- Kategori
- Siyaset
Tam Bağımsız Türkiye!
Tuncay Güney, TRT' de yaptığı 4 saatlik canlı yayında ağzından çok önemli bir cümle kaçırdı.
Güney: "Türkiye, yerini belirlemelidir. A.B.D, İngiltere ve İsrail bloğunda mı, Çin ve Rusya bloğunda mı yoksa A.B bloğunda mı yer alacağına karar vermelidir. Tam bağımsız Türkiye diye bir şey olamaz." açıklamasını yaptı.
Bu açıklama aslında yaşadığımız tüm gelişmelerin özüdür. Tam bağımsız Türkiye istenmemektedir.
Peki tam bağımsız Türkiye neden istenmez?
Çünkü; tam bağımsız Türkiye Atatürk döneminde emperyalizme Ortadoğu coğrafyasında geçit vermemiştir.
Çünkü; tam bağımsız Türkiye bölgede Atatürk döneminde Sadabad Paktı gibi bölgesel ittifakların oluşmasına ve sömürü altındaki uluslara umut ve örnek olmuştu.
Çünkü; Atatürk döneminde stratejik olarak jeopolitik konumunu çok iyi değerlendirmiş, Rusya' dan silah desteği alarak Kurtuluş Savaşını gerçekleştirmiştir.
Çünkü; ülkeler dış politikalarını 50-60 yıl boyunca ne olursa olsun hep aynı ülkeye bağlayamazlar. Ülkenizin çıkarına göre dış politikalarınız zaman içinde değişiklikler gösterir. Üstelik o ülke sizin başınıza Irak' ta çuval geçirmişse bu kesinlikle kabul edilemez.
İşte bu ortamda, ordu içinde ve sivil kanatta tam bağımsız Türkiye söylemleri yanında Rusya ile ittifak kurma lafları edildiği sırada bu grup tasfiye edilmektedir.
A.B.D, Rus işgaline karşı kurduğu ve Türkiye' de Özel Harp Dairesi olarak bilinen örgütlenmeyi tasfiye için düğmeye basmıştır. Rus işgaline karşı kullanılmak üzere toprak altına gömülen silahların kendisine karşı kullanılabileceğini çok iyi öngörmüştür.
A.B.D, kontrolün kendisinden çıkmak üzere olduğunu ve hatta kendisine karşı bir hal alacağını hissetmiştir.
Bir de tarihten aldığı çok önemli bir ders vardır. O da tam bağımsız Türkiye' nin bu bölgede kendi çıkarları ve hatta tüm Orta Doğu için ne demek olduğunu çok iyi bilmektedirler. Türkiye' nin ayakları üzerinde dikilmesi halinde, Orta doğu, Orta Asya ve hatta Avrupa coğrafyasında bile etnik ve dini destek göreceğini ve bunun dalga dalga tusunami olarak A.B.D kıyılarına vuracağı açıktır.
Bu nedenle; ayakları üzerinde dikilmek isteyenler diz çöktürülmek istenmektedir.
Ancak unutulmamalıdır ki; Türk halkı ne zaman diz çöktürülmek istenmişse asıl o zaman ayakları üzerine dikilmiştir. Tarihimiz bunun örnekleriyle doludur, ama tarihimiz bir şeyin daha örnekleriyle doludur. Emperyalistlerle işbirliği içinde olanlar Karaköy Limanından yine İngiliz donanmasına binerek uzaklaşmışlardır.
Ancak eğer Türk ulusu tekrar ayakları üzerinde durabilirse bu defa A.B.D donanmasının Karaköy Limanına yanaşıp yanaşamayacağı şüphelidir.