Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Temmuz '21

 
Kategori
Tarih
 

SULTAN ALPARSLAN

           Büyük Selçuklu kurucusu Sultan Tuğrul’un kardeşi, Horasan Meliki Çağrı Bey’in oğludur. Doğum tarihi net olmamakla birlikte 1030-1033 tarihleri civarıdır. Tuğrul Bey’den sonra onun oğlu olmadığı için Büyük Selçuklu’ nun ikinci hükümdarı olmuştur.
 
          Babası Çağrı Bey hastalanınca küçük yaşta olmasına rağmen bölgesinde idareyi ele almıştır. Gazneli saldırılarını durdurmuş, Karahanlı ve Gaznelilere karşı küçük yaşına rağmen zaferler kazanmış, hem Horasan Melikliğinde hem de Büyük Selçukluda büyük itibar kazanmıştır.
 
        Babası Çağrı Bey vefat edince Melikliğine karşı çıkan olmamış, ayrıca ilerisi için Selçuklu Sultanlığının en güçlü adaylarından biri olarak öne çıkmıştır.
 
        Sonuç olarak amcası Sultan Tuğrul Bey 1063 yılında vefat ettiğinde arkasında bir evlat bırakmamıştı. Kardeşi Çağrı Bey vefat edince onun en küçük hanımı ile evlenen Tuğrul Bey, Çağrı Bey’den gelen üvey evladı Süleyman’ı yeni hanımının ve Vezir Amidülmülk’ün etkisiyle veliaht tayin etmişti. Tuğrul Bey ölünce de Süleyman, Sultan ilan edilmişti.
 
         Alparslan ise anneler ayrı olsa da kardeşi olan Süleyman’ın Sultanlığını kabul etmeyip taht mücadelesine başlamıştır. Aynı zamanda Alparslan’ın ağabeyi Kirman Meliki Kavurt, amcası Musa İnanç Yabgu, Tuğrul ve Çağrı Bey’in amcazadeleri olan Selçuk Bey’in torunu Kutalmış’ta tahta hak talep etmişler ve taht mücadelesine başlamışlardır.
 
         Alparslan önce kendi emniyetini sağlamak için başkaldırmış olan Hattulan ve Saganiyan emirleri ile Herat’taki amcası Musa İnanç Yabgu’nun üzerine yürümüş ve onları bertaraf etmiştir. Oradan 50 bin kişilik ordusuyla Başkent Rey’e yürümüştür. Fakat bu sırada kendisini Sultan ilan eden Kutalmış, daha önce davranıp Rey’i kuşatmıştır.
 
        Zayıf olan Süleyman ise tehlikeyi görerek Rey’den Şiran’a kaçmıştı. Bunun üzerine Başkenti savunmakta olan Vezir Amidülmülk, Alparslan’ın adına hutbe okutup onu Sultan ilan ettirmiş bu sayede başından beri Alparslan’ı Sultan görmek isteyen komutan ve devlet adamlarının da desteğini almıştır.
 
        Alparslan’ın yaklaştığı haberini alan Kutalmış, Rey kuşatmasını kaldırarak, meydan savaşı için Damgan civarındaki Milh vadisinde onu beklemiştir. 1063 yılında taht için yapılan bu savaşı Kutalmış kaybetmiş, dağılan askerleri ile beraber Girkuh’a doğru çekilirken kayalık bir arazide atından düşerek vefat etmiştir.
 
       Alparslan ondan sonra Başkent Rey’e girmiş, bu sırada taht için İsfahan’ a kadar gelen diğer rakibi,  abisi Kavurt Bey, kazanamayacağını anlayınca ordusuyla Kirman’a geri dönmüş ve Alparslan adına hutbe okutarak ona biat etmiştir.
 
        Alparslan, adına para bastırılmış, tüm ülkede onun adına hutbeler okunmuş ve Abbasi Halifesi Kaim Biemrillah tarafından da Sultanlığı onaylanmıştır.
 
       Otoriteyi sağlayan Alparslan bundan sonra 9 yıl kadar sürecek Sultanlığının fetihlerine başlayacaktır. 1064 te “Rum Gazası” adıyla da bilinen Bizans üzerine Anadolu’ya sefere çıkmıştır. Pasinler Savaşı (1048) ile başlayan Anadolu fetihlerine bu dönemde devam edildi. 25 günlük bir kuşatmadan sonra Hristiyan dünyası için önemli bir karakol sayılan Kars’taki Ani Kalesini fethetti.
 
       Bu fetih Hristiyanlar için ne büyük bir fetih ise Müslümanlar için de büyük bir sevinç kaynağı olmuş, Müslüman dünyasının lideri Abbasi Halifesi Alparslan’ı bir mektupla tebrik etmiş ve ona “Ebul Feth” (Fatihlerin Babası) unvanını vermiştir.
 
       1064-1068 yılarında Doğu Anadolu ve Kafkaslarda birçok kale ve şehir ele geçirilmiştir. Salar Horasan, Gümüştekin, Afşin, Ahmetşah gibi Emirlerin komutasındaki Selçuklu birlikleri Ahlat’ı üs yaparak Diyarbakır, Kayseri ve Hatay’a kadar olan yerlere hakim olmuşlardı.
 
        1065 yılı sonlarında Üst-yurd ve Mangışlak taraflarına bir sefer düzenledi. Bölgedeki Kıpçaklarla Türkmenleri idaresi altına aldı.1067 yılını Kavurd ve onun arkasından isyan eden Şîraz Meliki Fazlûye ile uğraşarak geçirdi.
 
       1070 yılında eniştesi Erbasan’ın isyanı ile uğraştı. 1070-71’de tekrar Anadolu’ya gelmiş, aslında Mısır’daki Şii Fatimi sorunun çözmek için Mısır seferi planlarken, Bizans İmparatoru’nun büyük bir ordu ile Doğu Anadolu’ya gelmesiyle bu seferini gerçekleştirememiştir.
 
      1071 Malazgirt’ te Bizans İmparatorunu esir ettiği savaşta büyük bir zafer kazanmıştır. Bu zafer ile Anadolu’nun kapıları Türklere iyice açılmış, Bizans’ın Anadolu’dan hızlı bir şekilde çekilmesiyle burada Alparslan’a bağlı birçok Türk Beyliği kurulmuştur.
 
       Yine batıyı düşünürken doğudan gelen sorunları halletmek için 1072 yılında Batı Türkistan seferine çıkmıştır. Bu sefer hiç beklenmedik bir şekilde onun son seferi olacaktır.
 
        Oğulları Harzem Meliki İlyas ve Toharistan Meliki Ayaz’ın aynı zamanda damadı olan Batı Karahanlı Hükümdarı Şemsülmülk Nasr ile yaşadıkları sorunlar gittikçe artmış, bu bölgede sıkıntılar, sorunlar bir türlü bitmek bilmemişti.
 
       Batı Karahanlı Hükümdarı Nasr, oğlu Melik Ayaz’ı bir savaşta bozguna uğratmıştı. Ve kızını (Nasr’ın eşi) kardeşi Ayaz’a casusluk yaptı diye döverek öldürmüştü. Bu olanlara çok kızan Sultan Alparslan Batı Karahanlı üzerine (Batı Türkistan Seferi) sefere çıkmak zorunda kalmıştı.
 
       Bu seferin önemli aşamalarından biri olan Hana (Berzem) kuşatmasından sonra Berzem kalesi komutanı Sultan Alparslan’ın karşısına getirilmiş, konuşmaları ile Sultanı kızdıran kale komutanı, kendisine insanca ve adil davranmaya çalışan Sultanın bir anlık gafletinden faydalanarak onu hançerlemişti.
 
      Fena yaralanan Sultan Alparslan, 5 gün süren yaşam mücadelesini kaybedecek, vefat edecektir. Öleceğini anladığında Veziri ve Hacesi Nizamülmülk ve devlet adamlarını çağırarak oğlu Melikşah’ı veliahtlığını tekrar onaylatmış ve ona biat etmelerini emretmiştir.
 
       Naaşı Türkmenistan Merv’e getirilmiş ve babası Çağrı Bey’in de gömülü olduğu Cuma Camisi içindeki türbeye defnedilmişti. Merv’de tarihi süreç içinde inşa edildiği bilinen üç farklı Cuma Camisinden hangisine gömüldüğü ise tarihi kaynaklarda belirtilmediğinden ve ayrıca bu Cuma Camilerinin yerleri de bugün kaybolduğundan, söz konusu yerlerinin bulunması amacıyla son birkaç yıldır arkeolojik kazı çalışmaları yürütülmektedir. Tarihi kayıtların belirttiği Merv’deki üç cuma cami ise şunlardır: Macan Cuma Camii, Beni Mahan Camii ve Mescid-i Atik Camii. Bu üç cami arasından türbenin bulunma olasılığının en yüksek olduğu caminin Macan Camii olduğu düşünülmektedir.
 
       Türkiye, Türkmenistan ile Alparslan’ın kabrinin bulunabilmesi için 2013’te bir protokol imzaladı, kazılara başlandı ama kazı heyetindeki Alman arkeologların Aşkabat Havaalanı’nda tarihî eserlerle yakalanması üzerine Tükmenistan verdiği izinleri 2015 te iptal etti. Alparslan’ın mezarı, işte bu birkaç açgözlü Alman yüzünden hâlâ kayıp!
 
        Yaptıkları ve kişiliği ile Sultan Alparslan, Türk tarihinin büyük hükümdarları arasında yerini almıştır. İyi ahlaklı, sevimli yaradılışlı, heybetli, iri, haddinden uzun biri olarak tanımlanmış. Sakalının bir hayli uzun olduğu rivayet edilmiş. Ok atarken engel olmasın diye sakalına düğüm attığından bahsediliyor.
 
         Asıl adı Muhammed bin Davud Çağrı'dır. Aka Hatun ve Seferiye Hatun adında iki eşi var. 3 kız, 9 erkek çocuk sahibi.Çocuklarının bilinen isimleri; Muizzeddin Melikşah, Taceüddevle Tutuş, İzzeddin Arslan Argun, Böri Bars, Tuğrul, Ayaz, Togan, Arslan, Tekiş, Ayşe, Züleyha, Fülane Hatun .
 
        Vezir Amid ül-Mülk'ü azlederek, yerine önemli devlet adamı Nizamülmülk'ü tayin etti.“Ebul Feth (Fatihlerin Babası), Ebu Şuca (Yiğitliğin Babası), Adüdüddevle (Devletin Koruyucusu), Sultan’ül Adil (Adil Sultan), Es Sultanu Alem (Dünya Sultanı)” gibi unvanlar kullanmış.
 
KAYNAKÇA:
 
-SULTAN ALPARSLAN- ALİ MURAT SEYMEN
 
-NİZAMÜLMÜLK- TÜRK DİYANET VAKFI, İSLAM ANSİKLOPEDİSİ
 
-TÜRK TARİHİNDEN PORTRELER- YILMAZ ÖZTUNA
 
Toplam blog
: 152
: 10713
Kayıt tarihi
: 16.08.07
 
 

TARİH ÖĞRETMENİ MEB DENİZLİ  AĞRI AFYON  ..