Suratsızlardan kaçın...Neşeliye koşun !..

Nasreddin Hoca camiden çıkarken cemaatten birisi koşarak ve bağırarak yanına gelmiş...

-Hocam,hocam,eşeğimi çalmışlar...Aha!..Şurada duran trenin vagonuna bağladıydım.Şimdi yok !..

Hoca gülmüş...

-Be hey salak adam !..Tabi ki tren gitti...Eşek de onun ardından sürünerek gitti !..Sen git de üzerine bir bardak soğuk su iç !..

-Ama hocam ,ben eşeksiz nasıl yaparım şimdi !..

-Dur evlâdım sana şimdi bir eşek bulurum ben..   Eeeeuyyy !!...cemaat !!..Toplanın yamacıma bakiiim Size bir şeyler soracağıımm !.. 

Cemaat koro halinde:

-Haydi sor...sor...sor hocam !..

-İçinizde hayatı boyunca hiç kitap -gazete,dergiokumamış,bara-pavyona gitmemiş; içki içmemiş,kadın-kız arkadaşı olmamııışş !..Şarkı söylememiş,saz çalmamış,pikniğe gitmemiş,seyahat etmemiş,şiir yazmamış kimse var mıı ?..Varsa bir adım öne çıksııın !..

Deyince ,süklüm püklüm bir badem bıyıklı,köse kılıklı,ablak suratlı bir adam öne çıkıvermiş ve konuşmuş...:

-Hocam,ben o dediklerinin heç birini yapmamışam vallah !..Hem vallah...Hem billah !..

Hoca,eşeğini kaybeden adama seslenmiş:

-Gel kardeşim !..Al sana bir eşek !..Tepe tepe kullan ...demiş...  :))

.....

Kıssadan hisse :

Dünya nimetleri insanlar içindir ;faydalanmasını bilen yaşar;bilmeyen yaşadığını sanar..

......

On yedi yaşında yaşamdan bıkmış bir genç moruk olmaktansa ,80 yaşında gönlü şen delikanlı olmayı yeğlerim...

Hayata bir kez geliyorsunuz...Başka şansınız yok !..

Bu şansı küçük mutluluklarla değerlendirin...Sağlığınız  ve huzurunuz için sakın bunları unutmayın...

Zorunlu olmayan sayıları çöpe atın: yaş, kilo, boy. Doktorunuz düşünsün onları. ...

Bunun için ücret alıyor sizden. Sadece neşeli arkadaşlarınız olsun.

Suratsızlar, negatifler sizi aşağı çeker.

Öğrenmeyi sürdürün: Bilgisayar, el sanatları, bahçecilik, ne olursa.

Beyniniz atıl kalmasın.

Atıl kafa, iblisin tezgahıdır. İblisin adı da, “alzheimer”dır.

Zombi olmaktansa ,yaşamı yudumlayan insan olun...

Küçük şeylerden zevk almaya bakın. Sık sık, uzun uzun, vargücünüzle gülün.

Soluksuz kalıncaya kadar gülün. Gözyaşları olacaktır.Tadını çıkarın...

Hüzünlerin ağır bastığı dönemlerde,başka yaşantılara geçin.

Çevrenizdeki musiki faaliyetlerine katılın...

Şarkı söyleyemezseniz de dinleyin !...Ömrünüze on yıl katarsınız...

Duvarı nem; yiğidi gam öldürür...

Gamlı hazan yerine;ilkbaharı tercih edin...

Bunu unutmayın...

Bir kez olsun bari aşkı tadın !..Yaşamın lezzetini tadarsınız...Aşkın hüzünleri de  mutluluğu da ömrünüzü uzatır...

Sevdiklerinizle doldurun çevrenizi; aile, kedi, köpek, kuş, balık, yadigârlar, müzik, bitkiler, hobiler, ne olursa.

Eviniz sığınağınızdır. Tadını çıkartın.

Sağlığınızın kıymetini bilin. İyiyse üstüne titreyin. Bozuksa düzeltin.

Siz kendiniz düzeltemiyorsanız yardım isteyin...

Vicdan azabından uzak durun.

Çarşı pazarda gezin, komşu illerde ya da dış ülkelerde dolaşın; ama sakın suçluluk, pişmanlık duygusuna yönelmeyin.

Sevdiğiniz insanlara onları sevdiğinizi söyleyin, hissettirin her fırsatta.

Unutmayın ki yaşam, aldığımız soluklarla değil, soluk kesen anlarla ölçülür.