- Kategori
- Kültür - Sanat
Tanrım lütfen yanlış anlaşılmama izin verme

60 ihtilali olup biteli 5- 6 yıl olmuştu. 45' likler. LP' ler pahalı da olsa; Yüksek kaldırımdan satın alınmış ikinci el Blaukpunkt pickupta döndürülmeye çalışılıyordu..
Kendilerine Animals diyen bir grup vardı. Solistleri asık suratlı, biraz tipsiz ama çekici bir gençti. Önce ''Dont let me be misunderstood'' adlı türkülerini sevdim. '' Oh tanrım pişmanım bazı aptal şeylerden, yaptığım bazı aptallıklardan ötürü.. Niyetim iyi ama şeytanlık bana meleklikten daha çok yakışıyor.. Lakin tanrım beni yanlış anlaşılmış durumuna düşürme lütfen !.. Böyle söylüyorlardı hoşa giden bir biçimde.. Sonra Sonra o olağanüstü parçaları '' House of rising sun'' gönlüme düştü. Eski bir İngiliz baladından yola çıkıp 40' lı yıllarda Amerika' da söylenmiş içli bir '' bozlak''.. New Orleans' da bir ev vardır, '' Doğan Güneş'' denilen, diye başlar şarkı. Ve bir çok zavallı çocuğun yıkımına neden olmuştur bu netameli yer.. Bluejean dikerek geçimini sağlıyan fakir bir ananın toy kızının bir şekilde düştüğü New Orleans genelevinden sızlanışlarını dillendirir.. Beni esir eden bu iki şarkı aradan geçen onca zamanda eskimedi. Onlarca şarkıcı söyleyip durdu, birini ya da ötekini.. Nina Simon, Joe Cocker, Santa Esmeralda hatta Dolapdere Big Gang.. Eric Burdon, yani o solist çocuk bir kaç kez grubu yeniledi. Hatta bir ara '' War'' diye başka bir grup kurdu. Ama hep söyledi.Türkülerini çığırdı durdu. Altmışını devirdi devirmesine fakat hala benim sevdiklerimi söylüyor. (inanmayan internette dolanan videoları izlesin) .. Tanrı nefesinin gücünü, sesinin güzelliğini daim kılsın..