Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Necip Köni - Adana / TR

http://blog.milliyet.com.tr/necipkoni

11 Haziran '11

 
Kategori
Yurtdışından Bildiriyorum
 

Suudi Arabistan'da otobüs

Suudi Arabistan'da otobüs
 

Merhabalar, sevgili dostlar ve arkadaşlar..! 

Bu bahsedeceğim OTOBÜS, sizlerin düşüneceği tarzda bir otobüs değil...
Sadece evet sadece kadın ve kızların bindiği ve Suudi Arabistan Krallığı devletinin işletmesini üstlendiği bir OTOBÜS...











Daha öncede sizlere bahsetmiştim hatırlarsınız , Suudi Arabistan Krallığında yaşayan halk olan Suudiler ve Bedevilerden teşekkül etmiş küçük yerleşim yerlerindeki Bedolar, pek fotoğraf çekilmekten hoşlanmayan ve bazı noktalarda da fotoğraf çekmek tamamen yasak olup, bu konuyu sizlere anlatabilmek için bu fotoğrafların bir bölümünü gizlice çekmek zorunda kaldığımı özellikle sizlere beyan etmek isterim.

Bu otobüsler, yukarıda sizlere bahsettiğim gibi çok farklı bir görünümde olup, bu tip otobüslerin dışa bakan bütün pencere camları siyah bir film tabakası ile kaplı olup, dışarı ile nerdeyse görüntü olarak temasları yok gibi bir şey...Sanki kadın Suudi Arabistan'da bir emtia yani mal gibi görülüyor izlenimini bende bıraktı... Orada hatta şu cümleye benzer "Arabistan'da kadın olmak, İsviçre'de köpek olmaktan çok daha zor" gibi bir takım fıkralar dahi söylenmektedir...
 




 

 




 

Kadının, en kötü koşullar içinde yaşadığı ülkelerin başında gelen Suudi Arabistan’da “ulema” denilen din bilginlerinin fetvaları uygulanmak zorunda. 10 bin din polisi ise kadınlara şeriat kurallarını uygulatıyor

Köktendinci İslami akımlardan Vahabi mezhebi, ülkenin yönetimini 19. yüzyıldan bu yana elinde tutan Suud ailesi yüzünden resmi mezhep haline gelmiş durumda. Suudi ya da yabancı olsun, ülkede yaşayan her kadın, “ulema” denilen din bilginlerinin fetvalarına uygun davranmak zorundadır... Suudi Arabistan’da devlet tarafından oluşturulan din polisleri (muttava), kadınları hayatın her alanında gölge gibi takip edip şeriata uygun davranıp davranmadıklarını denetliyor.

 

 

 



Esas adı “İyiliği Teşvik ve Kötülükten Men Komitesi” olan bu örgütte, yaklaşık 10 bin görevli yer alıyor. 500 merkeziyle ülkeyi bir ağ gibi saran din polisi, kurallara uymayanlara hapis cezasının yanında, dayak, kötü muamele, tecavüz, kırbaç ve recm (taşlayarak öldürme) vb. çağdışı cezalar da veriyor.

Şeriat baskısı altında adeta bir köle gibi yaşamak zorunda kalan kadınların sosyal hayata katılımı yok denecek kadar az... Suudi Arabistan, 2001 yılında Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’ni (CEDAW) imzalamış olsa da kadınlar bu ülkede hâlâ en temel haklarından yoksun bir halde yaşıyor.

 

Örneğin Kadınlara yapılan bir olayı size anlatmak istiyorum...
(Kaynak * http://www.kadinlarkulubu.com)

Baskı tüm kadınlara

Geçen yıl şubat ayında Ürdün asıllı Amerikalı iş kadını Yara, yanında bir erkek iş arkadaşıyla birlikte Starbucks’ta oturduğu için tutuklanıp hapse atıldı... kadın Amerikalıydı ama olay, elbette Amerika’da ya da Avrupa’da olmadı... Böyle bir olay, ancak Riyad’daki Starbucks’ta olabilirdi...

The Times gazetesine yansıyan habere göre, Yara ve arkadaşının, Starbucks’a gitme nedeni, ofislerindeki elektrik kesildiği için en yakındaki kafede oturup oradaki kablosuz interneti kullanmaktı.

Kafede, kadınlarla erkeklerin birlikte oturmalarına izin verilen tek yer, aileler için ayrılan perdeli bölümdü. Yara ve arkadaşı da o bölümdeydi. Orada ne yaptıklarını gelip soran din polisine de elektrik kesintisi nedeniyle kafeye geldiklerini anlattılar ama işe yaramadı. Yara’nın cep telefonuna el koyup zorla arabaya bindirdiler ve en yakındaki hapishaneye götürdüler.

Ayaklarından bağlayıp suçlu olduğunu kabul eden bir ifadeyi zorla imzalamasını istediler. Bir banyoya sokup elbiselerini çıkardılar ve pislik içindeki suya batırıp tekrar giydirdiler. Hâkim önüne çıktığında duyduğu ilk söz şu oldu: “Günah işledin ve cehennemde yanacaksın!”

Sonunda, Yara’nın işadamı olan eşi, politik bağlantılarını kullanarak eşinin serbest bırakılmasını sağladı. Fakat Suudi hapishaneleri, Yara kadar şanslı olmayan kadınlarla dolu...
 






Malum bu konuları derinliğine anlayabilmek için, önce yerinde görmek, duymak ve bu konulardaki yazıları okuyup, incelemek gerekir herhalde... İşte buradan hareket ederek sizlere okuyup, incelediğim bu konuyu mutlaka sizlerinde okuması için aşağıda bilgilerinize sunarım... Gerçekten içler acısı...

• Kadınlar, yasal olarak araba ya da bisiklet kullanamıyor.

• Din polisi korkusundan kendi mahallelerinde bile tek başlarına dolaşamayan kadınların Suudi Arabistan sınırları dışına çıkmak için kocalarından ya da babalarından izin almaları gerekiyor.

• Eğer bir kadın çocuklarıyla birlikte ülke dışına seyahate gitmek isterse çocukların babasından yazılı izin almak zorunda.

• Uçağa binmelerine izin var ama havaalanına kadar bir şoförün bırakması şart koşuluyor.

• Bir kadının yanında kendisine eşlik eden erkek bir akrabası olmadan taksiye binmesi ahlaksızlık olarak görülüyor.

• Riyad, bir kadının otobüse binebildiği tek kent. Burada da otobüslerde kadın ve erkeklerin bölümleri ayrı. kadınlar otobüse ayrı bir kapıdan binip arkada kendilerine ayrılan yerde seyahat ediyor.

• Evlerin çoğunda kadın ve erkekler için ayrı girişler var.

• kadınların bir restorana tek başına girmesine izin yok. Din adamları, kadınların aile restoranlarında yemek yemesinin haram olduğu inancında. Uluslararası zincirlere ait restoranlarda da kadınlar ve erkekler ayrı bölümlerde oturuyor.

• 2008 öncesinde kadınların yanlarında kendilerine eşlik eden bir kadın yakını olmadan otellere girmesi yasaktı. 2008’de çıkan bir Kraliyet Emri’ne göre, kadınların otellere resmi kimlik kartları ile girmelerine izin verildi. Ancak otel görevlilerinin, kadının otelde kalış süresini en yakın polis karakoluna bildirmesi şartı getirildi.

• kadınlar, bir erkeğin izni olmadan tedavi için hastaneye gidemiyor. Ancak kadın doktorun olmadığı durumlarda, bir kadın erkek doktora muayene olabiliyor. Fakat bir kadın doktorun erkek hastayı muayene etmesi yasak.

• Dünyada olimpiyat oyunlarına kadın sporcu göndermeyen tek ülke Suudi Arabistan.



SADECE GÖZLER AÇIKTA

• Hicaba uygun olarak siyah çarşaf giymek zorundalar. Bu da yetmiyor; peçe takıp yalnızca gözlerini açıkta bırakacak şekilde örtmeleri gerekiyor. Eğer peçe ile gözleri açıkta bırakan kısım geniş olursa, bu aralığın transparan bir kumaş ile gölgelenmesi gerekiyor. Ayrıca erkeklerin dikkatini çekmemek için renkli çarşaf giymeleri de yasak.

• 2008’de Suudi Arabistan’ın önde gelen din adamı Şeyh Habadan, “İki göz erkekleri baştan çıkarıyor” diyerek peçenin yalnızca tek bir gözü açıkta bırakması gerektiğini söyledi, kadınlara göz makyajı yapmamaları çağrısında bulundu.

Eğitmen erkekse dersi ancak videodan izleyebiliyorlar

• Mahkemelerde iki kadının tanıklığı bir erkeğinkine eşdeğer görülüyor.

• kadınlar ancak erkek tanıkların bulunmadığı, kişisel davalarda tanıklık yapabiliyor. Çoğu zaman tecavüz olaylarında bile kadınların tanıklığı geçerli olmuyor.

• kadınların oy kullanma hakkı yok.

• kadınlar, kocalarının izni olmadan çocukları adına ayrı banka hesabı açamıyor. Yanlarında kendilerine eşlik eden bir erkek yakınları olmadan bankaya girmeleri ve erkeklerle aynı ortamda bulunmaları da yasak. Bu yüzden, Suudi Arabistan’da kadın müşterilerin işlemlerini yalnızca kadın görevlilerin yapabildiği kadınlara özel banka şubeleri açılıyor.

• Suudi kadınların çoğu, fotoğraf çektirmenin ulema tarafından günah ilan edilmesinden dolayı, kimlik kartına bile sahip değil. Kimlik kartına sahip olmayan kadınlar, hiçbir resmi işlemi yaptıramıyor.

Eğitim ve çalışma hayatı

• kadınlar üniversiteye gidebiliyor, ancak erkeklerden ayrı eğitim almaları şart. Eğitmen erkekse, dersi ancak video/ audio sistemi aracılığıyla izleyebiliyorlar.

• Üniversitelerdeki öğrencilerin yüzde 70’i kadın olsa da, çalışma yaşamında kadınların oranı ancak yüzde 5; ki bu da dünyadaki en düşük oran. Bu dengesizliğin başlıca nedeni, şeriat yasalarına göre bir kadının görevinin, evde kalıp kocasına ve çocuklarına bakmak olarak görülmesi.

• kadınların çalışması yasak olmasa da, bir kadının işe girebilmesi için sağlanması gereken kurallar var: 1. kadının yaşamak için paraya ihtiyacı olmalı. 2. İşyeri sadece kadınların görev yaptığı bir ortamda olmalı; kadınlarla erkeklerin teması olmamalı. 3. Çalışan kadın evdeki görevlerini ihmal etmemeli 4. İş, kadının yanında erkek bir akrabası olmadan seyahat etmesine neden olmamalı. 5. kadının çalışması için kocasının onay vermesi gerekli.

• İşyeri açma izni sınırlı alanlarda veriliyor. Bunlar da genellikle, güzellik salonu, mobilya galerisi ya da konfeksiyon mağazası oluyor.

• kadınların yargıç olmasına izin yok. Yüksek devlet görevlerine de atanamıyorlar.

• Bir erkek yurtdışında eğitim alabilirken kadının eğitim için yurtdışına gitmesi ancak eşinin ya da erkek bir akrabasının eşliğiyle söz konusu olabiliyor.

• Ülkede 14 Şubat 2009’da ilk kez bir kadının bakan yardımcısı olarak atanması, olumlu bir adım olsa da üst düzey görevler erkeklerin tekelinde.

( *Kaynak * )
http://www.kadinlarkulubu.com/kadina-dair/334206-suudi-arabistan8217da-kadin-olmak.html




 

Sizlere çok uzaklardan sevgiler, selamlar ve saygılar yollarım bu çok sıcak ÇÖL RÜZGARLARI ile...

NECİP KÖNİ - MAJARDAH / K.S.A (Suudi Arabistan Krallığı)




 

 
Toplam blog
: 298
: 8548
Kayıt tarihi
: 07.06.07
 
 

Necip KÖNİ - İnşaat Mühendisi olup, güzel sanatlar onun bir hobisidir. Resim yapmak (karakalem çalış..