Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Mayıs '13

 
Kategori
Deneme
 

Suç işlememiş kişiler şuç işledikleri ana kadar kanun hükümleri dışında bırakılsın

Suç işlememiş kişiler şuç işledikleri ana kadar kanun hükümleri dışında bırakılsın
 

Suç işlemediğiniz sürece kanunlara tabi değilsiniz denilsin. Ya elbette kişi suç işlediği zaman kanunla, adaletle, mahkeme ile muhatap oluyor; lakin yaşadığı sürece her zaman kanuna bağlı. İşte burada iyiler (suç işlemeyenler)lehine pozitif ayrımcılık yaparsak kendilerini ayrıcalıklı görerek suç işlemekten uzak durmaya devam edecektirler. Yani bu bir nevi teşvik olacak, toplumun bu kesimi belki otomatik olarak kendi kendini yönetecek, asker-polis temiz mahallelerde boşuna dolaşmayacak, güvenliğin işi kolaylaşacak.

40-50 yaşımda ilk defa kanunla işim olduğunda inanın mahkemenin yerini bulamamıştım. Böyle bir kimsenin kanunla neden işi olsun ki. Hayatında kanunu devleti görmemiş,karakolun yolunu bilmeyen insanlar var; bunların eline kanun kitabı tutuşturmanın mantığı nedir ki. İşte denilebilir ki biz onlarla uğraşmıyoruz. Ama kanunlar herkes için. Yani iyiyi de yönetiyor,kötüyü de. Benim kanuna ihtiyacım yok, kendi kendimi yönetiyorum. Ben kanuna tabi olmayım,ihtiyacım yok çünkü buna. "Kanunlar ayrıcalıklı olamaz" Olsun efendim, Allah yazmadı ya. Beni katille hırsızla aynı kanuna tabi tutuyorsun. Bırak iyi vatandaş olduğumun farkına varayım.

Sen iyi adamsın dediğin zaman bile kişi kendine yakışmayacak şeyleri yapmıyor. Hele de dürüst kimselerin heykelini dikeceğim dediğin zaman heykelinin dikilmesi için insanlar, ezilmesin diye ayakaltından karınca toplayacaklardır.

Bazılarının iyi olmaları için uğraşmanıza gerek yok, onlar zaten iyidirler ya da kendiliğinden iyi olabilirler. Herkes suç işleyebilir diye bakarsak işin içinden çıkamayız; 76 milyon insanı kontrol etmek kolay değil. İyi insanları (bugüne kadar kanuna yansıyan suç işlememiş kimse) ayırabiliriz. Bu, tek başına zaten onları onurlandırır ve iyilik çizgisinde tutmaya devam eder.

Bu aynı zamanda kötüleri de hizaya getirir. Gerçi ayrım sonucu kötüler küserek daha kötü de olabilirler ama içlerinden çoğu toplumda kötü olarak algılanmaktan rahatsız olup suç işlemekten vazgeçecektir. Çünkü güvercinlerin arasında yılan olarak yaşamak kolay değildir.

Bu haksız bir ayrım değil; iyi ol da senin de heykelini dikeyim. Sonra kimsenin itiraz edemeyeceği bir durum; çünkü suç sayılan sabıka kaydı ortada. Yalnız burada da yani suçlu olarak ayırdıklarımızda da bir ayrım gerekir. Öyle ya hırsızla katili aynı kefeye koyamayız. O halde toplumu üçe böleceğiz. İyiler (bugüne kadar hiç suç işlememişler) hatalılar(insan hayatında yanlışa düşebilir) ve gerçekten kötüler.

Kötüleri biraz aşağılama durumu ortaya çıkacak ama olsun. Ben ayırırım, adam olsun ayırmayım. Toplum kötülerin kim olduğunu bilmelidir. Sanıyoruz ki üzerlerine etiket yapıştırmazsak vicdanları sızlar adam olurlar. Yok öyle şey. Toplum beni her halimle kabul ediyor diye rahatlar bence. Katili sen iyisin sen güzelsin diye yola getiremeyiz.

Ya bilmiyorum ama ömrü boyunca iyiliklerle yaşamış biri takdir edilmeyince küsüyor ve “insan gibi yaşadıkta kıymetimiz mi bilindi” diyor. İyi insanlarla ilgili mutlaka ödüllendirme sistemleri olmalı. Bana kalsa mesela iyileri (suç kaydı olmayanları) otobüse, metroya ücretsiz bindiririm. Göster sabıka kaydını geç.

Yani şimdi düşünün size denilse ki siz bugüne kadar kanunun suç saydığı hiçbir fiili işlememişsiniz, bundan sonrada bu durumunuz devam etmek şartıyla kanunlara tabii değilsiniz, kendi başınıza özgür yaşayacaksınız. Size trafik kuralı, etrafı kirletme, insanları rahatsız etme vs hiçbir kural uygulanmayacak. Her şey size bırakılmış. Başınızda bir devlet bile yok, kendi kendinizin devletisiniz. Yani ayrıcalıklı bir hayat. Tek başına kanuna bağlı olmamak bile insanları acayip değiştirir. Tabiî ki ayırdık diye her şey bitmedi; suç işledikleri takdirde saltanatları sona erecek. Ve biliyor musunuz saltanatlarının sona ermemesi için suç işlememeye çalışacaklar.

Tamam da bunu nasıl yapacağız? Yazıyla veya şifahen “iyiler böyle olacak” diyebiliriz de kontrolü nasıl olacak, iyiler kendilerini ve başkaları onları nasıl bilecek. İyilik kimlik kartı verilebilir mesela. Yalnız bunun anlattığımız gibi iyi-kötü şeklinde değil de sabıkası olan-sabıkası olmayan şeklinde düzenlenmesi daha doğru olur.

Kuracağımız “Ağaç Hareketi” düzeninde bu tarz çözümler söz konusu olacaktır.

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..