Telli Karganın suyu

Son çalışma gününü geride bırakmakta olduğumuz haftayı bir değerlendirdim de, benim açımdan faydalı bir hafta oldu.

Yorumlar tavan yaptı. Sıradan gibi görünen bir tavuk resmi gündeme oturdu.( Emef sağ olsun) CULDUZ saldırıma, derin blog mesajları içeren bir yorumla karşılık verdi. Cevap hakkını saklı tuttu.

Fulya geçen gün bir soru sordu bana “ Neden yazıyorsun?”

Cevap vermedim... Ciddiye almıyor gözüktüm. Bu arada aklıma gelmişken; Fulya, Ömer S Çetin, Sema Şener, Leyla Önder, Nazan Köseoğlu ve Ali Gülcü’nün ortak bir özelliği var.

İstanbul’da haftalık yayımlanan 20 bin tirajlı “ Yeditepe” isimli gazetede ( Gazeteden çok dergi ama) gülen yüzlerimizin süslediği köşelerimiz mevcut. ( İstanbul’da hiç olmadık bir yerde gazeteye rastlarsanız yazım aklınıza gelirde, meraklanıp içine bakarsınız diye karaladım bu hatırlatmayı. Biraz da reklâm tabii)

“Neden yazıyorum” sorusu dağıttı beni!

“ Sen neden yazıyorsun?” diye sorsam Fulya’nın vereceği cevap benim vereceğim cevabın anahtarı olabilirdi belki ama dedim ya ciddiye almaz gözüktüm!

Bu arada bir çay molası verelim ve siz neden yazıyorsunuz onu düşünün isterseniz!

Sonra soruyu değiştirelim Neden burada yazıyorsunuz’a getirelim.

“Sayımız artıyor” diyoruz ya..Neye göre artıyor?

Yetmiş milyon kişinin yaşadığı Türkiye’de hepimiz topu topu üç bin beş yüz kişiyiz.

Çok mu?

Hadi hesabı biraz geniş tutalım başka siteleri ve Blogları işin içine dahil edelim..

Yazan, eli kalem tutan yüz bin kişi var mıdır? (Çok iyimser tahmin)

“ Var” olduğunu kabul edelim.

Sonrada Yetmiş Milyondaki yüzdesel oranına bakalım.

Çok mu?

Fahrettin Hocamla aramızda aylardır süren bir espri var. “ Telli Karga”

Telli karga bir yemek!

Dedemin annesi Kara Ninem yaparmış, rahmetliyi hayal meyal hatırlıyorum. Onu düşününce İlk aklıma gelen sobanın arkasında, kutu içerisinde duran ördek yavrularının üzerine oturuşu oluyor. Bu ördek yavrularına bir şey diyorduk biz ama aklıma gelmedi şimdi.

Trajedi!

Tencerenin içine kırıyorsun yumurtaları arkasından basıyorsun suyu, kaynayınca biraz kırmızıbiber sepeliyorsun. Koca koca ekmek parçaları ile girişiyorsun.. Bir baş soğanın da varsa; breh breh..

( Hocam cevabı beleşten yazdım!)

Telli karga gibi yazmaktan korkuyorum ben! Hani altı üstü yumurta, bir litre suya ne gerek var?

Yumurtanın suyuna ekmek banmak adamı doyuruyor da, yemeğin özü kayboluyor!

Sorular, askıda hala!

Hepimizin cevapları farklı farklı!

Belki şimdiye kadar neden yazdığını düşünmeyen yüzlerce kişi var.

Ben Astrolojiye bağladım olayı Fulya, kova burçlarından iyi yazar çıkıyormuş. Bizim için birazda “dengesiz” diyorlar ama olacak o kadar!

Her yazının bir mesajı olması gerekli ya

Hani adetten.

Yazar sayısı artsın, telli karganın suyu azalsın.