- Kategori
- Güncel
Susma!
Susma!
Çocuklarımıza yönelik son zamanlarda çeşitli yaşta, sınıfta, türde ve mesleklerdeki kişiler tarafından yapılan, çoğunluğu cinsel ağırlıklı istismar dâhil her türlü iğrenç saldırı, toplumumuzu derinden sarsmaktadır. Özellikle son zamanlarda bu durumun artması, adalet sistemimizin diğer yönlerinin olduğu gibi bu yönünün de yeniden gözden geçirilmesine yönelik çalışmaların bir an evvel başlatılmasını gerektirmektedir.
Aşağıda sadece gazetelerdeki haberlerden derlenen birkaç olay bulunmaktadır. Bu olaylara ilişkin gözlemler ise “sadece” halk vicdanında yer almakta, toplumu derinden sarsmaktadır. Çıkan tüm haberler, ülkemizde yerleşik olarak faaliyetlerini sürdüren yabancı basın yayın organları çalışanları tarafından, çalıştıkları kurum vasıtasıyla dünyaya iletilmektedir.
Bu noktadan hareketle son zamanlardaki olaylardan;
1. Sakarya’nın Hendek ilçesinde, kızının arkadaşına cinsel tacizde bulunduğu ve ilişkiye zorladığı iddia edilen kişi tutuklandı. Bu haberde yer alan tacizci;
2. Küçükçekmece’de yanmış halde cesetleri bulunan 2 çocuğun öldürülmesiyle ilgileri olduğu iddiasıyla yakalanan 2 kişi;
3. Çorum’un Osmancık ilçesinden, zorla İzmir’e getirilen 12 yaşındaki kız çocuğuna tecavüz eden ve para karşılığı fuhşa zorlayan ve yakalanan 13 kişi;
4. Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumunun İyileştirme (rehabilitasyon) Merkezinde kalan çocukların yabancı gazeteciler tarafından çekilen görüntüleri:
5. 14 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismar suçlamasıyla yargılanan Vakit gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez’in tahliyesi;
Bizi dünyaya rezil etmiştir. Çocuklarımızın içinde bulundukları durumu bir kez daha görmemize neden olmuştur. Bize, çocuk sevme kültürümüzün aslında bir aldatmaca olduğunu göstermiştir.
Söz konusu suçlara hiçbir aşamada, özellikle yargılama aşamasında elbette müdahalemiz olamayacaktır. Ancak, bu tür şiddete yönelik karşı çıkmalarımızı “daha da” bağırarak seslendirebilseydik, suçun cezasız kalamayacağına ilişkin bir etkileme mekanizması geliştirebilirdik.
Kapalı ve yasaklı toplumlarda görülebilecek düzeye gelen ve halen bazı kesimlerce “evlenme yaşının 14’e inmesi gibi” manidar kimi teklifler sebebiyle genişleyen bu tür olaylar karşısında halen susmayı tercih ederek, doğacak çocuğunu, çocuğunu, kardeşini, tüm toplumumuzu geliyorum diyen bu tehlikenin içine atmak istemiyorsan, bir şeyler yapmayı dene.
Susma!