Sülüman Sarayı'nın halleri

Biliyorsunuz Kanuni’nin hayatını anlatan bir dizi var  şu günlerde. Entrikalar, yalanlar, tuzaklar derken kendimize gerçek  tarihinden biraz uzak da olsa farklı bir yönetim şeklini görüyoruz sarayda. Pargalı’yı da bilirsiniz. Sülüman’ın bacısının goncası İbraam paşa. Pargalı İbrahim Paşa Osmanlı Devleti’nde I. Selim’in kızı  Hatice Sultan ile olan evliliğinden üç çocuğu oldu. Çocukların biri erkek, ikisi kızdır.  Çocukları; Mehmet Şah, kızları ise Fülane Sultan ve Hanım Sultandır.

Kanuni, Pargalı İbrahim paşa ve nesli devam etmesin diye çocuklarını da öldürtmüştür. Şahsen Sülümana hiç yakıştıramadım bunu. Olaylar olaylar. Seyrettikten sonra tvde, o dönemde yaşamamış olmamı şans olarak görüyorum bazen. Kelle koltukta geziyor  ahali. En ufak hatada, yanlışta tiz kelle vurula diye hoop niyazi deresinde boğuluyorsunuz.

Ben ençok ( dizi bazında bahsedeceğim yazımın sonuna kadar ) Sümbül Ağa ile Gül Ağa ( Engin Günaydın ) ‘ya çok gülüyorum. Sümbül Ağa ( Selim Bayraktar ) gerçek hayatta balerinlik yapmış duyduğum kadarıyla. Onun için sarayın koridorlarında her an zıplayıp kendi etrafında 360 derece dönecek gibi yürüyor fıt fıt. Sadece Kanuni’nin değil; sarayda  çoğu kişinin yalakası  kıvamında. “ Sultaanıım “ diye gezip durur sarayda. Gül Ağa da ondan felaket tırsıyor.  Tırsıyor mırsıyor ama yine de Hürrem kendisini öldürtür, Süleyman’a söyler diye de yapacağını yapıyor. Çaktırmadan da Nigar Kalfa’ya külleniyor içten içten.

Düşündüm de ( belki bununla ilgili benden önce  bahseden olmuştur. ) bu kişiler aynı yönetim kafasıyla şimdiki teknolojimizle ve devrimizde yaşasalardı neler olurdu neler . Mesela Kanuni Venediğin başındakilere cenk mesajı atsaydı.

Şşprdakk ! Size Osmalı’dan davet  geldi. ( facebook)

_ Osmanlı  size saldırmak istiyor. Daveti kabul ediyor musunuz ?

Kabul Et                   İptal

Şşprdakk !  ! Size Venedik’ten cevap geldi.

_ Venedik davetinizi kabul etti.

Şşprdakk ! Venedik sizi dürttü.

Alllaaaaaaah . İbraaaam gel hele gel. Venedik düdüğü bana dürtü yollamış. Tiiz dürtüsü vurula. Hemen atla uçağa Venedik’e uç.

Pargalı : Hünkarım ne gereği var taa oralara uçmaaağa ? İnternet denen bişey var. Adamlar e-kelle diye bi uygulama başlatmışlar. Bi tıkta kesiyon.

Afferin saana Pargalı her naneyi biliyon ama ben uçacan diyoom. Al bakalım şu çeyrek altını.

Hünkarım neden çeyek altın ? Önceden bi kese verirdiniz.

İbraam hangi devirdeyiz farkında mısın ? Altın fırlamış gitmiş. Bunu verdiğime şükret.

Anladım hünkarım.

Nigar kalfa hemen Venediğe bi uçak bileti ayarla bi kişilik.

Paşam ben de gelsem ? Biliyorsunuz size meyilli olduğumu. Ben de ben de ben de...

Nigar kalfa sen iyicene arsız oldun çıktın valla. Seneler evvel yüzüme bakamazdın şimdi alenen asılıyon bana. Akşam bi de tivit atmışın bana. Yatmadan önce son pozum diye.

Ama paşam napıyım koca arama programına yollamıyorsunuz beni ben de size  yanaşıyom. Baksanıza hünkarıma. Geleni geçeni halvete alıyo. Adam işçi bulma gibi herkese imkan sağlıyo. Bizi alan yok. Napiim gidip Sümbül Ağa’ya mı diyim “ I want to enter the halvet “ diye. Adam bi tık eksik. 

Ne ? O ne demek be ? Bana italyanca anlat anlamam başka yabancı dil.

O zaman al. Voglio entrare nella stanzadel Halveto

Fuori con operai Nigar kalfa ( git başımdan )

Hürrem: Nigar kalfa ooolum nerde ? Oolumu verin bana oolum benim.

Sultanım memet kreşte ya unuttunuz mu ? Servis getirecek akşama.

Hürrem : Hee. Olsun oolum benim ooluum. Hem memet hala büyümedi mi ? Kaç muhteşem yüzyıl geçti hala memet küçücük. Ooolum küçük, oolumu büyütün bana. Oolum benim.

Hürrem Sultan dizi böyle idare et. Mehmet büyümemek zorunda.  Plak takıldı yine senin. Başladın oolüm benim diye ıyy ıy !

Hürrem : Nigar kalfa senin dilin iyicene uzadı düzgün konuş benlen.

Napıyım Hürrem sultan kocasızlık başıma vurdu , dilime vurdu asabileştim. Valla en sonunda çıkıcam köprüye atıcam kendimi.

Hürrem : Köprü ? Ne köprüsü ?

Fatih Sultan Mehmet Köprüsü sultanım. Üstelik akıcı.

Hürrem: Ne ?

Trafik diyorum .

Hürrem : Heeee. Anladım. Gel benimle.

Nereye Hürrem ?

Hürrem : Prensesi öldüreceksin. Sonra Hristyan mezarlığına gömüp üstüne beton dökeceksin.

Oha ! İstersen üstüne kat da çıkayım dublex ne dersin ?

Hürrem : Sülüman benim. Sülümanı verin bana.

Mahidevran : Nigar kalfa buraya gel.

Efendim sultanım.

Mahidevran : Al bu zehiri Hürrem’in yemeğine kat. Sülümanı onunla paylaşamam daha fazla.

Haydaaa. Ya ben seyyar cellat mıyım ? Kıçı sıkışan gel Nigar , öldür Nigar , boğ Nigar. Bu ne yaa ? Ben koca istiyyyom.

Mahidevran : Bana karşı mı geliyon Nigar ? Bak ölürmezsen ben seni öldürürüm.

Üff ya tamam tamam.

Pargalı : Nigar kalfa gel buraya . Al şu hançeri sok Gülşah’a. Sonra çıkart götür matrakçıya sapla gel yanıma.

Ne alaaka Matrakçı ?

Pargalı : Ne biliyim birilerini öldür işte.

Üğğğğğğğüüüüüü  yeter yaaa bune yaaa.

Pargalı : Bak faceten arkadaşlık isteğini kabul ederim yaparsan. Hatta msn bile açarım. Kamerada sohbet ederiz akşama. Twitten sana saksı pozu da veririm istersen . He ?

O zaman olur. Ama Hatice sultanımız görmesin sonra ? Valla yanarız.

Pargalı : Bişicik olmaz Nigar. Hem bana bişey olmaz olan sana olur kızım . Ha ha ha haaa.

Piiiss...

İştee günümüzün haliyle o zamankileri denk getirdiğimizde böyle enteresan ve komik şeyler olurdu sanırım.

Hepiniz sevgiyle kalın :=)