Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ağustos '09

 
Kategori
Deneme
 

Su gibi aziz ol!

Su gibi aziz ol!
 

Bu fotoğraf, tarafımdan Gümüşlük Akademisi'nde çekilmiştir.


Yaşamımızda renkler öyle göz kamaştırıcı ki… Mavi, yeşil, kırmızı…

Gökyüzünü seyre koyuluyorum bedenimin gündüze açılan pencerelerinden… Olanca gücüyle yağan yağmura takılı kalıyor gözlerim… Yağmur damlaları etkilemiyor, dağlara sırtını yaslamış, hırçınca savrulan denize bakmamı… Hiçbir rengin esiri olmadıklarını fark ediyorum işte o an… Derin bir şeffaflık yayılıyor gözlerimden bilincime… Netlik kazanıyor havaya saçılmış öylece uçuşan kelimeler… Gözlerim, yağmurun şeffaflığına kilitlenmiş, oturduğum iskemleden öylece seyre dalmış…

Su canlıdır ve düşüncelerimizle onu yeniden yaratıyoruz her seferinde, hiç farkında olamasak da yeni yeni manalar yüklüyoruz varlığına… Ve dünyamıza sokuyoruz onu… Biz renklere büründürürken düşüncelerimizi, bize saflığı, şeffaflığı, barışı ve azmi aşılıyor durduğu yerde… Sadece seyrediyorum dedim ya… Garip bir güç sergilediği…

Yağdığı her şeye öyle eşit dokunuyor ki, renk, ırk, cinsiyet ayırımı gözetmeden süzülüyor bedenlerimizden yüreklerimize… Can oluyor her bir damlasıyla, yaşamın ta kendisi oluyor… Öyle çıplak ki, renksiz, suretsiz hiçbir hale bürünmemiş, hiçbir şekle sokmamış bedenini… Hiçbir arzuya yenik düşmemiş daha önce… Tertemiz…

Öyle kıskanıyorum ki seni küçük su damlası; hiç hayal kırıklığı yaşamayıp, önünde duran koskoca kayaları aşıp, yine kendi yolunu çizebiliyorsun… Üzerine yağdığın herşeyi yemyeşil, capcanlı kılabiliyorsun.. Seni kimse incitemiyor, sıkıştırıp büzemiyor, bir yolunu bulup farklı bir yaşantıya akabiliyorsun… Peki ama ben neden yapamıyorum bu yazdıklarımı… Nasıl bu kadar güçlü bir yapıya sahip olabiliyorsun?.. Durdurulamaz, engellenemezsin… Sızarak dahi olsa istediğin yola çıkabilecek azme sahipsin… Bende olmayan bir özellik bu sanırım, bu yüzden o kadar hayran bırakıyorsun ya kendine bilincimi…

Düşünüyorum da keşke, herkes senin kadar saf ve bir o kadar da coşkulu olabilse… Dokunduğu her şeye eşit, hayat dolu, barışçıl bir gönülle yönelebilse… Senin gibi azimli olup, hırsın azimle yakından uzaktan ilgisi olmadığını açıkça görebilse… Yani aslında hayat senin gibi akıyorken, bizler bunun farkında olarak yaşayabilsek…

“Hayat, su gibi akıp gidiyor” derler ya büyüklerimiz… Aslında çabucak geçip gitmesinin yanı sıra, ona nasıl yönelirsen sana o şekilde akar da demek istiyorlar… Kırgınsan eğer sana kırılır, coşkuluysan boynuna sevinç çığlıklarıyla sarılır, elini uzatırsan muhakkak elinden tutarak seni göklere çıkarır… Yaşama karşı ne hissediyorsan ta yüreğinin içlerinden bir yerlerden bil ki o da seni aynı içtenlik ve samimiyetle kucaklamaya hazırlanıyor demektir… Yaşamını yaratan sensin her an ellerinle; kendi yolunda, kendinle, kendine yürüdüğünü göreceksin bir gün elbette…

“ Su gibi aziz olsun ömrün ” derler ya hani büyükler… Bunu ifade etmek hayatın işleyiş sistemini tasdik etmekten başka bir şey değil bence… Sen bunun farkındayken ya da farkında değilken, ömrün su gibi aziz zaten…

 
Toplam blog
: 17
: 633
Kayıt tarihi
: 29.07.09
 
 

Uludağ Üniversitesi Tohumculuk Bölümü öğrencisiyim... Birşeyleri yoktan varetmeyi sevdiğim için fels..