce okul kurmuş… Bu okullar çarkın parçası olarak çalışmaya başlamışlar ve FETÖ’ye milyarlarca dolar kazandırmaya  devam etmişler.

 

Şimdi bu durumda; bu Mecnun’a hala yılda Yarım Milyar Dolar öderken, ABD çok akıllı olduğu düşüncesinden vazgeçer mi? Dolandırıldığını nasıl itiraf eder. Ve tutup, FETÖ’yü yakalayıp, “Beni de dolandırmış..” deyip , o adamı size teslim eder. Bu durum, fena halde ABD’nin gerçek yüzünü göstermek değil midir?

 

Onlar itiraf etseler de etmeseler de, dünyanın aydın insanları, neyin olduğunu, neyin olmadığını açık seçik görüyorlar… ABD’nin FETÖ’nün altında kalıp, nasıl faka bastığını, nasıl haraca bağlandığını açık açık görüp, itiraf ediyorlar.

 

Bir tek itirafa yanaşmayan, ABD’nin kendisi… FETÖ’yü teslim etse, kendisinin de bir sürü sırları FETÖ’ye birlikte gidecek… Başka bir ülkeye sürgün etse… Zaten bütün ülkeler ABD olmuş çıkmış… Nereye göndersin.

 

ABD bir rezillikle birlikte yaşayıp duruyor. Başı önüne eğik ama ne yapacağını bilmiyor. Bir çılgın adam, bütün dünyayı dolandırdığı gibi de ABD’yi de dolandırmış ve hala dolandırmaya devam ediyor…

 

ABD şimdiye kadar nice diktatörlerle, nice zalım şeyhlerle, üç kağıtçılarla, silah tüccarlarıyla, dolandırıcılarla anlaşmış, sevişmiş bir ülke ama belki de şimdiye kadar bu kadar pişkin bir dolandırıcı görmemişti. Görmemiştir… Onun için şaşkın.. Onun için olup bitene sersemlemiş bir şekilde bakıyor ama hala durumu anlamıyor. Veya anlamamazlıktan geliyor. 

 

ABD,  Orta-Doğu’nun ve Suriye’nin ve Türkiye’nin bütün sırlarını  Reza Sarraf aracılığıyla, döküp, saçıp anlamak istiyor ama, yanlış ata oynuyor.. Orada işler belli, ayan beyan , daha fazla bir şey çıkaramazsınız. O konuda zaten bildiğinizi biliyorsunuz. Bilmediğiniz ise , aslında FETÖ ve şürekasında… Ona da cesaret edemiyorsunuz. 

 

Korkunuz niye?

 

Hani Türkçe’de bir söz vardır : “Dağda dana dolaşır, .oku bana bulaşır…” der. Adam aranızda dolaşıp duruyor… (Gezdiği yerde rahat durmaz ki…) Ne film çevirdiğini anlamıyorsunuz bile. Neredeyse adamın dolandırmadığı kimse kalmamış yeryüzünde… Siz sonuncususunuz ve hala haraçtasınız. Eğitim sistemini kendine bağlamış. İşte haber:

 

“FETÖ’nün yasadışı faaliyetlerini soruşturan Avukat Robert Amsterdam, örgütün 140 ülkedeki 2 bin okulunda üstü örtülü olarak siyasi faaliyetlerde bulunduğunu söyledi. Amsterdam, örgütün sadece bu yıl ABD ekonomisinden eğitim amaçlı yarım milyar dolar çektiğini belirtti.”(milliyet.com.tr. 5.11.16)

 

Şimdi bu lafı nasıl eğip bükeceksiniz… Bilmem ki?

 

Belki de, “Siz tanıyamamışsınız ama FETÖ büyük adam..!” mı diyeceksiniz. Blof’ü yutacaksınız. Hani siz her zaman “poker face” adamlardınız. Yüzünüzün yavaş yavaş düştüğünü görür gibi oluyorum. 

 

Açıkça FETÖ bizi haraca bağladı; soymadığı adam bırakmadı.. Profesöründen, Paşa’sına kadar.. Tamam tamam , anladık… Ama hani siz akıllı geçiniyordunuz. Hala adam sizi soymaya devam ediyor. Bu ne iştir.. Biz ABD’yi akılı adamların ülkesi sanırdık… Peki, ne oldu size, bir gariban Reza Sarraf’ın peşinde koştururken adam malı götürüyor; farkında değilsiniz. Böyle mi olacaktı..!? Gel de şaşma.. ABD’nin kimlerin elinde olduğuna inanma?

Ne iştir yarabbi…

 

Hey adam, gözünüzün içine bakarak malı götürüyor. Siz de seyrediyorsunuz. Uyanın be, uyanın artık. Hep biz mi dürteceğiz sizi.. Hiç mi kendiniz , düştüğünüz bu gaflet uykusundan uyanmayacaksınız. 

 

Bize kalırsa… ninni de yavrum ninni… Demek kolay da… Şu dünyada olanları kabullenmek hiç de kolay değil. Bir de akıllı geçiniyorsunuz … Vah olsun… Eyvahlar olsun.. Başka ne denir.