Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ağustos '11

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Tahin ile pekmezin aşkı

Tahin ile pekmezin aşkı
 

Tahini pekmezsiz düşünebiliyor musunuz? Ya pekmezi tahinsiz? Ekmeğinizi banabilir misiniz? 

İkisinin ayrı ayrı iken verdiği tatla, mükemmel kıvamdaki birleşimlerinin verdiği tat aynı olabilir mi hiç? Ya bu birleşimin verdiği mutluluk ve haz duygusunu, yalnızken verebilirler mi? 

Ketçap ile mayonez; 

Köfte ile patates,  

Erik ile kiraz,  

Yağ ile bal,  

Kuru fasulye ile pilav,  

Rakı ile balık,  

Kahve ile çikolata... 

Behzat ile Süheyl,  

Edi ile Büdü,  

Sarı ile kırmızı (hihih)... 

...ve daha nice yan yana görmeye alışık olduğumuz şeyler... 

Bu meşhur ikililer, ikili olmadıklarında hep bir yanları eksik kalır kanımca. Birbirine bu kadar yakışan, birbiri olmadan var olmasının bir anlamı olmayan mükemmel ikililer... Birbirlerini tamamlamakla en doğru şeyi yapıyor olmalılar... 

Büdü olmadan mesela, Edi Edi olabilir miydi hiç? Kuru fasulye piştiğinde pilavsız sofraya oturabilir miyiz? Ya sarı? Sarı deyince ilk aklımıza gelen renk kırmızı olmaz mı? (Hiç itiraz etmeyin, bu benim bloğum) :)) 

Evlilik de böyle bir şey işte. "Bekârlık sultanlıktır" lâfı ise sadece lâf; e bildiğiniz gibi lâfla da peynir gemisi yürümüyor... 

Her insanın bir ruh ikizi vardır; ve o ruh ikizimiz yanımızda değilse hep bir yanımız eksik kalır. Çok eşlilik de neymiş? Siz hiç erikle karpuzu bir arada yiyebilir misiniz? Ya da "makarna üstüne az kuru" diye bir ifade duydunuz mu? Büdü'nün yanında Edi değil de Minik Kuş olsaydı, ya da Kurabiye Canavarı; aynı zevkle ve şevkle izler miydik çocukken? 

Her insanın bir ruh eşi vardır derken bunu kastediyorum. Eğer şanslıysak, O'nu bulabilmişizdir. Yok eğer hâlâ bulamamışsak, önümüze çıkan fırsatları değerlendirme konusunda yetersiz kalıyoruz anlamına gelir bu. Kim bilir, hiç ummadığınız bir anda, ummadığınız bir ortamda karşınıza çıkmıştır belki; belki de yakında çıkacaktır. Ama ille de çıkacaktır

Eğer evli iseniz meselâ, ne kadar zaman geçerse geçsin, O'nun eve geliş saatinde zil çaldığında hâlâ kapıyı açarken bir heyecan duyuyorsanız, O'nu bulmuşsunuzdur. Her sabah O'nun yanında uyanmaktan sinsi bir kıvanç duyuyorsanız; veya hiç tanımadığınız, adını dahi duymadığınız iki futbol takımının maçını izlemeye katlanabiliyorsanız; bu O'dur işte... 

Tıpkı tahin ile pekmez gibi... Onların aşkı gibi... Bir aradayken verdikleri haz gibi... Birbirlerini sınırsızca tamamladıkları gibi... Ayrılarken hep bir yanlarının eksik kalması gibi... İşte böyle bir şey ruh eşinize sımsıkı sarılmak... ve bir daha hiç bırakmamak... 

 

<özlem boral="" ulugöl=""> 

 
Toplam blog
: 152
: 1957
Kayıt tarihi
: 19.08.06
 
 

Ortada bir problem görüyorsak bu bizim de problemimizdir. Ve eğer 'birisi'nin bu konuda bir şeyle..