Tecrübenin gücü

Hayatta okumak güzeldir. Hayatı anlamlandırmak için insanları tanımak gerekir. İnsanları tanımak içinde mutlaka yorum gücünün olması gerekir.

Meslek gruplarının tespitlerine çoğumuz güler geçeriz.  Hele bu meslek grubu fazla okumayan, okumaya zamanında olmadığını bildiğimiz mesleği icra ediyorsa, çoğumuz kale almayız.

Mesleğinin erbabı olan kişilere ulak vermek iyidir. Hiç olmasın kişileri dinleyelim, bakalım, belki bildiği vardır. Bizim düşünmediğimiz yönünü düşünmüş olabilir.

Olayların içinde çıkarımları olabilir. Hele mesleğini toplumun her kesiminin içinde icra ediliyorsa kulak vermeliyiz. Tecrübelerini paylaşmak denemek gerekir.

10 Ekim 2015 günü akşamüzeri düğün davetine gittim.  Sanatçılar tanıdığım kişilerdi. Davet sahibine derneğinin hayırlı olmasını temenni ettikten sonra yemek teklif ettiler. Yemek yemeyeceğimi söyledim.

Çay ikram edelim dediler. Olur dedim ve çay getirdiler, ikincisini de istedim. Biraz oturdum.

Müzik aletlerini icra edenlere dikkat ettim. Davetlilerin hoşlandıkları müzik türlerini icra ediyorlardı. Kişilerin fikir yapısına göre sanatlarını icra ettiklerinde bahşişlerde ceplerine konuyordu.

Karşımdaki kişiyle zamanı geldiğinde her konuda paylaşımda bulunuruz. Aynı topraklarda büyümüş insanız ne de olsa, bilgi aktarımını yaşarız.

Biz sabit insanlarla muhatap oluruz. Sanat icra eden arkadaş ise kendi hesabına göre üç günlük düğünde bir ilçe nüfusuyla karşılaşıyor.

İşte hesap ortada; üç bin davetiye dağıtılırsa, her davetli dört kişiyle teşrif etse on iki bin kişi eder. Bence doğru hesaptır. Ekonomisini de hesapladı ama oraya girmeyelim.

Burada asıl konumuz tecrübenin de bilgi olduğunu kabul edilmesi gerektiğine inanıyorum. İlla ki kişiler kitap okumakla bilgi sahibi olur.

Ancak tecrübe sahiplerini de dışlayamayız. Onun dediğini dinlemeye gerek yok. Ne bilir onlar, onlar, milleti eğlendirmekten başka yaptıkları yoktur demek çok yanlıştır.

Çoğu kişi kitabiliğe bağlıdır. İllaki kitabi bilgiye önem verir. Kitabi bilgiler bazen gerçek hayatın içine uymaz. İdeal hayata göre doğrudur kitabi bilgileri kabul etmek.

Tecrübeler ise kitabilikten ötedir. Mutlaka toplumsal hayatta değer verilmelidir. Kitabi bilgileri hayatta uygulama imkânı olmayabilir fakat tecrübenin sonucu elde edilen tecrübî bilgiler ise kesinlik ifade ettiğini yaşadım.

Yaşlı kimselere çoğu insan çok değer verirler. Neden? Çünkü hayatı yaşamış, aşağı yukarı günlerin içinde bazen on kitap okumuşçasına yaşamıştır.

Bahsettiğimiz kişilerde aynen günlük bazen yirmi kitap okumuşçasına bilgi birikimi olan kişilerdir.

Hiçbir meslek grubuna önyargıyla bakmamak gerekir.  

Hayatı okumak, yorumlamak illaki diplomayla olmaz.

Nice diplomalılar var, tuzaklara düşerken, hor görülen meslek grupları ise tecrübelerinden dolayı tedbirli davranarak açığa düşmezler.

Yaşayanla, okuyanları kıyaslama imkânını yakalayanlara sorduğumuzda illaki tecrübe diyeceklerdir.

Hacc ibadetine kitabi bilgiyle gidenlerle, birkaç kez gidenleri de karşılaştırınız.

Düğünlerde davul zurna çalanlar ne bilir canım demeyin. Tecrübelerini bizzat yaşayan biri olarak her mesleğe saygı duyuyorum. Toplumu okumakla, kitap okumak çok farklıdır.