Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Haziran '22

 
Kategori
Blog yazarları tartışıyor!
 

Tek Büyük Ülkü-Türkiye

Türkiye’de siyasette kullanılan kavramlara baktığımızda, dışının yani ambalajının pek fiyakalı olduğunu görürüz.

Öte yandan siyaset kurumu içinde “özgül ağırlığı” olan ve iktidara gelebilme potansiyeli muadilleri partilere göre fazla olan partilerin, kahramanlık/hamasi söylemleri ya da geçmişten dem vurma/olumlu veya olumsuz tercih ettikleri politik yollardandır

Hani, eskinin İstanbul beyefendilerinden ve hanımefendilerinden bahsedilir, eski Yeşilçam filmlerinde bu değerler yansıtılır ya…

Yıllardır ben de yazarım.

Neden bizde de siyaset centilmence icra edilemiyor? Türkiye’deki iktidara namzet her partinin, kendi yaşam tarzlarına ve siyasal değerlerine (ideolojilerine) göre bir “Türkiye tasavvuru” vardır. Ve bunda da garipsenecek bir taraf da yoktur.

Yeter ki kurulan siyasal partilerin anayasada yazan hükümlere ihtilaf etmemeleri kaidesiyle. Türkiye’de demokrasi hareketleri ve demokrasinin yaşamsal süreç içinde herhangi bir müdahale görmeden olgunlaşmamış olmasından ötürü, popülist siyasetçiler ve emperyalist işbirlikçiler, halkımızın mukaddes değerlerinden ikbal amaçlı faydalanmaktan imtina etmemişlerdir.

Yalnız şu son bir aydır toplumumuza yansıyan olaylara baktığımızda, 2023 seçiminin de yine bildik “kutuplaşma” ve “ötekileştirilme” ekseni üzerinden sürdürüleceği kanısına varıyorum.

Bu biçimde müzakere ve diyalog ortamlarının, ideolojik ve fikirsel bağnazlıktan ötürü boğulması ve herkesin kendi doğrularını karşı tarafa “tek doğruymuş” gibi belletmeye çabalamaları, zaten düşük olan demokrasi kültürümüzü ve yarışmacı ortamımızı daha da “vasata” çekmekte.

Gerçekten de bazı şeyleri ülkemizde düşlemek ya da hayal etmek, ütopya olmaya mahkûm mu? Neden siyasi iktidarın başı ile ana muhalefet lideri bir araya gelerek, fikir alışverişinde bulunamıyorlar?

Şu anlayışla ülkemizin ne iktisadi liglerde ne de demokrasi liglerinde sınıf atlayabilmesi mümkündür: “Benden sonrası tufan!”

Belki çok kere yazdım ve tekrara düşecek… Farkındayım. Ama artık bir değişimin başlatılması gerekiyor. Her şeyden önce şunu kabul etmek “zorundayız”! Türkiye’de siyasal tercihler bakımından tasnif yapmaya kalksak karşılaşacağımız tablo, bir kesimde kendilerini laik, modern ve cumhuriyetçi diye tanımlayanlar…

Öte yanda daha muhafazakâr-mukaddesatçı bir yaşam tarzını benimseyenler. Sanırım bunu kabullenmek zorundayız. Türkiye kurulduğundan beridir mücadelesini içeride iktidar olma yolunda verirken, dışarıda da “muasır medeniyet” mertebesine erişmek için vermektedir.

Bu minvalde, Türkiye’nin hedefi çağdaş bir demokrasi mekanizmasının işlemesiyle beraber, çağdaş hukuk sistemi altında çağdaş devletler/ülkeler liginde ilelebet payidar olmak için gerekenleri yapmaktır.

Bugün için devlet dediğimiz tüm içtimai yaşam alanlarını ahtapot gibi saran aygıt, soyut bir kavram iken… Bu devlet denen aygıta yön veren ve aygıtın işleyişini anlamlandıran varlık, İNSANDIR.

İnsana içkin olmayan, insan adına hareket noktası olmayan hiçbir ideanın, bulunduğumuz çağdaş toplum formunda değer bulması ve görmesi anlamlı değildir. Türkiye Cumhuriyeti, neden devrim yapmıştı? Osmanlı İmparatorluğu’nun artık çağının çağdaşı olmayan toplum ve idare düzeninin, fertlerin ihtiyaçlarına cevap veremeyecek olmasından ötürü.

Nasıl ki bizim İslam medeniyetimiz ırkçılığı ve mezhepçiliği tasvip etmez. Cumhuriyet rejimi ve düzeninde de imtiyazlılık ya da ayrımcılık kabul edilemez. Ezcümle, Türk Vatandaşlığı üzerinden Türk olan herkes, bu devletin, bu cumhuriyetin asli unsurları olup, hiçbir biçimde de ötekileştirilemez.

İşte asıl ülkede örülen “korku duvarları” değil. Asıl mesele, medeniyetimizin değerleri üzerinden birbirimizi yaftalamamaktır. Bu ülke en az laiklerin olduğu kadar muhafazakârlarındır da. Ne zamanki kültürel hoşgörüyü ve tahammülü yaşamımızın bir değeri kıldık, o zaman sorunlarımız birer birer buhar olup uçacaklardır.

 

 
Toplam blog
: 706
: 83
Kayıt tarihi
: 18.05.16
 
 

Ben, Uludağ Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü mezunuyum. Şuan için öze..