Teoman ve Eyloşum

Eyloşum onu bana aşılayana kadar, ondan haberim yoktu benim ne yazık ki güzel okuyucum; lütfen beni ve densizliğimi affet. Farkında değildim onun güzel okuyucum. Kimin mi? Teoman'ın canıııım! Kimin olucak? İlahi güzel okuyucum. O henüz tam açılmamış, yarı baygın, çapaklı gözlerinle güldürdün beni doğrusu sabah sabah. İtiraf etmeliyim ki, sen bir alemsin. Aynı benim gibi... 

Türk pop müziğinde en çok Sezen Aksu'yu, Sertap Erener'i, Barış Manço'yu, Nazan Öncel'i, Soner Sarıkabadayı'yı severdim ben; önceleri güzel okuyucum.Taaaa ki, Eyloşum"Yaaa Cemo! Bıkmadın mı sen hep aynı şarkıları, şarkıcıları dinlemekten? Bak ben sana öyle birini dinleticem ki, bir daha ondan başka kimseyi dinleyemeyeceksin!" diyene kadar... 

- Söyle bakalım kimmiş o a benim çok bilmiş ikizlerim?!! 

- Kim olacak Teoman tabi ki canıııım. Başka kim olacaktı ki? 

- Neeee, kiiiim? Teoman mı dedin sen? 

- Ne oldu Cemooo? Birden katır tepmişe döndün? 

- Beni katır değil, yine sen çarptın şebek suratlı, kedi yavrusu!!! 

- Yaaa! Cemoooo! Başladın yine bütün hayvanlar alemini saymaya benim üzerimde. Hani anlaşmıştık seninle? Maymunum, şebeğim, kekliğim, bıldırcınım, yaban ördeğim, yaralı ceylanım, dut yemiş bülbülüm diye sevmiycektin beni. Sadece yavrum diycektin hani? Pis yalancı! Küstüm işte! 

- Ben ne yapiyim yavrum? vücudumdaki bütün tüyleri birden havaya kaldırabilen tek kadınımsın sen, sonsuz aşkımsın! 

- Niye? Ne oldu ki? Ne yaptım ki yine ben??? 

- E, Teoman dedin bana sabah sabah... Yetmez mi? 

- Nası yani? Bu mudur yani benim bu günkü suçum? Teoman? Allah Alllaaah! Çattık yani? Fesüphanallah! Ne alem adamsın sen! hiç Bitmeyen şaka gibisin. Ya da sonsuz bir şarkı?!.. 

- O yüzden sevmiyor musun beni? 

- Eveeet... De... Bunun, sevgimizin Teoman'la ne ilgisi var şimdi? onu anlamadımdı ben Cemom! 

- Anlatayım bak şimdi yavrum! Ben o herife, Teoman mıdır her ne haltsa... işte gıcık ona oluyorum. Hem de nasıl bilemezsin. 

- herif??? Halt??? Teoman??? Nası getirdin bu üç kelimeyi sen yan yana aşkitooom??! Anlat bakayım şimdi. Çakma Cem Yılmazım benim! 

- Bak bana çakma Cem Yılmazım deme! Çeker giderim şimdi! 

- Tamam, tamam anlat hele... Niye gıcık olurmuş benim minik kuşum bu herife?! 

- Ben? 80 kilo adam? Minik kuş? 

- Suyunu çıkarma anlat işte Cemooo! 

- İyi anlatayım hadi. Ben o Teoman kadar gıcık, antipatik, alkolik, kadın haylazı, kadın arsızı, cool olma meraklısı bi adam görmedim aşkım. 

- Bak bi dinle sen onu... Bi daha onu dinlemeden yapamıycaksın dedim sana. Hadi Cemooo! kırma beni. 

- Yok! İstemez! kalsın! Senin hatırın için bile dinlemem o gıcık, salya sümük adamı! 

-........................ 

- Tamam, tamam, kırmıycam seni. Bak bi kere dinliycem. Bi daha da dinlemem seni. Bi tek senin için dinlerim o serseriyi! 

-............................ 

Bir kez dinledim Teoman'ı laf olsun; Eyloşumun da hatırı yerde kalmasın diye... Dinleyiş o dinleyiş... Eyloşum haklı çıktın yine. 

Kardeşim! Bi adam bu kadar mı güzel söyler şarkıları? Bu kadar mı kendileşir şarkı sözleriyle? Saf, yalın, kendi halinde? 

Şimdilerde hep onu dinliyorum. Her değişken ruh halimde de... Eyloşumu düşünürken de... Üzgünken de, kızgınken de, sevinçten delirmişliğimle de, sevişirken de, aşktan feri kaçmış uykusuz gözlerimle boş boş tavana bakarken de... Yüzüm kıpkırmızı, ona yaptığım haksızlığı hiç aklımdan çıkarmayarak... 

Ben bir iletişim uzmanına yakışmayacak kadar önyargılı, ilk izlenim hatalı, imaj hatalı, haksız bir yanılgıya düşsem de... 

Siz her ruh halinizde Teoman dinleyin yine de... Bırakın pişman olmayı, aşık olacaksınız bu adama. Garanti ederim size.