- Kategori
- Gündelik Yaşam
Tahmin edilen şov oldu ama hala Nasreddin Hoca'dan ders alamamışlar var aramızda...

Haftaya Istanbul....
Dünkü yazımla orantılı bir maç oldu, Fener gol şovunu yaptı ve Aykut hocanın hafif bir kadro sürprizi yapmasına rağmen, tahmin edilen pozisyonlar verildi, 12 maçta 5 gol atan takım Fener'e deplasmanda ve yenik durumda olmasına rağmen 2 gol attı, Volkan kurtarışlar yaptı ve Buca pozisyonları kaçırdı.
Tahminlerime uygun olarak Aykut hoca yine Alex, Stoch, Dia ve Niang dörtlüsünü sürmemenin yolunu buldu, herhalde bir sonraki derbide ikinci kere beraber oynama şansını bulurlar. Verilen paralar dolayısıyla, performansı ne olursa olsun, oynatılması gereken Mehmet Topuz sezon başındaki Alex'i takımdan kesme çabalarının geri tepmesinden dolayı en az zararlı olduğu devşirme rollerinden sağ kanatta oynadı, hoca Gökay'ı Baroni'nin kontrollü oyununa güvenerek sahaya sürdü (iyi de yaptı, bu tür kolay maçlarda pişirmek lazım Gökay gibi gençleri) ve Dia'dan boşalan yabancı kontenjanını Dos Santos'tan yana kullandı.
Dünkü eleştirilerimin doğrultusunda Dia, Baroni, Dos Santos üçlüsünden birini yedek başlatmak zorunda Aykut hoca. Oysa şu an mevcut kadroda bu üç oyuncu banko oyuncular. Ön libero Mehmet Topuz ve Gökay olsaydı dünkü maçı bile kazanmak zor olabilirdi, hele bir de daha dişli bir rakibe karşı Mehmet ve Gökay'lı bir orta saha rakibe oyunun kontrolünü devretmek anlamına gelir. İşte burada yıllardır bu tür hataları çok yapmış olan bir kısım Fenerbahçe seyircileri (düşmanları?) bindikleri dalı kesme çabalarını Dos Santos ve Baroni'yi ıslıklayarak ve Gökay'ın hatalarını bile alkışlayarak devam ettirdiler. Gökay'ı zamanından önce yıldız havasına sokarsak ki her zaman bu tür gençleri o havaya sokuyoruz, Gökay asla olabileceği kadar iyi bir oyuncu olamayacak. "Yıldız" ismi takılan çok genci bu şekilde ulus olarak harcadık ve görünüşe bakılırsa harcamaya devam edeceğiz. Dos Santos ve Baroni ise önemli oyuncular, Dos Santos dünyanın en iyi iki milli takımından birinin başarılı sol beki ve şu an bizim oyuncumuz. Solbek pozisyonunda Caner ile Dos Santos dışında oyuncumuz yok ve Caner iyi bir genç oyuncu olsa bile Dos Santos ile mukayese kabul etmez. Baroni ise şu an tek önliberomuz! Bu oyuncuları ıslıklamak, geçen hafta Bilica'yı ıslıklamak gibi, sadece ve sadece mahkum olduğumuz bu oyuncuların performansını düşürecektir, dolayısıyla düşen performansları da piyasa cazibelerini düşürecektir. Yani sevmiyorsan, gitmesini istiyorsan da bindiğin dalı kesiyorsun, gitmiyecekse de. Buna ülkemizde dik durma, şerefli olma, gururlu olma gibi isimler takılıyor ama bunun tüm dünyada tek bir ismi var: budalalık.
Yobo her maçta riskli hareketler yapıyor, şimdiye kadar bunlarda başarılı olmuştu ve bizim tabelacı milletimiz Yobo'yu dünyanın en iyi stoperleri arasında görmeye başlamıştı; sanırım dün görüldü ki riskli hareketler risk getirir ve tutmadığı zaman takım zor duruma düşer. Bilica'nın gözden düşmesi de riskli davranışlarından değilmiydi? Yobo Bilica'dan bir ölçü daha iyi bir stoper ama aralarında dağlar kadar fark yok. Ayrıca Yobo transferi stratejik olarak bir seçim ve zamanlama hatasıydı. Avrupa'dan elenmiş bir Fener'in ihtiyacı yerli bir stoperden yanaydı (Ilhan ve Bekir den daha iyi olma şartıyla) zira takımda ilk onbir oynaması gereken yabancı oyuncu sayısı zaten sınırın üzerindeydi (Niang, Stoch, Dia, Alex, Baroni, Dos Santos ve Lugano) zaten bir arada oynayamıyordu. Bunlara ilaveten Bilica'nın oynaması için bu kontenjandan en az iki oyuncunun yedek başlaması gerekiyordu. Nitekim Dos Santos ve Dia ilk başlarda, daha sonra ise Dos Santos ve Baroni bu sebeple oynatılamadı ve seyirci yavaş yavaş tepkilenmeye başladı. Oynatılamamalarını işgüzar medya yorumları dahilinde kötü performans göstermelerine bağladılar, bu kendi kendini gerçekleştiren bir kehanet haline dönüştü ve düzenli oynayamayan ve seyircinin de desteğinden yoksun kalan oyuncuların hataları öne çıktı. Şu an için Fenerbahçe Dos Santos, Baroni ve Bilica'yı kaybetmiş gözüküyor ki onların yerine Caner, Bekir, İlhan ve Mehmet Topuz var. Hem bu oyuncularla oynanacak hem de başarılı olunacak. Oldukça zor görünüyor. Şu an Fenerbahçe'nin oyununu kontrol edip, az pozisyon vermesi için tek bir tkombinasyonu var, Yobo, Lugano ve önlerinde Baroni. Emre'de katıldığı zaman rakibe alan bırakmıyor bu dörtlü, Emre ve Selçuk sakat olduğundan bu üçlüyü en iyi tamamlayan Gökay şimdilik.
Haftaya Lugano takıma dönecek ve defans hattı iki yabancı içerecek yeniden, bu durumda oynayacak diğer dört yabancının Stoch, Alex ve Niang artı bir olacağını hesaplayarak tek mantıklı seçenek Baroni kalıyor...Islıklayanlar düşünsün. Şayet Baroni'den vazgeçip Mehmet Topuz ve Gökay gibi bir ön libero ile çıkacaksak Istanbul BŞB gibi bir takıma hem oyunun kontrolünü, hem de bol pozisyon fırsatını vermiş oluruz.
Istanbul Büyükşehir karşısında tek bir kadro dizilişi başarılı olabilir (Emre, Selçuk ve Özer sakat olduğu sürece) Caner, Yobo, Lugano, Gökhan; Baroni, Gökay; Stoch (Dia), Alex, M. Topuz, Niang. Ne zaman ki Selçuk ve Emre düzelir ve forma girer (veya ara transferde bir YERLİ önlibero veya stoper alınır) ancak o zaman ilerinin ideal dörtlüsü bir arada oynayabilir (Hem Stoch, hem Dia, Alex ve Niang ile). Yine transferde yabancı oyuncu alınırsa kadro düğümü Feneri frenlemeye devam edecektir.