- Kategori
- Siyaset
Süleyman Demirel' in anıt mezarı olsun mu?
Her kafadan bir ses çıkıyor.
İşlerin içinden çıkmanın mantıklı bir açıklaması yok.
Neden?
27 mayıs , askerin işi.
12 mart, askerin işi.
12 eylül, askerin işi.
28 şubat, askerin işi.
Ergenekon, askerin işi.
İster istemez siviller bu ülkede ne yapmışlar, diye bir soru aklımıza geliyor.
Ortada ya bir yalan var.
Ya da milletin anlayamadığı kimine göre derin devlet, kimine göre asker vesayetinden kurtulma çabaları, kimine göre rövanşı alma mücadelesi, kimine göre laik cumhuriyeti yıkma.
Sonuçta, iktidarda olanları ya askerler uzaklaştırmış.
Ya ihtar çekmiş.
Şimdiki iktidar geçmişte ne olmuşsa hepsini defe koymuş mıncık mıncık mıncıklıyor.
Bu işin nereye gideceği, kime dokunacağı hiç belli değil.
Türkiyede siyasi dengeler o kadar kaygan hale geldiki, kimin eli kimin cebinde olacak misali geçmişte görev yapmış her kim varsa, cumhurbaşkanından ( eski deyimle) odacısına kadar kim varsa suçlu.
Abdullah Gül bile suçlu.
Cemil Çiçek bile suçlu.
Onlara oy veren halk bile suçlu.
Yazılandan çizilenden anlaşılan bu.
Geçmiş dönemlerin gazetelerine göz atın. Gördüğünüz, bugünkü gibi yapılanların kanunlar çerçevesinde yapıldığıdır. Bu yapılanların yine yazar ve çizerlerle desteklendiğidir.
Aslansın, kaplansın, kim tutar seni diye birilerinin çıkmaz yollara sürüklendiğidir.
Askeri darbelerin alkışlanıp, tekrar eski düzenini bulanların şapka salladığı, iki anahtar dağıtıldığı günlerdeki siyasetçileri yere göğe sığdıramayanların bugün de aynı şeyi yaptığıdır.
Evet, bir şeyle yüzleşelim.
Geçmişi irdeleyenler önce kendileri ile yüzleşmek zorundadırlar.
Bir öç alma duygusuna kapılıp "yağlı kazığa oturtmak" tan bahsetmek temeline kurulu düşünceniz varsa geçmiş yargılanmıyor. Yanlış yapıldı denilen şeylerin hukuk devleti geleneklerine uymayan yöntemlerle intikam duygusuna kapılanlara kulak asmak, desteğine ihtiyaç duymak çok tehlikeli bir gidiş değil mi?
Varsa utanılacak bir durum:
Askerlede, sivillerde hataları millette "özür" dileyerek yapmalıdırlar.
Koronun şefi Süleyman Demirel olduğu söyleniyor.
Süleyman Demirel ölmüş olsaydı bugün anıt mezar yaptırılmayacak mıydı? Suçlu bulunsaydı, mezarı yıkılacak mıydı?
Çok garip işler bunlar.
12 eylül diktasının kanunlarını uygulayanlar nerde yatıyorlar?
Bizans yıkılırken meleklerin kanatlarından konuşanlar vatanlarının ayağının altından kaydığını bile göremediler.
Birileri memleketi bölmeye çalışırken, birileri tuttuğunu silkelemeye çalışıyor.