- Kategori
- Anılar
Tavşanın ağzındaki Balon

Bir av günü dere tepe dolaştım, yorgunluktan ölüyorum. Köye doğru yöneldim ama elimde süperpoze hazır ve bir tepeyi aşmam gerekiyor. Dağın eteğinin üst tarafındayım ama eğim çok fazla. Üstten gidiyorum ki alt taraftan bir şey kalkarsa göreyim diye.
Ayağımla taşın birine dokunuyorum, taş zıplayarak tengir mengir aşağıya hemen yuvarlanıveriyor. “Şimdi şu alttan kalksa nasıl ateş edilir.” dememe kalmadı, yuvarladığım taşın gürültüsünden bir tavşan sıçradı. Sağ alt taraftan sol üste doğru bayır yukarı koşuyor ki “Keşke başka dilek dileyeydim.” dersiniz.
“Ön dalın şu mu? “ diye tetiğe bir dokundum. Tavşan devam ! Aynı şekilde ikinciyi patlattım ha keza tavşan son sürat tepeye doğru koşuyor, bana mısın demiyor. Tepeyi aştı artık onu göremiyorum. “Tepede bile ben buna atarım bir mermicik.” Diye koşuyorum nefes nefese ama üst göze bir üç numara daha mermi ancak koyabildim. Kapattım ki tavşan epey arayı açmış, kulakları zar zor gözüküyor. Aceleyle nişan alıp attım ve yorgunluktan oraya çöküverdim.
Ohh…Epey yorulmuşum. “Bu atışlara fil olsa dayanmazdı, nasıl olsa seni bulurum oğlum tavşan.” Dedikten ve iyi bir dinlendikten sonra kalktım. Önce giden var mı, diye uzaklara koştum bir göz attım ki hareketli bir şey yok. Sonra aramaya başladım son ateş ettiğim yeri, yok! İleri giderim yok, beri gelirim yok ! Uçtu mu bu tavşan ? diye son ateş etiğim yerden tekrar prova yaptım işte şuralarda idi ateş ettiğim yer, diye. Tekrar oraya vardım ki eh ! Bir damla kan damlamış oraya. İleri doğru bir damla, iki damla derken kan akışı kesildi. Yer çok eğimli. Ama son kan damlalarının olduğu yer düz bir kaya üzeri ve o noktada epeyce kan var. Demek ki orada oturmuş. Yahu nerede bu tavşan ? Çatlayacağım. Neyse bir taraftan da bulurum diye umutluyum. Bir taşın üzerine oturup tabakamı çıkardım. Sigara tüttürmenin ve akıl yürütmenin tam sırası. Sigarayı güzelce sarıp tellendirdim. İyice dinlendikten sonra aramaya tekrar başladım. Git geri, tekrar ileri düz kayanın üzerinde kan izi kesiliyor. Dedim ya eğimli bir arazi. Aklıma birden sağ aşağıya doğru bakmak geldi. Sağda, 50 m. kadar aşağıda beyaz bir şey, fakat üstünde de sanki kırmızı bir balon !
“Bu beyaz şey tavşansa balon nedir ?” diye aşağıya doğru dikkatle ve hayretle yanaştım ki, bizim tavşan üç günden ölmüş ve ağzından çıkan kan, köpük halinde büyük bir balon oluşturmuş. Ağzındaki bu kırmızı balon olmasa belki de tavşanı bulamayacağım.
Anladım ki hayvan kayanın üzerinde oturup devrilince aşağılara doğru yuvarlanmış, bereket versin ki uçuruma düşmeden orada kalmıştı.
Eve götürüp erik ağacının dalına astım ve yüzdüm ki, Allah sizi inandırsın hayvan tam bir süzek olmuş. Attığım mermiler isabet etmiş ama tüfeğim yeni olduğundan delip geçerek hayvan o kadar gidebilmişti.
Akşama tavşan ekşilemesini yerken arada bir ağzımıza saçma taneleri geliyor ama avcılık bu, o kadarını da idare edeceğiz.