- Kategori
- Özel Lezzet Durakları
Suntras ve Çağlarca Restoran'a gittiniz mi?

''Sabah kahvaltısı'na Suntras'a, Çağlarca Köyün'deki Süleyman Hız'ın yerine gidelim'' aksilik olmazsa dedi amcam cumartesi akşam. Suntras'ı bir önceki hafta Arslanköy'e gezi amaçlı giderken uzaktan görmüştük sadece. ''Olur'' dedik hep birlikte.
Suntras ya da asıl adı Santa Iras olan, Çınar, kiraz, elma, şeftali ağaçlarının yoğun olarak bulunduğu, üzüm bağları, son yıllarda kivi yetiştiriciliği de yapılan Çağlarca Köyü. Bekiralanı'ndan çıkıp, Kızılbağ'ı geçip, Han Gediği'nden Çağlarca'ya döndükten sonra yaklaşık 10 dakikalık bir sürenin ardından Çağlarca Restaurant Süleyman Hız'ın yerindeyiz.
Güleryüzlü, genç insanlar karşılıyor ''hoşgeldiniz'' diyerek. Dallarındaki meyveleri taşıyamayacak kadar dolu elma ve iki taraflı söğüt ağaçlarının arasından yürüyerek bahçeye geçtiğimizde bir tarafta altından su akan ağaçtan yapılmış karşılıklı çardaklar, diğer tarafta da masaları görüyoruz. ''Nereyi tercih edersiniz ?'' sorusunun ardından köşedeki en büyük ve manzarası güzel çardağa yönleniyoruz Nurdan Hanım sayesinde. Bakmaya doyamayacağımız doğa harikasının içindeyiz. Çardağın altından akan su, karşı tarafta iyi bir planlama ile bir günde çıkılacak kayalıklar ve orman. Aşağıda kivi fidanları, onun arkasında kiraz, elma, erik ağaçları, etrafta gezinen kediler, ''buranın güvenliği bizden sorulur'' diyen köpekler..
''Kahvaltı için geldik'' diyoruz. Bir süre bekledikten sonra, bal, tavada tereyağlı yumurta, bahçe salatalık domatesi, tulum peyniri geliyor önce. Ardından çaylarımız servis yapılıyor. Kekik, kırmızı biberli olduğu anlaşılan top top çökeleklerde masada yerini alıyor. Antakya peyniri de denilen bu peynir kızartılarak servis yapılıyor. Büyük bir keyif ve iştahla midelerimizi doyurmaya başlıyoruz. Bizden başka kimse olmadığından çardaklar arasında komşuculuk oynuyor çocuklar. Bir, iki, üç, ..derken ikinci demlikte geliyor. ''Bir isteğiniz var mı ?'' diyerek gelen genç insanların ikisi dışındakilerin aile üyesi olduklarını öğreniyoruz konuşma arasında.
Küçük bir aile işletmesi burası. Baba Süleyman Bey, 2000 yılında Balık tesisi kurarak, Çağlarca köyüne geçim kaynağı da sağlayan hizmetinin ardından 2006 yılında Çağlarca restoran'ı açmış. Anne Nuran hanım, mutfak işlerinden sorumlu. Mutfakları pırıl pırıl. Nuran Hanımın elinden hazırlanan, balık ve tavuklar, damat Emre Bey'in başında durduğu fırın ve mangaldan ızgara yapılıyor. Temizlik işlerinin yönetimi büyük abla Şadiye Hanımın yetkisinde. Diğer kardeşler çalıştıkları için hafta sonları ailelerine yardımcı oluyorlar. Çocuklar, müşterilerle diyalog, alım satım işleri de Nurdan Ve Emre Hız'ın sorumluluğunda. Üniversite mezunu, azimli, güler yüzlü insanlar.
Öğle vakti yaklaştıkça gelen insanların sayısı artmaya başlıyor. Saat, 14:00'te gelenler yer bulamıyor iç kısma geçiyorlar. Müşteri memnuniyeti öyle benimsenmiş ki, gelen insanlar kapıdan bahçeye kalabalık bir çalışan topluluğuyla buyur ediliyor. Hatta uyuyan bebekler Süleyman Bey'in kollarında getiriliyor. Çocuklarla, onların dilinde konuşmaktan keyif aldığı her halinden belli oluyor.
Açık havanın etkisiyle bir iki saat geçtikten sonra acıktığınızı hissediyorsunuz. Izgara Balık, tavuk, meze çeşitleri, her tür içeceğin mevcut olduğu Çağlarca Restoran'da yemeklerimizi de yedikten sonra sıra geliyor, çardakta uyumaya. Hepimize yer olmayacağından bir kısmımız keşif geisi yaparken, diğerleri kısa süreli dinlenmeye geçiyor.
Akşam oluyor yavaş yavaş. Keyifli ve bir daha ki gelişimize kadar tadı damağımızda kalacak yemekleri orada bırakıp, hesabımızı ödedikten sonra Hız ailesi ile vedalaşarak ayrılıyoruz Çağlarca Köyü'nden.
Yolunuz Mersin'e, yaylalara düşerse Süleyman Hız ve ailesinin güler yüzle karşılayacağı, gitmekten mutlu olacağınız, midenize, gözlerinize bayram ettireceğiniz Çağlarca Restoran'a da uğrayın. Memnun kalacaksınız.
Blog not: Fotoğraflar için Nurdan Hız'a teşekkürler.
''Süleyman'ın Yeri'' (Süleyman Hız)
Çağlarca Restaurant
Tlf: 324 476 72 20
476 71 17
Çağlarca (Suntras)
MERSİN