Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Eylül '15

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Terör, egemen dış güçlerin eseridir

Mustafa ACER          15. 09. 2015

Türkiye’nin terör bataklığına düşmesi nasıl sağlandı? Bir düşünelim.

Egemen Dış güçlerin Ortadoğu’yu karıştırarak “Bölgenin enerji ve su kaynaklarını ele geçirme ve İsrail’e güvenli bir bölge yaratma projesi” olan BOP daha 1993 yılında hazırlanmış ve fırsat buldukça NATO toplantılarında dillendirilmeye çalışılmıştır.

Türkiye’de o dönemde yönetimde olan hükümetler bu projeye şiddetle karşı çıktıkları için uygulanma imkanı bulamamıştı. Ayrıca o dönemde Türkiye’de yürütülen yıldırma ve sindirme faaliyetleri ile Org. Eşref BİTLİS, Necip HAMBLEMİTOĞLU, Ahmet Taner KIŞLALI, Uğur MUMCU suikastları, Terörle mücadele timinin uçağının düşmesi ve Turgut ÖZAL’ın ölümü hep soru işareti olarak kalacaktır.

Ne zaman ki Egemen Dış güçlerin icazeti ile kurulan AKP Hükümeti; Irak işgali ile başlayan BOP sürecine destek vermeye başladı, böylece İslam ülkelerinde kan, gözyaşı, sefalet ve huzursuzluk hiç eksik olmadı.

Bu dönemde Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN; Dünya Yahudi teşkilatından ve Amerikan Yahudi örgütünden Yahudi olmayan hiçbir kimseye nasip olmamış olan “Cesaret Ödülü” alarak İsrail’in emellerine hizmet etmeye hazır olduğunu gösterdi. Böylece BOP Eşbaşkanlığı ile görevlendirildi. Ondan sonra da İslam ülkeleri birer - birer avlanmaya ve kan, gözyaşı ve sefalete sürüklenmeye başladı.

Ardından Türk askerinin başına çuval geçirilerek esir alınması, Türk ordusunda görev yapan değerli komutanlar ve değerli halk önderinin; uydurma delillerle Ergenekon, Balyoz, Casusluk soruşturmaları ile kumpasa alınması, böylece Türk Milletinin mücadele gücünün kırılmaya çalışılması, Türkiye’nin parçalanma projesinin birer parçası olmuştur. Ayrıca çözüm süreci diye bir ihanet süreci yürütülerek, Egemen Dış güçlerin kontrolündeki terörün güçlenmesi sağlanmıştır.

Türkiye’de ve Ortadoğu’da oynanan bu oyunları tarih kaydetmiştir. Bunları ayrıca anlatmaya gerek yok. BOP uygulamaları nedeniyle, İslam inancına sahip insanların yaşadığı Ortadoğu ülkelerinde 12 yıldan beri kan, gözyaşı ve sefalet devam etmektedir. Bu sürecin yaşanmasında AKP’nin katkısı çok büyüktür. AKP destek vermeseydi bu süreçlerin yaşanması mümkün değildi.

Egemen Dış güçler kendi emellerini gerçekleştirmek için herkesi kullanabilirler ve kandan, gözyaşından, kendi emellerine engel olarak gördükleri insanların sefaletinden zevk alarak her türlü kötülüğü yapabilirler. Egemen Dış güçlerin amaçlarına erişebilmesi için hiçbir yasa ve insani değerin önemi yoktur. Kendi amaçlarına hizmet edecek herkesi, her şeyi, her olayı kullanır ve ikiz kuleleri yıkmak dahil her türlü provokasyonu yapabilirler.

Türkiye’yi parçalama sürecinde; Kuzey Irak Kürt yönetimi, PKK, PYD, IŞİD, ÖSO gibi illegal örgütler sanki birbiri ile çarpışıyormuş gibi görünmesine rağmen aynı amaca hizmet ettikleri için her biri Egemen Dış güçler tarafından desteklenmekte ve kaos ortamı yaratılmaktadır. Sonuçta olan Ortadoğu’da yaşayan insanlara olmakta, insanlar; kan, gözyaşı ve sefalet içerisinde çaresiz bırakılmaktadır. Bu senaryoyu yaratan Egemen Dış güçler de ellerini ovuşturarak istedikleri sonucu elde etmek için her türlü kışkırtmaları yapmakta ve her türlü maddi destekle uluslararası teröristleri bölgeye yığarak kargaşa çıkarmanın yollarını aramaktadır.

Türkiye üzerinde oynanan oyunlar da bu senaryonun parçasıdır. Egemen Dış güçlerin amacı bellidir. İsrail’in egemenlik sahasını genişleterek, Ortadoğu enerji ve su kaynaklarını istedikleri gibi kullanmaktır. BOP bu amacı gerçekleştirmek için yürütülmektedir. Egemen Güçlerin istihbarat ajanları; bugün de Türkiye’de faaliyet göstermekte ve teröristlerle işbirliği halinde kışkırtıcı eylemler yürütmektedir.

BOP’un yürütülmesi, bu amacı gerçekleştirme konusunda engel olanların yok edilmesi esasına dayanır. Bu arada masum insanlar öldürülmüş, tesisler, tarihi değerler, binalar, araçlar, yollar yıkılmış – yakılmış hiç umurlarında değildir. Bu işi özellikle ajan kışkırtıcılar ve onların tuttukları maşalar, olayları körüklemek için planlı olarak yapmaktadır.

Türkiye Cumhuriyetinin ulusal bütünlüğünü düşünen herkesin bu oyunlara gelmemesi, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı herkesin birlik ve beraberlik içerisinde bu oyunu bozması zorunludur. Türkiye’nin parçalanması Doğuda yaşayan vatandaşlarımıza hiçbir fayda sağlamayacaktır. Ancak BOP’u uygulamak isteyen Egemen Dış güçlerin emellerine hizmet etmiş olacaktır.

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları etnik ayrımcılık yapacak seviyede bir farklılaşmaya gidemez. Çünkü biz evlilikler ve dostluklarla bir olmuşuz, birlikte yaşamayı bir hayat tarzı olarak benimsemişiz. Bir olmuşuz, birlik olmuşuz, bir ulus olmuşuz. Doğulu bir vatandaşımız batıda yaşıyorsa, bu yaşantısından vaz mı geçecek? Güney Doğuda yaşayan vatandaşların etnik ayrımını yapmak mümkün mü?

Biz Egemen Dış güçlerin emellerine alet olup birlikte yaşamaktan vazgeçemeyiz.Onların planlarını Türkiye üzerinde oynadıkları oyunları hep birlikte boşa çıkarmak zorundayız.

HDP’de Türkiye Partisi olmaya ve birlikte yaşamaya evet diyorsa, Türk siyasetinde yerini alır. Türkiye’nin kalkınması, gelişmesi ve bölgesel farklılıkların giderilmesi yönünde çalışmalarla etkin bir politika yürütebilir. Fakat faşizan bir anlayışla etnik ayrımcılık yapar ve terörle işbirliği yaparsa, buna müsaade edilemez.

PKK bir terör örgütüdür ve Egemen Dış güçlerin Türkiye’yi parçalamak için kullandığı bir taşerondur.Bunu gören, Türkiye’nin ulusal bütünlüğünden yana tavır alan her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı; Egemen Dış güçlerin maşası olan terör örgütü ile ilişkisini kesmesi ve terörü lanetlemesi gerekmektedir. PKK’nın lideri olan Abdullah ÖCALAN tarihte ihanet ile yerini almış T.C yasaları ile cezalandırılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ne bir terör örgütü olan PKK ile nede onun lideri Abdullah ÖCALAN ile görüşemez. Terör baskısı ile yapılan görüşmeler çözüm değil, Türkiye Cumhuriyetinin parçalanmasına giden bir süreç olur.

Eğer hiçbir etnik kimliğe karşı ayrımcılık yapmak istemiyorsanız, Güneydoğunun sorunlarını çözmek için o bölgenin Demokratik temsilcileri ile görüşerek çözmenin yollarını aramak zorundasınız. Bütün sorunlar Demokratik ortamda görüşülür, böylece vatandaşın huzur ve refahı sağlanır. Bu uygulama Türkiye’nin ulusal bütünlüğünün korunması için şarttır.

Türkiye Cumhuriyetinin ulusal bütünlüğünü düşünen her kesimden vatandaşımızın, Egemen Dış güçlerin Türkiye üzerinde oynadığı oyuna fırsat vermemesi ve birlik - beraberlik içerisinde bu oyunu bozması zorunludur.

Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Türk Milleti ile birlikte kurduğu ve yücelttiği Türkiye Cumhuriyeti; “Yurtta sulh, Cihanda sulh” prensibi ile onun İlke ve Hedefleri etrafında birlik olacak ve Türkiye üzerinde oynanan oyunlara fırsat vermeyecektir.

 
Toplam blog
: 66
: 317
Kayıt tarihi
: 23.04.12
 
 

İTÜ Makina Fakültesi 1974 mezunuyum. Ankara İTİA İşletme Yönetiminde master yaptım. Mühendislik v..