Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Nisan '14

 
Kategori
TV Programları
 

Survivor/ Ünlüler adasında gerginlik dinmek bilmiyor!

Survivor/ Ünlüler adasında gerginlik dinmek bilmiyor!
 

Gönüllüler adasında başlarda görülen hır-gür dindi gibi görünüyor. Turabi ve Sahra'nın gözyaşlarına boğulması oy oranlarını arttırmak için mi? Bu düşünce benim aklımda çeşitli yerlere geldi, gitti. Acıklı öykülerin hastası olmuş güzelim Türk milleti "timsah gözyaşları"ndan etkilenecek mi?

Evet, timsah gözyaşları dedim!

Timsah, avını midesine indirdikten sonra gözyaşlarına boğulur. Bu sizce "vah, zavallı avım! Ama çok açtım ve seni yemek  zorundaydım, şimdi çok pişmanım, anla ve affına sığınırım!" sancısıyla mıdır?

Hayır! Avını yerken, ağzını çok açtığı için gözlerinden özel bir sıvı salgılar. Bu sıvının üzüntüden gözden gelen yaşla bir ilgisi yoktur. Eski çağlarda bu gerçek gözyaşı sanılmış ve timsahın avının arkasından yas tuttuğu sanılmıştır. Tıp ilerleyince de şapka düşmüş kel görünmüştür.

Timsahın, vücudunda biriken fazla tuzlar gözün kenarındaki özel bir bez sayesinde vücudundan uzaklaştırılır. Yani bu timsahın beden sağlığı için gerekli bir fiziki olaydır.

Şimdi, Survivor Gönüllüler adasına döndüğümüzde Sahra'nın ve Turabi'nin gözyaşları da bu detoks niteliğinde oldu demekten de kendimi alamıyorum. Çok merak elden Turabi ne demek bir de onu anlatayım. Üniversitede ilk kez duyduğum bu ismin anlamını sizlere kısaca açıklayayım: Turab; toprak demek dolayısı ile de Turabi, topraktan gelen, yapılan anlamında.

Ünlüler adasına döndüğümde ise gün geçtikçe karabulutların eşliğinde şimşekler çakmaya devam ediyor. Ahmet Dursun'a söyleyecek söz bulamıyorum! İnsan arada sırada kendi içinden çıkarda dışarıdan kendine bir bakar: "ben ne dedim, ne yaptım, bana yakıştı mı?" diye. Ama sağolsun Ahmet Dursun hep haklı! Kime göre haklı olduğunu bir düşünmesini söylemek isterdim. Özür dilemeyen, ezmeye, üzmeye odaklı gibi bir görüntü ile adadan, odamıza dolduğunun farkında olsaydı, ormana gider ve kendi kulaklarına son gücüyle asılırdı sanırım. Eda'yı, Tolga'yı ezmesi yetmedi şimdi topun ağzına Duygu var.

Eda, hanım görüntüsünü bozmadan adaya veda etti. Ada dönüşü zehir zemberek açıklamalarla ekranlarda arz-ı endam etti. Tolga ve Duygu'yu da aynı duruma düşüreceğini sandı Ahmet, ama karşısında direnen ruhları buldu. Tolga, yaşına göre oldukça iyi yarışıyor. Arada kontrolünü yitirip, hırsına yenildiği durumlar ortaya çıkıyor, ama kendine çok iyi bir fren tertibatı kurmuş. Farkındalığını insanları dinleyerek geliştirmiş Tolga Karel! Uyarıları asla kulak arkası etmiyor ve bence adanın final serisine girmeyi de başaracak gibi görünüyor.

Hümanist Duygu, nasıl çıldırtılıp, çığrından çıkarılır operasyonu tamamlanmak üzere!

Duygu, kontrolden çıktı! Ahmet'in saldırıları karşısında duygularının esiri oldu. Zaten yarışmalarda dezavantaj yaratan fiziği ve fobileri yüzünden kendini işe yaramaz hisseden Duygu, bir de dışarıdan cesareti kırılınca hepten yarışamaz hale geldi. Bu da Ahmet Dursun'un çenesine vuruyor ve Duygu'yu Berna yoluna doğru götürüyor. 

"Hani neredesiniz delikanlılar? Hani bir erkek kadına bağıramazdı? Ne oldu diliniz Türkiye'ye kaçtı!" İşin ucunda Ahmet Dursun olunca hanım hanımcık oturuyorsunuz kenarda delikanlılar! Ahmet Dursun, saldırı operasyonunu başlatıyor ve tıpkı Eda'da olduğu gibi sonrasında akbaba gibi Tolga ve Duygu'nun etrafında dönmeye başlıyorsunuz. Az adam olun da sözünüzün arkasında durun!

Yok öyle adam seçmece! Canım ister korurum, ister arkasından vururum taktikleri. Gün olur bir gün adadan dönülür ve Türkiye sizi bu kimliğinizle tanımış olur, unutmamak lazım! Hep bu tarz yaşadım, yaşarım ve hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım diyorsanız, size kolay gelsin! Herkes Serenay değil, sussun ve kavgayı durdursun. Şiddete karşıyım ama bir değim vardır konuya pek uyuyor: At vardır döversin gelir, at vardır seversin gelir! Uyguladığınız psikolojik şiddet, biraz pozitif yaklaşın da yarışı kaybetseniz de dost kazanın! 

Benim Ünlüler adasında her yarıştıklarında tam destek vererek koltuğumdan eşlik ettiğim üç isim var; Tolga Karayel, Duygu Bal ve Serenay Aktaş… Fan olmadığımın altını çizmeden de edemeyeceğim, ama haksızlığa hiç tahammülüm yoktur!

Hayatta haksızlıklara tahammül etmeden yaşamanız dileği ile... 

www.televizyongazetesi.com

 

eceer6@gmail.com

https://twitter.com/eceer6


https://www.facebook.com/pages/Ece-Er-%C4%B0le-Ba%C5%9Fb

 
Toplam blog
: 781
: 3899
Kayıt tarihi
: 23.09.12
 
 

16- 06- İstanbul'da doğdum. Tatbiki Güzel Sanatlar Tekstil Ana sanat dalı Moda tasarımı bölümünde..