Temiz bir sayfa

Her sabah yeni güne temiz bir sayfa açarak başlamak… 

Bembeyaz bir sayfayla sıfırdan… 

Unutulmuş ne varsa dünden kalan, acısı ve kekresi… 

Hiçbir şey hatırlamamak elektro şok olmuşcasına… 

Ne güzeldir doğan güneşe merhaba demek, ilk kez görüyormuşcasına… 

Melodiyi anımsatarak şakıyan kuşların sesleri… 

Parfüm gibi odalara kadar dolan çiçek kokuları… 

Ve, masumların en masumundan minik gülüşler…:-)) (Mehmet Burak’ım) 

Sağlıklı olunduğuna ve sahip olunan her nimete şükürler ederek… 

Bu şükrün verdiği sonsuz mutluluğu yudum yudum içerek… 

Böyle bir ruh haliyle her şeyi pembe, toz pembe görmez mi insan? Sanki bugün doğmuşcasına… 

***** 

Dün? Yaşanmış mıydı acaba? 

Belki de rüya idi geçmişteki hüzünler… 

Sanki yaşanmamış bir zaman dilimiymiş gibi… 

Dün dündür, dün bitmiştir, düne takılıp kalmayıp bugüne bakmalı ve hatta geleceğe... 

Tasavvuf bilgini , Hz Mevlana’nın dediği gibi: 

"Her gün bir yerden göçmek ne iyi. 

Her gün bir yere konmak ne güzel. 

Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş. 

Dünle beraber gitti, cancağızım,  

Ne kadar söz varsa düne ait. 

Şimdi yeni şeyler söylemek lazım." 

***** 

Biz de yeni, yepyeni, güzel mi güzel bir şeyler söyleyelim “hayata dair”… 

Yarışmak gerekiyorsa şayet, Kişi kendisiyle yarışmalı. 

Yüzleşmek istenirse, şayet, Kişi kendisiyle yüzleşmeli. 

Sorgulamak mı gerekiyor, önce kendimizden başlamalıyız… 

Sorgularken şu neticeye varıyoruz: 

Başımıza ne geliyorsa iyi veya kötü, sebebi başka yerde, sorumluyu başka kişide aramamak lazım. Sebep, biziz, kendimiz. 

Neden mi? 

İyi durumlar, tutarlı davranışlarımız, gayretli çalışmalarımız, akılcı harcamalarımız, üstlendiğimiz sorumluluğumuz, pozitif sosyal ilişkilerimizin neticesidir. 

Kötü durumlar ise, olumsuz alt yapıyı biz hazırladığımız içindir. Örneğin, beklemediğimiz zamanlarda, beklemediğimiz! kişilerin bizleri rencide etmeleri, yanlış arkadaş seçimlerimiz neticesidir. 

Keza bugün yakındığımız olumsuzluklarda, geçmişte ne yaptığımız veya yapmamız gerektiği halde ne yapmadığımız durumlar vardır. 

Zamanı kullanmak, tasarruf, savurganlık, çalışmak, tembellik, kötü alışkanlıklar, artılarda veya eksilerde yerlerini alacaklardır. 

Bunun böyle olduğu kesin olarak biliniyorken, nedense kabullenmeyiz, suçu hep karşıya yükleriz, bu yanlış. 

Tarafsız gözlemlendiğinde suçun hemen hemen tamamı bizimdir. 

Kabahat samur kürk olsa, kimse üstüne almazmış. 

Yürekli olalım, kabahat bizimse, samur kürkü de omuzlarımıza alalım. :-)) "Antalya’da sıcaklar bastırdı, kürk de omuzlarda yakıcı olur, kışın alsak omuzlarımıza...:-))" 

Yine başa dönelim yani sıfıra… 

Sıfırdan başlamak güzel,  

Yeni günün şafağında,  

Yeni doğan güneşle,  

Ve yeni beklentilerle,  

Yudum yudum mutluluklarla... 

Gönüller dolusu selam ve sevgilerle :-)) 

Yurdagül Alkan.