Tanyeviç'ten özür diliyorum...

Dün akşam Fenerbahçe Ülker - Beşiktaş Cola Turka maçını izlerken bu yazının adını çoktan koymuştum. Bu bir özür ve özeleştiri yazısı olacak...

Aydın Örs'ün biraz da biçimsiz takımdan ayrılmasının etkisiyle ve büyük umutlar bağlayarak maçlarına gittiğim Fenerbahçe Ülker basketbol takımının üst üste aldığı başarısız sonuçlardan sonra belki aceleye getirerek Tanyeviç'in Fenerbahçe'deki koçluğu ve getirdiği iki genç Vidmar ve Preldzic'in oyunculuğu hakkında atıp tuttum.

"Fenerbahçe'ye aldığı iki adet oyuncudan söz edeceğim şimdi. İkisi de gençlikten tir tir titriyorlar. Vidmar ve Preldzic. Fenerbahçe'de oynarlar ama ne zaman? Belki beş sene sonra. Fenerbahçe'nin elinde o kadar çok genç oyuncu var ki? Semih ve Oğuz'u yetiştiriyor; buna iki oyuncu daha eklediğinizde Fenerbahçe'yi tamemen tecrübesizleştiriyorsunuz. Fenerbahçe'nin Panatinaikos ve Barcelona maçlarında bu iki oyuncunun önemli katkıları oldu. Maçın kırılma noktalarında kaçırdıkları ya da kullandıkları yanlış tercihlerle Fenerbahçe'nin fark yemesinde etkileri oldu." Gasper Vidmar, Emir Preldzic ve Tanyeviç

Fenerbahçe'nin geçen sene ilk sezon maçlarının büyük felaketlere dönüştüğünü de eklemem gerekiyor. Ardarda oynanan derbi maçlarını da farklı kaybedince benim gözümde bu üç basketbol adamı bir anda sıfır noktasına düşmüştü.

Tanyeviç'in geçen sene oynattığı milli takım da fiyasko netieceler almış ve zaten bende de çok ciddi bir enerji birikimi yaratmıştı.

Hatta kendimi o kadar haklı görüyordum ki; Şampiyonluğa rağmen Tanyeviç'le devam edilmemeli... başlığını atabilyordum, takım büyük bir keyifle üst üste ikinci şampiyonluğunu kutlarken.

Büyük yanılgı...

Basketbolu yeterince izlememe ve sonuca göre hareket etme aceleciliğinin kurbanıydım. Bütün işkembeden yazan yorumcuları gibi.

Tanyeviç bu sene fırtına gibi bir milli takım yaratıp bir ay içinde önümüzdeki sene Avrupa Şampiyonası biletini cebine attıktan sonra kötü bir cumhurbaşkanlığı finalinden sonra, yere çok sağlam basan, güçlü savunmasıyla rakiplerine alan bırakmayan bir Fenerbahçe izlettirmeye başladı bize.

Dün gece başından sonuna kadar izleme şansı yakaladığım Beşiktaş Cola Turka derbisi ise tam bir görsel ziyafetti. Euroleague'de de çok iyi oynayan Preldzic'in takıma katkısının üst düzeye çıktığını gördük. Vidmar'ın epey zamanı var; belki o da iyi olacak ama sabır gösterilirse.

Tanyeviç'in olgun, disiplinli ve panik yapmayan Fenerbahçe Ülker'i fark bir ara 19 olmuşken bir sayıya kadar inmesi karşısında vitesi bir anda büyütüp farkın tekrardan çift hanelere çıkmasını sağladılar. Takım savunmasını ciddiye aldıklarında rakibe 24 saniye hücum süresinin yetmediğine şahit olduk.

Geçen seneki Oğuz'la bu sene arasında tanınmayacak kadar büyük bir gelişim var. Semih'in yokluğunda oynama şansı yakalayan Enes milli takım için büyük kazanç. Smith ve Green ise sanki tam isabet gibi geldi bana.

Bu kadroya iki Ömer ve bir Semih'in ekleneceği düşünülürse, bu sene ligin ve Eoroleague'in en büyük favorilerinden bir olmaması için hiçbir neden göremiyorum.

Kimileri için bu yazı erken olabilir; ancak geçen seneki aceleciğin bir özrü olarak daha işin başında böylesi bir girişe ihtiyaç duyuyorum.

Özür dilerim, Tanyeviç.

Uzay Gökerman