Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Nisan '11

 
Kategori
Futbol
 

Süperlig komedisi: Herkes 3 maymunu oynuyor...!

Süperlig komedisi: Herkes 3 maymunu oynuyor...!
 

Fenerbahçe sürpriz bir şekilde devre arasını iyi geçirmiş, iç sorunlarını çözmüş ve kondüsyon eksikliğini tamamlamış bir şekilde 2.yarıya Antalya deplasman galibiyeti ile başlamıştı.  

Sonra Trabzon'u evinde net bir skor ve iyi oyunla 2-0 yendi, 9 puanlık fark 4 puana indi. 

Arkasından Manisa-Kayseri ve Beşiktaş galibiyetleri ile alarm zilleri çalmaya başladı...! 

Ve Trabzon-Kayseri berabere kalınca, Fenerbahçe ile puanlar eşitlendi. 

İşte o andan itibaren lig rengi değişti...!!!  

Fenerbahçe aleyhine sırayla kulüp başkanlar demeçler verdi, bildiriler yayınlandı... 

Yayıncı kuruluş, Tv spor program yorumcuları, spor yazarlarının tuttukları saflar netleşti... 

Federasyon ve kurullarının aldığı kararlar takıma göre farklı alınmaya başlandı. Örneğin: Sahaya atılan bir cisim için Gs'ye 1 maç seyircisiz ceza verilirken, Trabzon sahasında atılan cisim ile hakeme 2 dikiş atılmasına rağmen Trabzon'a istediği, seçtiği sahada, seyircili 1 maç ceza verildi... 

**** 

Fenerbahçe'den gol yiyen kaleci, hata yapan defans oyuncusu, karşı takımın hocası önceki yıllarda olduğu gibi suçlu, başarısız ve kötü ilan edilmeye başlandı. Fenerbahçe lehine hata yapan orta hakem, yardımcı hakem, bilinçli hata yapmış gibi eleştirildi, dinlendirilmesi gerektiği belirtilerek, Fenerbahçe maçlarını yönetecek hakemlere mesajlar verilmeye başlandı.  

Trabzon lehine yapılan hakem hataları konuşulmaz, tartışılmazken, Trabzon aleyhine hata yapan hakemlere 'nasıl görmezsin, nasıl vermezsin...' diye azarlandı...  

Nitekim oluşturulan bu ortam içinde Kuddusi Müftüoğlu, Trabzon aleyhine Kasımpaşa'nın 94.dk da penaltısını vermedi. 

Ama aynı Kuddusi, Bursa maçında, Fenerbahçe'nin 2 net penaltısını vermedi ve 73.dk da Ozan'ı 2.sarıdan atmadı. Oysa, tüm hakem yorumcularının bu pozisyonlarda Kuddusi'nin hata yaptığını belirttiler. 

Böylece, Kuddusi Müftüoğlu, 2 maçta Trabzon lehine, Fenerbahçe aleyhine 4 puan ile şampiyonluk yarışına direk etki etmiş oldu...!!!!!  

Bu arada, yayıncı kuruluş ligtv, Şansal Büyüka yönetiminde, onlarda bu oyunun içinde açıkca aktif olarak yerlerini almaktan kaçınmıyor...  

  • Canlı yayınlarda, yakın ve ağır çekim kamera görüntülerini, takıma ve verilen kararın lehte veya aleyhte olmasına göre istedikleri şekilde kullanıyorlar...
  • Maç özetlerine kritik pozisyonlar, yine takıma ve pozisyonun lehte veya aleyhte olmasına göre konuluyor veya pas geçilebiliyorlar.
  • Maraton programında kritik pozisyonlar yine takıma göre farklı değerlendirilebiliyor. Sempati duydukları takımın lehine kritik pozisyonlar değişik açılar ve süper ağır çekim destekli uzun uzun tartışılırken, aleyte olanlar önemsiz görülerek hızlı geçiştirilebiliyor.
  • Sempati duymadıkları takımlar için (ki bu her koşulda Fenerbahçe oluyor nedense...!) bu durumun tam tersi uygulanıyor...!
  • Böylece, sempati(!) duydukları takım, duruma göre GS, BJK, Bursa, Trabzon, her zaman haklı, iyi, başarılı olduğu gerçeği vurgulanırken, Fenerbahçe her türlü haksızlık gözü kara bir şekilde uğramasına rağmen hakemler tarafından kolladığı izlenimi verilmeye çalışılıyor...
  • Bu yıl çalıştıkları dünyaca ünlü Markus Merk'in, Beşiktaş-FB maçına kadar yaptığı adalet ve dengeli yorumları aniden değişti ve özellikle Trabzon maçında, Kasımpaşa'nın son dakika açık el pozisyonuna 'penaltı değil' yorumu ile Markus'da oyunun içinde aktif yer alacağını gösterdi...
  • Ligtv'nin yıllardır bu açık desteğini gören hakemler, korkusuzca Fenerbahçe aleyhine düdük çalarken, Trabzon lehine kararları kolaylıkla veriyorlar... (Zaten son 2 yılda Trabzon aleyhine penaltı çalınmaması da bunu durumun kanıtıdır...)

**** 

Değerli Türk futbol camiasında ise ; 

  • Geçen yıl Bursa lehine, bakanlardan ve siyasilerden duyduğumuz demeçler, bu yıl Trabzon için veriliyor.
  • Rakip takım başkanları daha Trabzon ile maçları oynanmadan önce veya sonra rahatlıkla 'Trabzon şampiyon olsun istiyorum...' diyorlar...!
  • Rakip takım oyuncuları korkmadan çekinmeden 'Trabzon için oynadık' veya 'Trabzon olsun' diyor...
  • BJK, GS, Bursa taraftarları Fenerbahçe şampiyon olmasın diye 'Trabzona yenilelim' diyorlar...
  • Bursa'lılar 'Trabzona borcumuzu ödedik' diyor...
  • Beşiktaş'lılar maçtan önce 'Trabzona bizden korkmayın' diyor, hatta maç başlamadan önce 'bizi yenin' diye yalvarıyor...
  • GS'li Hakan Ünsal çekinmeden 'GS yenerse Trabzona yazık olur...' diyebiliyor...
  • 'Biz Feneri yeneriz' diyen BJK, GS'li futbolcu, taraftar, spor yazarı, Trabzon maçı gelince düşünmeden 'Trabzon bizi rahat yener' diyebiliyor...
  • Spor yazarları, sorumluluklarının dışına çıkarak, fanatik taraftar duyguları ile çekinmeden yazabiliyor...!!!

**** 

Geçen yıl Bursa'ya 15-16 kişilik genç takım takviyeli kadro ile giden ve Rüştü-Toraman ortak çabaları ile Bursa'ya yenilen Beşiktaş, bu yıl yine Rüştü-Toraman işbirliği ile Trabzon'a yenilmeyi de başardı... 

Gençlerbirliği, Trabzon'a yenilmek için elinden gelen gayreti saha içinde göstermekten çekinmedi ve uzatmalara yedek kalecisinin seyrettiği vuruştan gol yiyerek yenildi... 

Galatasaray, iyi oynamayan ve pozisyona giremeyen Trabzon'a, Kazım'ın anlamsız(!) kırmızı kartından sonra defansta 4 kişinin seyrettiği(!) pozisyonda ara pası ile gol yiyerek yeniliyor... 

**** 

Son Galatasaray maçı, artık GS, BJK gibi büyük(!) takımların ve taraftarlarının, yenilerek de mutlu olabileceğini açıkça gösterdi...  

GS'li yönetici, spor yazarı ve taraftarları çok mutlu olduklarını saklamıyorlar...  

Tıpkı Beşiktaş'lıların Fenerbahçe'nin rakibine yenildiği zaman mutlu oldukları gibi... 

Ama, yenilerek mutlu olmanın, büyük takıma ve camiasına yakışmayacağı gerçeğini unutuyorlar...  

Ayrıca, Fenerbahçe'nin şampiyon olmasının, rakibine yenilmek pahasına engellenmesinin doğal algılanması da büyük takıma yakışmıyor... 

**** 

Bu yıl Trabzon için yapılanlar, geçen yıl Bursa için yapılanlardan daha fazla, çok daha açık ve net... Herkes, tüm medya, siyasiler, federasyon, hakemler, GS-BJK dahil süperlig takımlarının çoğu ellerinden gelenin fazlasını yapma gayreti içindeler...  

Geçen yıl Bursa daha iyi takımdı ve daha iyi oynuyordu... 

Bu yıl Trabzon iyi oynamıyor, kadrosu da Fenerbahçe, Beşiktaş ve Bursa'dan iyi değil...  

Ama medya gerçekleri saptırmayı ve gerçek olmayanı, gerçekmış gibi algılatmayı çok iyi başarıyor... 

Ama 'Kralın çıplak' olduğu, Avrupa arenasında Bursaspor örneğinde olduğu gibi çok kolay ortaya çıkması da kimseyi rahatsız etmiyor... 

İşin en acı ama komik tarafı ne biliyor musunuz...?  

Herkes, tüm yaşananları, tüm gerçekleri görüyor, biliyor...  

Ama, susuyorlar...  

HERKES, 3 MAYMUNU OYNUYOR...!!!  

Ama bu ortam böyle devam ettiği sürece de Türk futbolu hiç bir yere gitmiyor, gitmeyecek de...!  

Futbol dışı faktörlerin şampiyonlukta bu kadar etkin olmasını anlamak, kabul etmek mümkün değil...!  

Toplumda, özellikle gençler tarafından, gerçeklerin konuşulmaması, saklanması ve sahtekarlık kanıksanıyor...! Utanmazlığın, yalanların, neredeyse doğal olduğunun düşünülüyor olması ise gelecek için çok kaygı verici...! 

Ligimiz adı 'süperlig' ama 'çirkin lig' adı sizce de, bu şartlar altında, daha çok yakışmaz mıydı..?  

 

Şevket ONAT  

11.04.2011 

 
Toplam blog
: 56
: 1798
Kayıt tarihi
: 23.02.10
 
 

ODTÜ mezunuyum. Uzun yıllar, çeşitli bankalarda bilgi işlem ve kredi kartları  merkezlerinde yöne..