Şükür, Cihan’ın elinde yumurta yoktu!

Bir gün yolda yürürken 33 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılabilirsiniz.

Nasıl mı?

Hiç öyle uzaklara gitmeyin. Şöyle bir hayal edelim...

Üniversitede öğrencisiniz. Poşu takmışsınız. Otobüs durağında bekliyorsunuz. Elinizde birkaç kitap var. Korkmayın, yasaklı kitaplardan değil. Ders kitabı. Aslında onlarda bir nevi kafa bulandırıyor ama çaktırmayın. Kafanızda bir sürü hayal, düşünce, plan. Başınıza geleceklerden bihaber…

Birden karşınıza bir grup mavi elbiseliler çıkar. Siz daha ne olduğunu anlamadan gözaltına alınırsınız.

25 ay tutuklu yargılanıyorsunuz. İddiaya göre bir markete molotof kokteyli atmakla suçlanıyorsunuz. Suç delili ise boynunuza aksesuar olarak taktığınız poşudur. Gözaltına alındığınızda tutanak tutan polis mahkemede Molotof atan kişinin siz olduğunuzdan emin olmadığını söyler. Oysa tutanağı tutarken o kadar emin olmasına rağmen. Gizli bir tanıksa 3. duruşmada olay sırasında gördüğü şahsın siz olmadığını söyler. Gizli tanık emindir. Buna rağmen tutukluluğunuz devam eder.

Davalar sürer ve hakim karar verir; 33 yıl 9 ay hapis cezası. Kamu görevlisine muhalefetten beraatinize, güvenliği tehlikeye sokmaktan beraatinize, örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüte yardımcı olmaktan indirimle 6 yıl 3 ay hapsinize, Molotof kokteyli atmaktan indirimiyle 4 yıl 2 ay hapsinize, mala zarar verme suçundan 10 ay hapsinize karar verilir. Hafifletici maddelerle cezanız 11 yıl 3 aya düşer. Hukuk kitabı değil boyama kitabı sanki.

Nasıl senaryo ama, korku filmi gibi değil mi?

İşlemediğiniz bir suç yüzünden yıllarca yatacaksınız. Şimdi kendi yerinize bir de Cihan Kırmızıgül’ü koyup düşünün. Mahkeme kararına göre hem Molotof attığınız için 4 yıl 2 ay hapse çarptırılacaksınız hem de güvenliği tehlikeye sokmadığınız için beraat edeceksiniz. Çelişkiler yumağı sarılıyor.

Aylarca “poşu davası değil” diye kamuoyu oluşturup, Cihan’ın örgüt üyeliğinden yargılandığını söylediler ama mahkeme örgüt üyesi değildir dedi ve "puşi tabir edilen bez parçasının suçta kullanıldığı anlaşıldığından müsaderesine" diye karar verdi.

Ne çekiyorsak bez parçalarından çekiyoruz değil mi?!

Her giyindiğimize bir kulp takacaktık, niye giyindik ki biz?

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ