Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Ekim '14

 
Kategori
Eğitim
 

Teknolojik eğitim

Teknolojik eğitim
 

Günümüzde teknolojinin neredeyse girmediği alan kalmamıştır. Bu alanlardan biri de eğitimdir. Bir toplum için hayati öneme sahip olan eğitim, sürekli güncel kalmalı ve değişimleri yakından takip ederek uyum sağlamalı hatta yönlendirmelidir. Bu sebeple zamanımızı şekillendiren en önemli unsur olan teknoloji, eğitimi yakından ilgilendiren bir saha halini almıştır.

Eğitim teknoloji ile birlikte yeniden dönüşmeye ve teknolojiyi içinde eritmeye mecburdur. Eğitimde bu dönüşümü sağlamak ise öncelikle öğretmenlerin görevidir. Eğitimin en dinamik unsurları olan öğretmenlerin bu dönüşümü sağlayabilmeleri ise büyük ölçüde, sahip oldukları teknolojik bilgi ve becerinin yanında, bu teknolojiyi pedagojik açıdan doğru ve yerinde kullanmalarına bağlıdır.

Teknolojiyi kullanma, değerlendirme ve anlama becerisi olmayan bir öğretmenin pedagojik anlamda yeterli olması pek mümkün değildir. Bu manada pedagoji teknolojiden ayrı düşünülemez. Özellikle son yıllarda MEB’nın Fatih Projesi kapsamında öğrencilere dağıttığı tabletlerle, artık ekonomik ve sosyal farklılıkları ne olursa olsun her öğrenci teknolojiyle daha da yakınlaşmıştır. Elinde tablet olan öğrencilerin karşısında, akıllı tahta ile bir öğretmenin teknolojiyi etkili kullanmasının, pedagojik amaçlarına ne kadar çok etki ettiği hem gözlem hem de araştırmalar neticesinde de görülmektedir. Teknolojiyi en çabuk alması ve kullanması gereken öğretmenlerin teknolojik duyarlılıktan ve beceriden yoksun olması, tekerlerinden biri patlak bir arabanın gitmesini andıracaktır.

Öğretmenlik yıllarımın ilk yıllarında, göreve başlamak için gerekli evrakları da yanıma alarak atandığım okula gitmiştim. Müdür odasına girdiğimde, müdür bey bilgisayarın ekranına eğilmiş, sinirli ve telaşlı hareketlerle bir şeyler yapmaya çalışıyordu. Benim odaya girdiğimi fark etmemişti bile. Parmağını klavyeye adeta bastığı harfin düğmesini ezmek istercesine basıyor, diğer elindeki fareyi ise boğmak istercesine sıkarak sertçe sağa sola hareket ettiriyordu. Sonunda bu çileli duruma daha fazla dayanamayarak fareyi masadan aşağı fırlattı. Kablosunda asılı kalan fare, masanın kenarında bir idam mahkûmu gibi can veriyordu adeta. Bu sırada müdür bey beni fark etti. Yüzümdeki şaşkın ifadeden deminden beri onu izlediğimi anladığından utanarak kızardı. Selam verip, kendimi tanıttıktan sonra bilgisayarda ne yapmaya çalışıyorsa yardımcı olabileceğimi söyledim. Onay aldıktan sonra bilgisayarın başına geçtiğimde ekranda gördüklerim beni hayrete düşürdü. Çünkü ekranda word dosyasındaki basit bir dilekçe formatının doldurulma işlemi vardır sadece. Halbuki az önce müdürün haline bakıldığında sanki karmaşık bir programlama işlemi yapıyor sanılırdı. Neyse birkaç dakika da işlemi yaptım. Müdür adeta bir kahramanmışım gibi gururla gözlerime baktı ve şöyle dedi: Müdür yardımcısı olur musun?

Teknoloji bilgim öğretmenlik hayatıma daha öğretmenlik yapmadan müdür yardımcısı olarak başlamama sebep olmuştu. Müdür bey’inde mensubu olduğu önceki yıllarda teknoloji bilmeden de belirli düzeyde yapılabilen eğitim günümüzde neredeyse teknolojisiz yapılamaz hale gelmiştir. Bu sebeple öğretmenler, teknolojik öğretim yöntem ve tekniklerini düzenli olarak kullanabilmeli, öğrencilerle sağlıklı iletişim kurabilmeli, bireysel farklılıkları dikkate almalı ve öğretim araçlarını kullanabilmelidir.

 
Toplam blog
: 50
: 445
Kayıt tarihi
: 19.05.12
 
 

1983 yılında doğdum. Hayatın yoğunluğundan fırsat buldukça yazarak rahatlamaya çalışıyorum. Yazma..