Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ağustos '07

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Tartışmalar ışığında basın-yayın politikaları

Tartışmalar ışığında basın-yayın politikaları
 

Özgür basın demokrasinin en önemli unsurlarından biri ve dördüncü kuvvetidir. Daha da ileri gidersek, özgür basın olmadan demokrasi imkansızdır. Bu nedenle, demokrasinin kalitesi basının kalitesiyle eşdeğerdir.

Basın kamunun değildir ama, kamu hizmeti görür. Demokrasinin yerleşmesi, gelişmesi ve yürümesi konularında çok önemli görevler ifa eder ve çeşitli ayrıcalıklardan yararlanır.

Bu kadar önemli görevleri olan ve ayrıcalıklardan yararlanan basının elbette ki bunlara karşılık sorumlulukları da olmalıdır. Olaylara sadece ticari gözle bakamaz ve bakmamalıdır.

Nasıl ki, demokrasilerin vazgeçilmez unsuru siyasi partilerde kitle partisi- marjinal parti ayrımı varsa, basında da buna benzer bir ayrım mutlaka olmalıdır.

Bütün bir topluma hitap eden bir basın organı, sadece olayları ve haberleri objektif olarak vermekle yetinmemeli, köşe yazarlarının da bu doğrultuda olmalarına özen göstermelidir.

Suni olarak kutuplara ayrıştırmaya ve bundan bazılarının nemalanmaya çalıştıkları bir ülkede: " Herkese şirin görüneyim, hitap edeyim, gönüllerini alayım" diyerekten her kutuptan bağnaz ve şartlanmış yazarları çalıştırmak ve böylece daha çok traj yapacağını düşünmek yanlış bir politikadır.

Bunu söylerken, tüm köşe yazarlarının aynı doğrultuda ve aynı şeyleri yazmasını, tabii ki kastetmiyorum. Her yazar özgür düşüncelerini yazmalıdır. Yazar sol tandaslı olur olaylara sol pencereden bakar ve yorumlar, sağ tandaslı olur olaylara sağ pencereden bakar ve yorumlar. Bu gayet doğaldır.

Burada kastettiğim marjinal yazarlardır. Olayları saptıran, demagoji yapan, kendinin bile inanmadığı iddialarla insanları yanıltmaya çalışan yazarlardır. İktidarı savunuyorsa hep övmek, muhalefeti savunuyorsa hep yermek, muhalif olmak, marjinal kalmak.

Kitle gazetesinde yazan bir yazar, kendinin de oy verdiği, desteklediği bir iktidarı, yeri geldiğinde, yanlışını gördüğünde en ağır bir şekilde elleştirebilmeli, yerden yere vurabilmelidir. Aynı şekilde, başka bir yazar da oy vermediği, hatta ülke için çok sakıncalı gördüğü bir iktidarı, yeri geldiğinde yaptığı doğru bir iş dolayısıyla
alkışlayabilmelidir.

Bir yazar; " Nasıl olsa başkaları lehe yazıyor, ben hep aleyhe yazmalıyım" diyemez, dememelidir. Herkesin bakış açısı farklıdır. Bu, basın mensubu olmanın kendisine yüklediği bir sorumluluktur. Yazar gördüğü şeyleri görmemezlikten gelemez.

Basınımızdan nesnel örnekler vermek istiyorum. Önce olumsuz örnekler;

Halkımızın %34'le iktidara getirdiği ve 4, 5 yıllık bir iktidar süreci ve yıpranmasına rağmen, yeniden daha güçlü bir güvenle iktidar ettiği bir iktidara vurdukça vuran, yüklendikçe yüklenen Emin Çölaşan ve Bekir Coşkun'a sormak lazım : Bu iktidar nümünelik de olsa hiç mi doğru bir şey yapmadı, bir örnek de mi yok! Bu tutumunuz sizi belli bir marjinal gurup için yıldızlaştırıyor, simgeleştiriyor ama, tüm toplum karşısında sizi ve gazetenizi güven kaybına uğratıyor.

Olumlu örnekler;

1- Her gün muhalif yazılarını ilgiyle okumaya alıştığım Melih Aşık, bir gün Beyoğlu Belediye'sinin yaptığı sosyal içerikli icraatlarından övgüyle bahsettikten sonra; " Demek ki bunlara halk sebebsiz oy vermiyor" mealinde bir yazı yazdı. Bu yazı, benim Melih Aşık hakkındaki düşüncelerimi bir anda değiştirdi. Demek ki, Melih Aşık objektif ve tarafsız düşünebiliyor ve yazabiliyor.

2- Hasan Cemal'in bugünkü ( 22.8.2007 ) yazısı; Bekir Coşkun'la olaylara bakış, düşünce, ve uslup açısından ne kadar farklı olduğunu, Bekir Coşkun'u hiç onaylamadığını yazdıktan sonra, Başbakan'ın da söylediklerinin çok yanlış olduğunu açık bir şekilde yazmış ve eleştirmiş. Yani; doğruya doğru, yanlışa yanlış.

Hasan Cemal bu tutumuyla kendisine ve gazetesine güven tazelettiriyor.

Son söz: Marjinal yazarlar marjinal köşelere, yurt dışına değil...

 
Toplam blog
: 337
: 4184
Kayıt tarihi
: 03.08.07
 
 

Hukukçuyum... Hukukun üstünlüğünün ve hukukçunun saygınlığının ülkemde gelişmesini ve kalıcı olma..