Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Haziran '10

 
Kategori
Mizah
 

Su İçerken Yılan Bile Dokunmaz...?

Su İçerken Yılan Bile Dokunmaz...?
 

Saat 22:00 olmuştu. Bu benim uyku saatimi çoktan geçirdiğim anlamına geliyordu. Annemlerin izlediği korku filmini türlü ısrarlarla yarım açık gözlerle ben de takip etmiş ve acayip tırsmıştım.( "7 Vampir 7 Karateci" adından anlaşılacağı üzere çok korkunç bir filmdi). Annem,

"Hadi bakalım suyunu iç sonra da doğru yatağa..." dedi.

Yatağıma gitmek istemiyordum. Korktuğumu zannetmenizi istemem. Ama şöyle bir düşünecek olursak, yatağımın altında 7 karateci de olabilirdi, 7 vampir de. Ve ben onlardan hangisi orda diye bakmaya üşeniyordum.

"İstemiyorum, yatağımda yatmıcam, ben burda yatcamm" dedim.

"Aaaa, çok ayıp erkek adam korkar mı?" dedi.

Kokrtuğumu anlamıştı. Ve klasik gaz cümlesini zikrediyordu. Bi dönem bu cümlenin gazına gelmişliğim olsa da, o an için erkek adam olmak veya kadın adam olmak çok umrumda değildi. Bahsi geçen vampirler 7 taneydi. Erkek adam tek başına kaç vampirle uğraşabilirdi ki?

"İstemiyorum" dedim. Net ve açık olduğumu düşünüyordum. Bu sefer beni kandıramayacaktı.

"Al suyunu iç hadi, istersen bir bardak da yanına veriririz. Hem su içerken yılan bile dokunmaz" dedi.

Bu cümleyi daha önce de duymuştum. Su içerken yılan bile dokunmazdı. Tam olarak işleyişini bilmiyordum ama doğru olmalıydı. Ee yılan dokanmadığını göre vampir hiç dokunmazdı. Yılan vampirden daha ürkünç geliyordu kulağa.

Yatağıma gittim. Yanıma da bir sürahi dolusu su aldım. Yattım. Filmi çok düşünmemeye çalışıyordum ama aklımdan da çıkmıyordu.

Gece aniden uyanmıştım. Zifiri karanlıktı. Odanın içerisini tam olarak göremiyordum ama pencereden süzülen ay ışığının aydınlattığı nesnelerin tamamı vampirlere benziyordu. Ve işin kötü yanı bizim karatecilerden haber yoktu.

Çaresizdim. Yalnızdım. Vampirlerle mücadele etmem gerekiyordu ama ne yapacağımı bilmiyordum. O an sehpanın üzerinde ışıl ışıl parlayan silahımı gördüm. Yataktan fırladım. 3 hamlede kavramıştım sürahinin sapını. Yavaşça etrafı inceledim. Şimdilik bir şey görünmüyordu. Ama ben yine de kendimi riske atamazdım. Vampirler de işe yarayıp yaramadığına emin olamadığım bir silah vardı ve ben bunu kullanmaya hazırdım. Yavaşça sürahiyi kafama diktim. Cephanem bitmesin diye çok yavaş davranıyordum...

Bir sürahi suyu 45 dakikada içtim. Gerçekten su içerken yılan bile dokunmuyordu. Vampir de dokunmuyordu. Hatta kimse dokunmuyordu. Karnım davul gibi olmuştu ama içim rahattı. Karnımda bu kadar su varken alemin kralı gelse bişi yapamazdı. Yattım. Huzurluydum...

Mışıl mışıl uyumuştum.

Sabah uyandığımda annem söyleniyordu, yatağı ıslatma sebebimin bir sürahi su içmem olduğunu anlaması uzun sürmemişti. Tecrübeliydim. Böyle söylenmelerde terlik geliyordu. Ve annem terliğine davranmıştı bile.

Çok hızlı olmalıydım. Su içerken yılan bile dokunmazdı. Fırladım ve sürahiyi kaptım.

Hay aksi.

Cephanem bitmişti...

Sevgiler&Saygılar...

 
Toplam blog
: 15
: 420
Kayıt tarihi
: 07.06.10
 
 

Sürekli farklı şeyler yapmak, Farklı alanlarda farklı başarılar kazanmaktı amacım... Farklı olmak..