Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Sonsuzluk (Osman Özeker)

http://blog.milliyet.com.tr/yasev

04 Ağustos '12

 
Kategori
Ramazan'da Sağlık
 

Temizlik İmanın yarısıdır

Temizlik İmanın yarısıdır
 

Mübarek Ramazan ayının neredeyse yarısına ulaştık. Bu ayda özellikle de oruç tutan müminlere Allah sabırlar versin.

Son yıllarda Ramazan ayının yaz aylarına denk gelmesi bir taraftan oruçlu kalınan süreyi uzatırken, diğer taraftan da sıcaklarla ve susuzluğa karşı mücadele verilmektedir.

Ramazan ayı vesilesiyle dikkat çeken iki önemli konuyu burada dile getirmek istiyorum.

Malum Ramazan ayı bereket ve bolluk ayı, aynı zamanda hayır ayı. Bu ayda yapılacak yardımların, bu ayda verilecek sadaka, fitre ve zekâtların büyük bir önemi ve sevabı var.

Hali vakti yerinde olan insanlarımız, öncelikle komşularından başlamak üzere etrafındaki fakir fukarayı doyurmalı, giydirmeli ve yardım etmelidir. Bu yardımları yapılırken onur zedeleyici, alenen yardım yapılmamalıdır.

“Bir elin verdiğini diğer el görmemelidir.” Diyor İslam âlimleri. İşte yardımlar yapılırken çok hassas davranılmalı, insanlarımızın incinmesine, onurunun zedelenmesine vesile olacak davranışlardan kesinlikle kaçınmalıdır.

Yazımızın başlığını “İmanın Yarısı Temizlikten Gelir” dedik. Zira İslam dininde temizliğe ve temiz olmaya büyük önem verilmektedir.

Müslüman’ın önce kendisi temiz olacak, sonra ailesi temiz olacak, sonra da bulunduğu çevresi temiz olacak. İslam bu temizliği hem manevi anlamda, hemi de fiziksel anlamda ele almıştır.

Malum Ramazan ayı, iftar sofralarının bolca kurulduğu bir ay. Özellikle son yıllarda başını belediyelerin ve siyasi partilerin çektiği “iftar sofraları” kurulmaktadır. Bu sofralar bazen çadırlarda, bazen de sokak aralarında, caddelerde verilmektedir.

Özellikle sokak aralarında verilen iftar yemeklerinde “hijyen şartlarına” hiç uyulmamakta, bir tarafta ekmekler, bir tarafta tatlılar açık alanda bekletilmekte, çatal kaşıklar açıkta yerlerde sürünmektedir. Mevsimin yaz olması hasebiyle zaten var olan bin bir türlü sinek ve haşere dağıtılacak yiyeceklerin üzerinde dans etmektedir.

Rastgele toplanıp getirilen masalar silinmeden, üzerine herhangi bir örtü örtülmeden ekmek, bardak, çatal kaşık ve yemek servisi yapılması ise inanın her gün karşılaşılan olaylar haline gelmiştir.

Ramazanda hayır yapmak isteyen, iftar vermek isteyen kurum ve kuruluşlar, hayırseverler bu işin sevabını alayım derken farkında olmadan günaha girmektedirler,

İftar sofralarının sokak aralarında ya da çadırlarda verilmesine kimsenin itirazı yoktur, ancak bu hayırlar yapılırken temizliğe, sağlık kurallarına azami uyulmasına gayret edilmelidir. Aksi takdirde yapılan hayırların bir sevabı kalmayacaktır.

İslam’da temizlik konusunda ikinci olarak ele alacağımız konu camilerimiz olacaktır.

Camiler Allaha yakarışın, Allaha karşı sorumlulukların yerine getirildiği, Müslümanların huzur bulduğu ve kendisini Allaha yakın hissettiği kutsal mekânlarımızdır.

Ramazan ayı girmeden önce her cami yönetimi “elindeki imkânlar dâhilinde” camilerde “temizlik” işlerine girişilir, halılar silinir, yıkanır, camlar temizlenir kısacası camilerimizde kendilerini mübarek ramazan ayına bir başka hazırlar.

Ramazan ayında halkın camilere ilgisinin daha yoğun olması, özellikle de “teravih namazına” katılımın olması camilerimizin de temizlik ve hijyen yönünden çok dikkatli olmasını gerektirmektedir.

İslam dini Müslümanların camilere ve mescitlere giderken mutlaka temiz giyinmelerini, giyim ve kuşamlarına özen göstermelerini istemektedir. Kısacası camiye gidecekseniz, kokmayacaksınız, temiz olacaksınız, huşu içersinde Allahın huzuruna çıkacaksınız.

Özellikle büyük camilerde ve cemaati çok olan camilerde kalabalık olunması nedeniyle bir takım sıkıntılar yaşanmakta, hele bir de mevsim yaz ise “her türlü kokudan” insanlar nasibini almaktadır.

Camilere gelen bazı insanlarımız temizliğine özen göstermemekte, bir kısmı ayağına terden kokan çorabını tekrar giyerek camiye gelmekte, bir kısmı ise çorapsız camiye gelmektedir.

Özellikle ayağına çorap giymeden camilere giden insanlar büyük tehlike arz etmektedirler.

Ayağında “mantar” olan, ayağında “sedef” olan ve ayağında herhangi bir “bulaşıcı hastalık” olan vatandaşın bu ayaklarını bastığı yere cemaat başını koymaktadır.

Bu konuyla ilgili özellikle müftülük ve cami imamlarımız cemaati uyarmalarına rağmen birçok insan yine çorapsız camilere gitmektedirler.

Camilerimiz her şeyden önce “Allahın evidir”. Buralara ibadet için gidecek Müslümanlar temizliğe ve sağlığa azami dikkat göstermelidirler. Aksi takdirde “sevap” alayım derken “günah” işlemiş olacaklardır.

Ramazan ayının “hayırlara vesile olması” dileklerimle…

 

  Sonsuzluk (Osman Özeker) 04.08.2012

 

 
Toplam blog
: 287
: 3107
Kayıt tarihi
: 11.07.08
 
 

1949 Konya Ereğli doğumlu olup, halen İzmir'de oturmaktayım. A.Ü. Eğitim Fakûltesi mezunuyum  Ata..