TEGV Gönüllü Toplantısında Neler Yapıldı

Bu dünyada sevgi büyük ihtiyaç

Herkes aç, sevip sevilmeye muhtaç,

TEGV'le dost ol TEGV'le arkadaş

Ömrümüz geçiyor bak yavaş yavaş

Onda bunda şundadır

Şunda bunda ondadır

TEGV'imiz nerdeyse GÖNÜLLÜMÜZ ordadır.

TEGV gönüllü ve yöneticilerini biraraya getiren 20 Şubat Bölgesel Gönüllü Toplantısı Denizli de bu şarkı sözleri damgasını vurdu. 750 Katılımcı ile festival havasında geçen toplantıda apaçi köstümünden tutunda, taçlı kral ve kraliçelere, çingenelerden tutunda çilli çocuklara (ki onlar bizdik, yüzümüze çiller yaptık) kadar herkes vardı.

Tabi ki bu toplantı vur patlasın, çal oynasın havasında geçmedi. En azından hepsi. TEGV'in yöneticilerinden Nurdan Şahin vakıfın kurulduğu günden bu yana geçen 15 yılı anlattı. Şifo Mehmet'in Jubilesini TGEV'e bağışlamasının kurum için çok büyük bir tanınabilirlik aracı olduğuna değindi. Şifo Mehmet'e yüreğimizden kopan kocaman bir alkış gönderildi.

Neden bu jubile detayını ekledim. Hemen belirteyim. Toplum genelinde TEGV ve benzeri vakıflara gönüllü katılımı sadece %5. Yani toplumun, toplamda %5'i herhangi bir vakıfa üye. Bununda en büyük sebebi olarak vakıf tanıtımını görüyoruz. Bu sebeple gönüllülerin bir sorumluluğu da vakfı olabildiğince duyurmak. Ki bu yazının çıkış amaçlarından biri de budur.

6 ay ateşböceği, 1 yıl, 3 yıl, 5 yıl, 7 yıl sınıflandırmaları yapılarak gönüllülerin adı slayta geçti. Tabiki en büyük alkışı 7 yıl aldı. Nahum-Ateşböceği gönüllüsü olarak eeee bendenizde ayağa kalkıp alkışımı aldım. Keza ekteki videoda bulacaksınız görüntüleri. Ve tabi ki toplumun önde gelen TEGV üyelerinin benim hakkımda söylediklerini. Yani biz TEGV gönüllüleri hakkında:)

Yarım gün süren sunum ve ödül töreni dağıtımından sonra ara verildi. Ardından Düşler Atölyesi, Ateşböceği vs. grup çalışmaları yapıldı. Ve tabiki fotograflar.

TEGV'İn 15. doğumgününü Denizli'de kutladık. Doğumundan beri katkısı olan herkes anıldı. Nasıl büyüdüğü, büyürken nelerle karşılaştığı vs. Ve bundan sonra ki süreçte bizlerin onu nasıl büyütebileceği. Çok yorulduk ama çok eğlendik. İçinde bulunduğumuz duygu 'aşk' kadar tarifsizdi.

Çünkü 'Bir çocuk değişti, Türkiye değişiyor.!'

Sevgiyle.