Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Şubat '10

 
Kategori
Futbol
 

Tebrikler Daum

Tebrikler Daum
 

Müzmin Yedek


Fenerbahçe puan kayıplarına Bursa maçı ile devam etti. Fenerbahçe’deki yapısala sorunlar hemen sezona girerken başlamıştı. Kazım, Güzia ve Carlos ile sezon sonu yollar ayrılması gerekirken hiç biri yapılmadı. Kazım onca disiplinsizliğe rağmen takımda tutuldu. Daum gelir gelmez bir keramet varmış gibi Kazım’a sarıldı. Yönetim anacak yarım sezon daha Kazım’a katlanabildi.

Daum Fenerbahçe’nin en tehlikeli kanadı olan, Gökhan-Deivid uyumunu bozdu bu ikiliyi neredeyse hiç kullanmadı. Uğur’u kulübede unuttu. Ardından bir önceki ve hatta ondan önceki sezon Fenerbahçe’nin oyuncusu olmadığını defalarca ispat etmiş Carlos’a sarıldı. Çünkü Daum şöhret isimleri severdi. Oysa yolu Katar’a gidecekken son anda İstanbul’a getirilen bu şovmen, hiçbir zaman türk statüsünde oynayan, üstelik beşte bir ücreti alan Wedo’dan daha faydalı olamadı.

Bu yetmezmiş gibi sezon başında Fenerbahçe’nin ihtiyacı olan oyuncu sol stoperdi. Yani sol ayağını kullanan stoper lazımdı takıma. Ama Lugano gitmekte ısrarlı olunca Bilca sağ stoper olarak alındı. Sonra Lugano geri gelince Bilica transferi anlamsız oldu. Fenerbahçe defasında stoper mevkiinde oynayacak 5 tane oyuncu var ama bir tane sol ayaklı stoper yok. İnanılır gibi değil.

Gerçi ben Bilca’ya asla kızmıyorum. Hatta onu beğeniyorum. Adam her maç varını yoğunu ortaya koyuyor. Çok mücadele ediyor. Canla başla oynuyor. Zaman zaman hata yapıyor. Ama biraz daha güç kazansın bu hataların hiç birini yapmayacaktır. Lugano’da geldiğinde böyleydi. Unutmayın. Bilca çok daha iyi olacak.

Devre arasında sol stoper alınacağına, zaten mevcut haliyle Güzia’nın yedeği durumuna gelmiş, moralmen çökmüş Semih’in yedeği olarak Gökhan Ünal alındı. Yani ihtiyaç olan yere değil ihtiyaç olmayan yere oyuncu alındı. Tıpkı Topuz gibi.

Topuz Fenerbahçe’ye alınmış en gereksiz futbolculardan birisidir. Belki iyidir, kalitelidir ama aldığınız oyuncu, yerinde oynamalı. Yerinde oynamayacaksa alınmamalı. Savunma oyuncu alıp, yer yok diye forvet oynatmak ne kadar anlamsızsa Özer varken, Alex varken, Emre varken bu kadar fedakarlık yapılıp, Topuz’un alınması, o kadar saçmadır. Bu saçmalığı örtmek için daha büyük bir saçmalık yapılmış, adamın oynaması için kah sağ kanatta kah sol kanatta yer açılmıştır.

Fenerbahçe’nin en etkili iki kanat oyuncusu Deivid ve Uğur bu anlamda Topuz ve Kazım’a kurban edilmiştir.

Sezon başı hataların en büyüğü ise Güiza dır. Bu adam Fenerbahçe’nin ihtiyacı olan forvet olmadığını oynadığı her maçta gösterdi. Bunlara ek olarak sigara kullanıyordu. Gece hayatı vardı. Özel hayatı sorunluydu. Ve Türkiye’de olmaktan mutlu değildi. Bütün bunlara rağmen sezon başı adımın çok ciddi talipleri vardı. Dahi Daum devreye girdi. Güzia’nın gitmesine izin vermedi. Oyuncundann ne kadar çok anladığını Güiza’nın müthiş performansı ile bize göstermiş oldu. 4 Yılı 30 Milyon Euro maliyeti olan Güiza’nını parası seneye kale arkası biletleri 66 lira yapılarak çıkartılırı.

Güiza gol atar atamaz benim için önemli olan bu değil. Başarılı olmanın göstergesi gol değildir. Ama Güiza takıma hiçbir şey veremiyor. Ayağına gelen topları kaleye süremiyor çünkü güçlü değil. Hava topuna çıkamıyor çünkü güçlü değil. Rakibini driplinglerle geçemiyor çünkü güçlü değil. Kendisine atılan uzun topları alıp, oyunu dinlendirip hücumu sete çeviremiyor. Çünkü o topları alamıyor. Almak gibi bir niyeti yok. Çünkü adam sigara içiyor. Bir tiryaki gibi tüttürüyor. Böyle bir adam güçsüz olduğunu bildiği için hep savunma arakasına koşu yapmak istiyor.

Bursa maçında kaçırdığı goller dışında neredeyse hiç topla buluşmadı. Buluştuğunda da topları ezdi. Onunu için mesele, Güiza’nın gol atması ya da kaçırması değil. Yarın bir maçta 4 tana gol atabilir. Ama bunu onun büyük bir kazık olduğu gerçeğini değiştirmez. Sırtı dönük top alacak, top saklayacak, takımın yorulduğu anlarda oyunu dinlendirecek, gerekirse dripling yapacak ve rakip savunmayı yoracak onu düşen rol bu. Ama Güiza bunu yapacak birisi değil. Suç onda da değil bu halini görüp onu takımda tutmak isteyen yönetimde ve teknik ekiptedir. Yazıklar olsun diyorum. Geçen sene Arsenal maçında ben budamadan bir şey olmayacağını gördüm ve o günden beri bu adam aleyhine yazılar yazıyorum. Zaman futboldan çok anladığını iddia edip milyon dolarları cebine indirenleri değil, beni haklı çıkardı. Şimdi hatalarını kapatmak için adam şans verip duruyorlar. “Bakın gol attı, dediğiniz gibi değil” diyecekler akılları sıra. Ama yemezler artık. Herkes her şeyi görüyor.

Sonuç olarak Güzia’nın Fenerbahçe’de başarı olama şansı yoktur. Güiza gibi bir başka sorun Daum. Daum son üç maçtır aynı hatayı yapıyor ve hala akıllanmadı. Bursa maçında 2-1 öndeyken arkadaşıma şunu dedim. ” Bursa 2-2 yaparsa maçı 3-2 kaybederiz” . Neden dedi. “Beraberlik golünden sonra Daum çift forvete döner, Gökhan’ı alır. Orta sahadan birisin çıkartır, gol bulmak isterken kontradan gol yeriz dedim. Nitekim Manisa ve Diyarbakır maçlarının aynısı yaptı. “Hadi canım papaz her zaman pilav yemez, Daum o kadar kör birisi değil” dedi. 20 Dakika sonra ilk önce beraberlik golünü sonra da mağlubiyet golünü yedik. Maç sonu şaşkın şekilde birbirimize baktık. Söylenecek bir şey yok Tebrikler DAUM. Körlüğünden ve saplantılarından dolayı Tebrikler.

 
Toplam blog
: 6
: 449
Kayıt tarihi
: 10.10.08
 
 

1972 Doğumluyum. Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimiler Fakültesi Mezunuyum. İyi bir Fenrbahç..