Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Temmuz '09

 
Kategori
Güncel
 

Tanrı anneden, tanrı çocuğa..

Tanrı anneden, tanrı çocuğa..
 

İslam Tarihçileri, Peygamberimiz döneminden ibret verici bir olay anlatırlar:

Ashab'tan birinin eşi, kocası sefere çıktığı için, küçük çocuğu ile evde yanlızdır..Akşamın bir vakti, çocuk vefat eder. Kadın, bebeğini sarıp sarmalar ve bir odaya kaldırır. Geç saatlerde dönen kocası için, kendisi süslenir..Kocası gelince halvet olurlar..

Ondan sonra, kocasına olayı anlatır ama şu sözlerle: "Komşularından biri sana bir emanet şey verdiğinde onu geri alması durumunda ne yaparsın?" Kocası da: "Elbette, büyük bir rıza içerisinde geri veririm" der. Bu cevap üzerine kadın: "Öyleyse, sana haber veriyorum ki, Allah verdiği emanetini geri almıştır; çocuğuz vefat etmiştir"

Koca, haber üzerine öfkelenir ve "Çocuğumuz ölmüşken, sen benimle halvet mi oldun?" diye karısını azarlar.

Ertesi gün durumu Peygamber efendimize arzeder. Peygamberimizin kendisine cevabı şu olur:

"Eşin en doğrusunu yapmış; umut olunur ki, Allah size daha hayırlı bir evlat verecektir."

Gerçekten de, o geceden hamile kalan eş hayırlı bir evlat dünyaya getirir..

Tarihlerde, öyküdeki kişiler isimleriyle zikredilir..Şimdi ben, kaynaklara yönelip olay kahramanlarını isimlendirmeye girişmedim. Çünkü bize lazım olan olayın kendisi idi..

Bugün, böyle bir davranışı bir anneden beklemek biraz fazla olur biliyorum.Zaten bu da her zaman yaşanabilecek bir örnek değil, bir ibret levhasıdır..


Ancak, günümüzde anneler, Allah'ın kendilerine verdiği çocuklarını "doğuran" olmaktan çok "yaratan" mış gibi davranıyorlar..Çocukların da dünyadaki bütün öteki şeyler gibi, birer "imtihan vesilesi" ve birer "emanet" olduğunu unutuyorlar..
Çocuk büyüyüp kişilik bulmaya başlayınca, başlangıçta annenin "yaratığı" olan çocuk, artık annenin "Tanrısı" haline geliyor.

Çocuğunu kendisinin "eseri" olarak gören kadın, sonunda bu "eserinin" kölesi, kulu haline geliveriyor. Bütün hayatını çocuk şekillendirmeye başlıyor. O kadar ki, çocuğun bulaştığı gayri meşru işler bile annenin gözünde meşrulaşmak durumunda kalıyor.

Münevveri katil zanlısı Cem'in annesini düşünün..Oğul, hunharca bir cinayet işlemiş, başka bir annenin evladını en vahşi duygularla doğramış ve çöpe atmış; ama anne hala oğlunu kurtarmanın peşinde..Oğlunun yakalandığını ve hapse girdiğini görmeye dayanamayacağını düşünüyordur. Hatta, oğul yakalıp cezalandırılsa, "küçücük bebeğinin" hapislerde çürümesinin bir zülum olduğunu söyleyecektir..Münevver'in toprakta çürümesinin pek bir anlamı yoktur, onun için..Çünkü, Onun tanrısının adı Cemdir..

Eğer, evladın Allahın bir emaneti ve bir kulu olduğu unutulursa, sonunda -özellikle anneleri söylemem onların çocuklarına karşı zaafiyetlerinin daha ileri olmasındandır- anne, çocuğunun "kulu" olmaktadır.

Hiç bir "kul", kendi Tanrısında "hata ve kusur" görmez; görmek istemez..

Gündemin popüler maddesi olduğu için örneği Cem'in annesinden verdim; ama ortalıkta başka örnekler de var..Hem de çok var.

Allah'ın kulu olmanın bilinci olmayan anne, evladının kulu oluyor...Çocuklarımızı "sorunlu" yapan en büyük sorunumuz budur bence...





 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..