- Kategori
- Futbol
Tek Çare...
Bir takıma başkanlık etme planınız varsa vereceğiniz vaatler çok önemlidir. Şampiyonluğa oynayacak takım, oynatacak hoca, yeni kaynaklar hemen hemen her başkan adayının vereceği vaatlerdir. Genel kurulda kendinizi kabul ettirirseniz zaten başkansınız demektir. Bursaspor'un 2010 senesinde kazandığı şampiyonluğun asıl mimarı sadece rahmetli İbrahim Yazıcı'dır. Yaptıklarıyla herkesin takdirini kazanmış, Bursasporluluğa yeni boyutlar kazandırmıştı. Zamansız vefatından sonra başa gelen Erkan Körüstan 1 yıl gibi bir süre takımın başkanlığını yapmış, deyim yerindeyse takımın 4 yıllık maddi birikimini 1 senede sıfır noktasına getirmişti.
Recep Bölükbaşı'nın başkanlığı kazandığı genel kurulda da ibra edilmişti kendisi. Sosyal medyada kendisini eleştirenler genel kurulda ibra kararını vermişti. Recep Bölükbaşı ise nasıl aday olmaya karar verdi bilinmez ama İbrahim Yazıcı kontenjanından başkan olduğu gerçeğini hepimiz biliyoruz. Ya da oy vermeye gidenlerin o faktörü değerlendirdiği... Bilmediğimiz tek şey çöküşün başladığıydı.
Şenol Güneş yönetimindeki takım üç başarı kıstasını aşamamış olsa da (Chikhura, son hafta Konyaspor maçı ve kupa finali) oynadığı futbolla beğenileri toplamıştı. Başkan Bölükbaşı ise bunun keyfini çıkarıyordu. Bir sonraki genel kurulda eli güçlü girmesine vesile olan bu durumu iyi değerlendirdi. Hocanın kalacak olması, kiralık oyuncuların bonservislerini alma iddiası, büyük markaların sponsor olacağı iddiası kendisini üç yıl bu koltukta oturtma vesilesi yaptı. Kupa finalinden sonra ise çakılma dönemi başladı.
Verilen sözler ayyuka çıktı. Hocanın gitmesi, oyuncuların gitmesi, Başkanın rakip taraftara ''Önce sizin başkan coşsun'' gibi küçük düşürücü söylemde bulunması, sponsor olacak denen büyük spor firmasının yalan olması, kulübün siyasiler tarafından abluka altına alınması, taraftarla olan diyalog, kurumsallıktan çok kahve kültürü ile kulübü yönetmek Bursaspor'u bugün bu duruma soktu. Sezon başında yanlış hoca ve oyuncu grubu seçimi ise adeta tüy dikti. Bu satıların yazıldığı gece Bursaspor sahasında Osmanlıspor'a 4-0 yenilmiş, belediyeden kırma sözde siyasi duruş olan takımın hocası kulübeden ''Daha fazla atmayın'' demesi sanırım durumu bize özetliyor. 2004 yılında bile bu kadar utandığımı hatırlamıyorum.
9-10 gün önce yapılan mali kurulda 270 Milyon TL borç olduğu açıklanmıştı. Neden ve nasıl olduğuna dair ucundan verilen bilgiler dışında genel bilgi verilmedi. Yukarıda da yazdığım gibi Spor giyim firması sponsorluk iddiaları yönetim tarafından yalanlandı ki sizin yönetime gelme nedeniniz belki de bu vaat idi.
Recep Bölükbaşı için istifa kaçınılmaz sondur. Bunun sebepleri ise yukarıdadır. Kapalı kapılar ardında ne konuşuyor bilinmez ama artık o koltuğu bırakmanın zamanı gelmiştir. Zaten artık maçlara bile gelme tenezzülünde bulunmuyor kendisi ve yönetici arkadaşları !
Bursaspor artık bir tünelin içindedir. Tünelin ilerisinde bir ışık var. Bu ışık ya bir tren ya da çıkış... Buna Bursasporlular karar verecek. Ya batacaksın ya da çıkacaksın.