Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Şubat '15

 
Kategori
Güncel
 

Süleyman Şah Türbesinin başına gelenler...

Süleyman Şah Türbesinin başına gelenler...
 

netten...


KKTC'yi neden kurduk ?..

Bu, Türkiye Cumhuriyetinin büyük bir onur savaşıydı...

Kıbrıs Davasını bilmeyen kalmadı... Çıkartma yapmak kolay bir iş değildi... Çok şehit verdik...

Hem de ülkenin 12 Eylül öncesi en karışık anarşik eylemlerinin yoğun olduğu bir dönemde...

Sağcısıyla solcusuyla, bir günde tek yürek olabilmiştik...

.....

* Zaferi büyük bir coşkuyla kutladık !..

.....

KKTC'nin kurulma öyküsü bir hayli derin bir tarih oldu artık...

1974 harekâtıyla, Türkiye Cumhuriyeti'nin Kıbrıs'taki onuru kurtarıldı... Kıbrıs'ta , bir avuç çabulcunun Onasis Rüyasına çomak soktuk... KKTC, bugün, bir şekilde , ayakları üzerinde duran bir Türk Devletidir....O dönemin başbakanı, merhum Ecevit de  tarihe KARAOĞLAN olarak geçmiştir...

.....

Türkiye Cumhuriyeti'nin bir onur savaşı da Ege'deki Kardak Adacıklarında olmuştur...

TC, ''orası kıytırık bir ada '' diyerek teslimiyetçi olmamış; ısrarla zafere koşmuştur...

.....

Bu küçük; ama onurumuz için çok önemli olan olayı biraz açalım...

''Kardak Krizi Ocak 1996'da Yunanistan ile Türkiye arasında Türk bandıralı bir geminin Kardak Kayalıkları'nda karaya oturması sonucu Türk ve Yunan kurtarma ekipleri arasında anlaşmazlık çıkınca patlayan krizdir ve iki ülkeyi savaşın eşiğine getirmiştir. Olayı 20 Ocak 1996 tarihinde ilk kez Yunan Gramma gazetesi kamuoyuna duyurmuştur.

Figen Akat isimli Türk gemisi 25 Aralık 1995 tarihinde Ege Denizi'ndeki Bodrum'un 3,8 mil uzaklığındaki Kardak Kayalıkları'nda karaya oturdu. Bu olaydan sonra Yunanistan, deniz kazasının kendi karasularında olduğunu ileri sürdü. Türkiye ise söz konusu adaların kendisine ait olduğunu belirtti.

Yunanistan Ordusu, bir süre sonra doğudaki adacığa asker çıkarıp bayrak dikti. Bunun üzerine iki ülkenin deniz kuvvetleri adanın çevresinde konuşlandı.

Dönemin başbakanı Tansu Çiller, O bayrak iner, o asker gider diyerek Türk Silahlı Kuvvetleri'nin savaşa hazır olduğunu belirtti ve 30 Ocak 1996 gecesi adaya asker çıkarılmasını istedi. Türk SAT ve SAS komandoları Doğu Kardak’ı kuşatmış olan Yunan donanmasının arasından geçerek hemen yandaki ikinci adaya (Batı Kardak) gece operasyonu ile çıkıp Türk bayrağını diktiler. Daha sonra Bill Clinton'un telefonu ve Amerikan delegesi Richard Holbrooke ile NATO Genel Sekreteri Javier Solana girişimleriyle tansiyon düşürülmüş ve kriz öncesi duruma dönülmüştür.(Vikipedi)

......

 *Zaferimizi yine büyük bir coşkuyla kutlamıştık !..

.....

Hatay meselesi de referandum sonucu yine devletimizin zaferiyle sonuçlanmıştı...

.....

* Zaferimizi büyük bir coşkuyla kutlamıştık !..

......

Özetle, yakın tarihteki tüm toprak savaşlarımızın, onurlu bir zaferle sonuçlandığını, bu güzelim Türkiye Cumhuriyetine sadakatla bağlı olanlar bilir... Diğerleri teferruatta kalan zavallılardır...

.....

' Gelelim '' Süleyman Şah Türbesi '' hadisesine...

Süleyman Şah Türbesi'nde Osmanlı İmparatorluğu'nun kurucusu ve ilk padişahı Osman Gazi'nin büyükbabası ve Ertuğrul Gazi'nin babası Süleyman Şah'ın ve iki askerinin naaşları bulunmaktadır.

Bir başka görüş; türbede yatan Süleyman Şah'ın Osman Gazi'nin büyükbabası olan Süleyman Şah değil, 1. Kılıçaslan'ın babası Kutalmışoğlu Süleyman...

Bu türbenin ilk yeri, Suriye toprakları içinde, Fırat nehri üzerinde inşa edilen Tabka Baraj bölgesinde kalan ve Caber Kalesi olarak bilinen kalenin içinde idi.

Türbe, kale içindeki yerinde harap hale gelmesinden sonra, eski kale dışında, ancak aynı yerde Türkiye tarafından 1939 yılında yeniden inşa edildi.

Suriye; Türbe'nin, 1968 yılında başlattığı Tabka Baraj suları altında kalacağını belirterek başka yere veya Türkiye'ye naklini istemiştir. Bunun üzerine Türkiye, tepki olarak Fırat nehrinin sularını Keban Barajının kapaklarını kapatarak kesmişti.

Uzun müzakereler ve DSİ'nin yerinde yaptığı tespitler ve varılan nihai anlaşmalar ile şimdi terk ettiğimiz yere çekilmiştir.

Ancak...

Anlaşma gereğinde eski yerinin belli kalması amacıyla bölgede bir kitabe ve baraj gölü içinde de şamandıra bulundurulacaktı.

Suriye, 1995 yılında bu kez Teşrin baraj gölü nedeniyle Türbenin yerinin yeniden değiştirilmesini istediyse de, o günkü hükümet tarafından bu istek geri çevrildi ve Türbe, baraj sularına karşı korunaklı hale getirildi. O tarihlerde türbe, tekrar bakıma alındı ve yenilendi.

Türbenin yeri bu kez Suriye ile hiç bir görüşmeye gerek duyulmadan bir gecede yer değiştirdi ve eski yeri terk edildi.

5 Mart 2014 tarihinde o zamanın Başbakanı, şimdinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Süleyman Şah Türbesi'ne yönelik tehdit ile ilgili soruya: "Böyle bir yanlışlık olursa gereği neyse yapılacaktır. Bu topraklar bizim toprağımızdır. Bu topraklara yapılacak saldırı, aynen Türkiye'ye yapılmış bir saldırıdır" demişti...

Süleyman Şah türbesi, yine Suriye toprakları içinde, bu kez sınırımıza yaklaşık 200 metre mesafede bir yere nakledildi, aynı miktar toprak parçasına...

Sayın Cumhurbaşkanımızın 5 Mart 2014 tarihinde ifade ettiği,  "... gereği neyse yapılacaktır...." ifadesi ile gereği yapılmış bulunulmaktadır. '  * (İ.P)

Yapılan ise...

Nedir ?.

Ne değildir ?..

Zaman içinde bunu, toplum vicdanı değerlendirecektir...

Bu zaferimizi nedense coşkuyla kutlayan bir TC göremiyorum !..

....

Bu arada,  aklıma geliverdi...

İngiltere'nin, kendileri için çıkar olarak hiçbir getirisi olmayan; fakat kendi toprakları olan Falkland Adasının Arjantin  tarafından işgal edilmesini duydukları andan itibaren binlerce mil katederek askeriyle altı gün savaşarak Arjantin işgalcilerini oradan kovup kendi bayraklarını dikmeleri tarihe, yine bir devletin onur savaşı olarak geçmiştir...

........

 
Toplam blog
: 1521
: 1639
Kayıt tarihi
: 23.06.07
 
 

İnsan yontmakla geçti ömr-ü baharı... Güzel ve canlı heykeller yaptı... Kimisinin içi çabuk boşal..