Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Erdoğan Özgenç DOST MECLİSİ

http://blog.milliyet.com.tr/erdoganozgenc

14 Ekim '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Taklit...

Taklit...
 

 

TAKLİTÇİ…

Siyaset yazmayı sevmiyorum ama yazmak zorunda kalıyorum,

Benim işim ekonomistlik, uzmanlığım var bu konuda çok büyük araştırmalarım var,

Onları yazamıyorum, kimseyle öğrendiklerimi paylaşamıyorum…

Ama öyle bir noktadayız ki;

Siyasetçinin bile sahtesinin taklitçisinin olduğu bir dönemi yaşıyoruz,

Sağa baksanız bir siyasetin pisliği sola baksanız siyasetçinin ihaneti, arkanızı dönseniz

Siyasetçinin köşe dönücüsü, önünüze baksanız siyasetin göbeğinde din sömürücüleri, tüccarları…

Ekonominin vardığı noktalar ile büyüme hedefleri açıklanıyor,

Şaşkınlıkla izliyorum…

İçimiz dışımız şişirme saldırılarına kilitlendiğimiz Suriye olduğu için ekonominin geldiği noktayı

Dünyayı sarmalayan krizlerin farkına bile varamıyoruz…

Günlük düşünüyor günlük yaşıyoruz.

Dünyanın hemen her yerinde işyerleri ticarethaneler fabrikaların bir tek hedefi vardır; Kar etmek!

Aksini söyleyenin vatana millet halka hizmet falan külliyen yalan…

Ha bu arada hükümete takoz vazifesi gören işletmeler de yok değil ama onları yakından tanırız

Onları her devrin adamlarıdır nabza göre şerbeti için varlar…

Yazımın başlığının bir nedeni dünyada taklit mal üreten ve satan ülkeler sırasında en önlerde

Yer alıyormuşuz, bu yüzden birçok ülke Türkiye’den ihracatı kesme kararı almış…

Ne acı değil mi?

Hemen her alanda ÇİN in kapımıza gelip dayadığı tüm ürünler TAKLİT,

Alışmış kudurmuştan betermiş derler, taklitçilik en tepeden başladığı için olmalı işverenlerin üreticilerin kapatılan fabrikalara bakarak taklitçi olması kaçınılmazdı, oldu…

Düşünsenize bu ülkenin Cumhurbaşkanı bile birini taklit etmeye onun gibi saçını taramaya, giyinmeye hatta yürümeye başlamış…

Bugün geldiğimiz ekonomik durum aynen şu;

İş var ama Kar ve Para yok…

Ülkede büyük bir ekonomik kriz var ama hala adı konulmamış hatta konuşulur olmamış,

Bir de büyüme hikâyeleri var ki tam bir muamma, mehter takımı gibi;

“İki ileri bir geri”

Neremizin nasıl büyüdüğünü ne anlayan var ne de bilen.

Rakamların dansı istediğin gibi yaz çiz, eline alıp hesap makinesini çarpıp bölen oranlayan kaç

Kişi tanıyorsunuz bu ülkede…

Oku kafa karıştır uyuştur ve yönet, en ilginç yan ise kabullendir!

Ülkenin cari açığı doğanın korktuğu “kara delik” büyüklüğünde, ilgilenen var mı?

Dünya da ekonomik kriz var mı var, her şeyimizle dışa bağımlıyız böyle bir durumda bizim

Ekonomik krizden etkilenmememiz mümkün mü?

Koltuktan olmamak için “borca” yüklenmenin iktisatta yeri var mı soruyorum dostlarıma.

Ekonomi sadece soğutuldu, fabrikalar kapatıldı üretim belirli odaklara ve kişiler kaydırıldı, büyüme diye bir şey yok.

Çek yasası muamma yaratmaya devam ediyor kredi kartı uygulamaları çöküntülere neden oluyor

İşsizlik had safhada ama kriz “yok” muş…

Onu bunu bilmem ama galiba bu ülkede yaşayan işçi memur emekli de tepedekilere uyuyor

“Zengin” taklidi yapıyorlar…

Yoksa şu yaşadığımız ortam dünyanın hangi medeni-çağdaş ülkede olsaydı yer yerinden oynar iktidar yıpranır hatta devrilirdi…

Her şeyi taklit etmeyi becerebildik de galiba “Çağdaş ve İnsan” olmayı beceremedik,

Ne dersiniz?

 

İyi pazarlar…

 

Erdoğan Özgenç

 
Toplam blog
: 846
: 425
Kayıt tarihi
: 26.06.12
 
 

Emekli banka müdürüyüm ama kart vizitimde "insan" yazıyor. Adana'da ikamet ediyorum. Herk..