Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

24 Mart '15

 
Kategori
Siyaset
 

Takkeler düştükçe keller ortaya çıkıyor…

Takkeler düştükçe keller ortaya çıkıyor…
 

Karikatür: Mehmet Tevlim


Melih Gökçek- Bülent Arınç kapışmasıyla kirli çamaşırlar ortaya saçılmaya başladı…

Artık bundan sonrası da çorap söküğü gibi geleceğe benziyor…

Her şey, Melih Gökçek’in “Bülent Arınç seni istemiyoruz” twiteriyle başladı.

Bunun üzerine Bülent Arınç geçti basının karşısına ve şunları söyledi:

“Gökçek Ankara’yı parsel parsel sattı.

“Gökçek’le ilgili 100 konuyu seçimden sonra konuşmak isterim

“Paralel yapının kucağına oturdu.”

“Beni istifaya davet edecek kadar haysiyetli değil.”

“ Biz kimin nerde havlayacağını biliriz…

“8 Haziran’da her şeyi açıklayacağım”

“Akçeli işlerde benim adım olmaz.

Tüm bunların hepsi başlı başına çok önemli şeylerdir…

Melih Gökçek’in oğlunu milletvekili yapmak için bazılarının gözüne girmeye çalıştığını da Arınç’ın sözlerinden anlıyoruz.

Şimdi şöyle bir düşünelim…

Bülent Arınç – Melih Gökçek arasında bu gerginlik olmasaydı, halk deyimiyle birbirlerinin kuyruğuna basmasalardı biz gerçekleri ne zaman öğrenecektik.

Ayrıca Bülent Arınç’ın 100 konuyu 7 Haziran seçimlerinden sonra konuşmak istemesi toplum adına etik bir davranış değil, bu yüz konunun seçimlerden önce açıklanması daha doğru ve erdemli bir davranıştır. Hiç değilse toplum kimlere, hangi anlayışlara oy verdiğini bilmiş olur…

Konuyla ilgili Twitter savaşlarına şöyle bir bakarken: Mansur Yavaş’ın şu twiti de çok önemli bir hale geldi… Ankara Büyükşehir Belediye seçimlerinde hile yapıldığına dair toplumda hep bir şüphe vardır… Bu konuda Yavaş’ın twiti şöyle: "Sayın Arınç az daha Ankara seçimleri ile ilgili de bişeyler diyecekti gibi geldi bana"

Arınç’ın deyimiyle Ankara’yı parsel parsel satan Melih Gökçek, başkenti çeyrek asırdır yönetiyor… Ankara gibi bir başkentin en büyük sorunu ulaşım ve ulaşım adına da Melih Gökçek hiçbir şey yapmadı. Metro yapımını bile Ulaştırma Bakanlığı üstlendi… Tükürrüm böyle sanatın içine deyişiyle de bilinen Gökçek, Ankara’yı estetikten yoksun beton yığınlarına dönüştürdü. Ankara’nın çeyrek asrını çaldı diyebiliriz…

Diğer önemli bir konu, bu kadar kirliliğe bulaşmış bir Belediye Başkanına AKP neden yıllardır tahammül ediyor veya tahammül etmek zorunda kalıyor…

Bülent Arınç’ın “Ben dürüstüm, Akçeli işlerde benim adım olmaz” deyişi de bir öz eleştiri ve kirlilikten rahatsızlığını da ortaya koyan bir ifade…

Bülent Arınç, dil mantığı en güçlü, Türkçemizi en iyi kullanan siyasetçilerimizdendir ve boş konuşmaz. Bu konuşması da öyle…

Tüm bu kirlilik içinde 7 Haziran seçimlerine gidiyoruz…

Artık takke düşmüştür kel görünmüştür, kirli çamaşırlar ortaya saçılmıştır…

7 Haziran’da bu kirliliklerden kurtulmak dileğiyle…

 

 

 
Toplam blog
: 1410
: 1053
Kayıt tarihi
: 04.11.06
 
 

Emekli öğretmenim ve  emeklemeye devam ediyorum.  Emeklilik yaşamın sonu değil, yaşama yeni amaçl..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara