Tarih tekerrür ediyor

Bugün Türkiye'de başbakan internete servis edilen oğlu ile yaptığı iddia edilen telefon konuşma kaydının montaj ve sahte olduğunu kendisine komplo kurulduğunu iddia ediyor. Ne enteresan, tarih tekerrür ediyor. Resimde görülen imajında ABD' nin eski Cumhurbaşkanlarından Richard Nixon' da 1973'te TV'de kameraların karşısında örtbas etmeye çalıştığı iddia edilen WATERGATE skandalında rolü olduğunu inkar etmiş, bu bana bir komplodur demişti.

Hatırlayalım, 17 Haziran 1972'de Washington'da bulunan Watergate binalarındaki Demokrat parti karargahına evrak çalmak için gece geç saatte yaptıkları baskında polis tarafından yakalanan 5 kişi üzerinde yüklü dolarlar bulunmuştu. FBI’ın yaptığı soruşturmalarda bu paranın Nixon’ı tekrar Cumhurbaşkanı seçtirmek için yapılan kampanyaya para sağlayan gizli bir fona aktarılmak için olduğu ortaya çıkmıştı. Skandal soruşturuldukça Nixon İdaresinin siyasi hasımlarını yerleştirdiği böcek dinleme aygıtları ile dinlediği, rakiplerine CIA, FBI ve Vergi İdaresini kullanarak şantajlar yaptırdığı, bu gizli tezgahların arkasında en üst düzey Cumhuriyetçi Kongre üyelerinden bir çoğunun olduğunun anlaşılması ve o dönemde başkan olan Richard Nixon'ın ortaya çıkarılmakta olan tüm bu yolsuzlukların soruşturulmasını engellemeye çalışması ünlü Watergate skandalı olarak bilinir. Watergate skandalını ortaya çıkaran basındı. İki Washington Post muhabiri Bob Woodward ve Carl Bernstein’ın aldıkları ölüm tehditlerine rağmen olayı araştırıp üstüne gitmişlerdi. Bu skandal Robert Redford'ın muhabirlerden birini oynadığı “Başkan'ın Adamları “ adlı Watergate skandalın başlangıç ve gelişmesini anlatan 1976 yapımı ve Oscar kazanan Hollywood Filmine konu olmuştu.

Soruşturma derinleştikçe Nixon’ın Beyaz Saray’dan yaptığı telefon konuşmalarını kendisinin kaydettirdiği anlaşılmış ve Watergate skandalını araştıran Senato Watergate Skandalı Komitesi Nixon'ın bu telefon konuşmalarını içeren teypleri Senato Komisyonuna inceleme için teslim etmesini emretmişti. Nixon teypleri Senato’ya teypleri teslim etmemek için ulusal güvenlik sırları gerekçesi ile uzun süre direnmiş ama sonunda teslim etmek zorunda kalmış ve teyplerdeki konuşmaların bazılarını sildirmişti. Neden silindiğine dair kazara silinmiş diye verdiği cevap ikna edici bulunmamış ve teypler üzerinde yapılan teknik incelemeler sonucunda Nixon’ın Watergate Skandalı çerçevesinde gece baskını soruşturulmasının örtbas edilmesi dahil her şeyden haberi olduğu tartışmasız anlaşılmıştı.

Bu soruşturma ve yargılama neticesinde Nixon İdaresinden 43 üst düzey siyaset adamı ve bürokrat suçlu bulunarak hapse mahkum edilmişlerdi. Nixon’ın teyplerde kendi kaydettirdiği telefon konuşmalarında görülen kanıtlara rağmen skandalın örtbası ve diğer kirli tezgah ve şantajlarla ilgisinin olmadığını iddia etmesi onu kurtaramamış ve Kongre Nixon'a : “ya istifa et ya da Yüce Divan'da yargılan “diye ültimatom vermişti. Bunun üzerine Nixon 9 Ağustos 1974’te ABD tarihine istifa etmek zorunda kalan ilk Amerikan Cumhurbaşkanı olarak geçmişti. İstifa etmesine rağmen Amerikan Temsilciler Meclisi ve Senatosu Nixon’ın Yüce Divan’da yargılanması konusunda görüş birliğine varmışlar ancak Nixon’ın yerine geçen Cumhurbaşkanı Gerald Ford 8 Eylül 1974’e Nixon’ı affetmiş ve Nixon Yüce Divan’da yargılanmaktan kıl payı kurtulmuştu. Amerikan Anayasasına göre böyle bir af mümkündü. 

Tarihten alınacak çok ders var, demokrasilerde halkı soyup skandalları örtbas etmek, delil oluşturan telefon kayıtlarının şantaj ve montaj olduğunu iddia ederek paçayı kurtarmak mümkün değildir. Türkiye’yi son bir kaç yıldır skandaldan skandala götüren, halkı soyan, Laik Cumhuriyet'in altını oymaya kalkan ve skandal telefon konuşmaları ortaya çıkan iktidar sahipleri de paçayı kurtaramayacaklardır. Bu rezaletin üzerine gitmek sadece yargının değil, Watergate Skandalında olduğu gibi yargı, basın, muhalefet ve kamu oyunun birlikte hareket etmek görevidir.

Rasih Bensan

26 Şubat 2014