- Kategori
- Gündelik Yaşam
Suyu idareli kullanın, kesinti kapıda

Belediyeler kış uykusunda, ya da seçim nedeniyle seslerini çıkarmıyorlar. Seslerini çıkarmıyorlarda ağızlarından da her geçen gün dibe yaklaşan su rezervlerimiz ile ilgili yönlendirici bir kelam duyamıyoruz. Duyamayız onlar şu anda yollarımıza demir ilave ediyorlar. Ya da arabaların çarptığı bariyerleri tamir ediyorlar. Bir Allahın kulu çıksında suları idareli kullanın diye bir beyanat versin.
Bence son kesintisiz günlerimizi yaşıyoruz. Bizleri öyle bir su kesintileri bol bir zaman bekliyor ki, kendileri bile farkında değil. Yağacak yağmurlara çok güvendikleri belli. Hep beraber yağmur duasına çıkarız ve bu meseleyi kökünden çözeriz. Zaten bir çok bölgemizde de bu şekilde halledildiğini duyduk.
Şimdi su kesintileri başlayınca ellerimizde kovalar, bidonlar su aramaya başlayacağız. 30 sene evvel mahalle çeşmelerinde su sırası beklenirdi. İşin kötü tarafı mahalle çeşmelerinin de kökünü kazıdık. Mahalle aralarında bulunan çeşmelerin çoğu talan edildi. Tarihi Horhor çeşmesinin bile üstünde gecekondu var şu anda. Çesmesi çalınmış, tarihi yazıları sökülmüş harap çeşmenin boş duvarında ise şu yazı var. " Bu çeşmenin yapanı bilinmiyor" İyiki bilinmiyor. Yapan kişi birde bu talan edilmiş çeşmenin üzerinde isminin yazıldığını görse mezarında kemikleri sızlardı herhalde.
Daha sonra da bakkalarda satılan sularla bulaşık yıkayıp, temizlik ihtiyacımızı gidermeye çalışacağız. Onların da düşünün fiyatları ne olacak? Derken karaborsa su almaya başlayacağız. Kapkaççılar cüzdan yerine su çalmaya başlayıp, karaborsada fahiş fiyatlara satacaklar. Ve işin en kötü tarafı ne biliyor musunuz? Hastalıklar başlayacak. İnsanlar temizlenemediği için şehir mikrop yuvası haline gelecek. Bir kısım insan göç etmeye başlayacak. Her zamanki gibi parası olanlar henüz kuraklıktan etkilenmeyen bölgelere kaçacaklar. Daha sonra da su savaşları başlayacak. Hangi ülkede su varsa, komşu ülkelerle arası bozularak, saldırılara maruz kalacak. Sıtma, veba ve birçok bulaşıcı hastalığın hakim olduğu dünyanın bir çok bölgesi haritadan silinecek.
Bu senaryo ne zaman gerçekleşecek acaba derseniz, dünya bu duyarsızlığına devam ederse en geç 50 yıl içinde tehlike kapımızda diyorum. Birbirini izleyecek zincirleme etkileşimler ve toprağın ölümü nedeniyle de açlık tehlikeside bizlere ikinci darbeyi vuracak. İşte o zaman paranın yenmediğini ve su gibi içilmediğini tüm dünya anlayacak. Ama iş işten geçmiş olacak. Dilerim bu acı senaryolar hiç gerçekleşmez ve çocuklarımız böyle bir tehlike ile karşı karşıya gelmezler. Bunun içindirki doğal kaynaklarımızı heba etmeden ve boşa tüketmeden kullanmaya alıştıralım kendimizi. Aksi takdirde daha erken yaşarız bu felaketleri. Saygılarımla.