Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Aysegül Akbay Yarpuzlu

http://blog.milliyet.com.tr/yarpuzlu

24 Ağustos '12

 
Kategori
Siyaset
 

Terör karşısında ortak tavır

Geçtiğimiz hafta yine vizyondakilerin başında ‘terör’ vardı.

Önce CHP milletvekili Hüseyin Aygün kaçırıldı. İki gün sonra serbest bırakıldığında yaptığı ılımlı açıklama Kürt yanlısı, terörü kollar korur yorumuna sebebiyet vererek, milletvekilinin CHP’den istifayı düşünmesi noktasına kadar vardı. Sonra BDP’liler bir danışıklı dövüş gösterisiyle, PKK’lı militanlarla kucaklaşma görüntülerini basına dağıttılar.

Tam zavallı alternatifsiz Kürt gençlerinin, koşullar ve zorlama ile katıldıkları örgüt ve dağ yaşamında neler çektikleri ve onların da barış isteyen insani tarafları olduğundan söz edilmeye başlanmıştı ki; Foça olaylarının ardından Gaziantep patlaması vakası oluştu. Böylece yeniden istihbarat tartışmaları, Uludere’ye kadar geri giden devlet-vatandaş ilişkisi yorumları, Suriye, BOP, Türk-Amerikan ilişkilerinin bölgedeki boyutları ve güncel gelişmeler ve nihai söz olarak, terör karşısında, siyasi kanat tartışması olamayacağı ve herkesin ortak tavır alması gereği sözleriyle nokta kondu.

Bu esnada, sığınmacılar, kimyasal savaş, uluslar arası anlaşmalar, özerklik, BDP-PKK pastası ve tampon bölge konularını da dinledik, izledik. Bütün bunlardan çıkardığım iki sonuç var, liberal gözlüklerimle. Birincisi, bireyi gözeten politikalar.

Kürt vatandaşlar, ya da azınlık ya da terörist, nihayetinde, kendiliği olan birer bireydir. Bu bireylerin Türkiye’nin ve Orta-Doğu’nun Kürt meselesi konusunda takınacakları tavır ve verecekleri kararlar, kendilerinindir. Kimisi, yasalara ve mevcut devlet düzenine uyumu kimisi terörist örgütle savaşmayı, kimisi kültürel haklar adına entelektüel mücadeleyi seçebilir. Karşılarında yasalar vardır. Bu yasalara uymak ya da uymamak, mevcut sistem içinde beraberinde belli sonuçlar doğurur. Bu sonuçlara katlanmak ya da katlanmamak adına demokratik ya da silahlı mücadele yolları gene kişinin kendi kararına kalır, beraberinde getireceği yaşam koşullarıyla birlikte. Fakat insan öldürmek, insan haklarının çiğnendiği iddiasındaki Kürt direnişinin silahlı kanadının bizzat insan haklarını çiğneyişidir. Yaşama hakkıyla başlayan insan haklarını kendine göre yorumlayanlar devlet kurduğunu bile ilan etse, insanlığın ve uluslar arası kamuoyunun gözünde gene de teröristtirler.  Ve güvenlik denilen kavram dünyanın her yerinde devletlerin bütçesinden en büyük payları, haklı canına, malına gelecek her türlü kasten korumak için harcar.  Terör sürdükçe, savunma da vuracaktır. Buna hiç şüphe yok ve insan öldürenler hukuk huzurunda hak ve adalet savunucusu olamazlar. Evet, terör karşısında ayrılığa düşmeden tek ses olunmalı.

TERÖRE DUR!

 
Toplam blog
: 46
: 361
Kayıt tarihi
: 21.03.12
 
 

Halk Sağlığı Profesörü, Kamu Yönetimi ve Avrupa Birliği Uzmanı   ..