Terörle masaya oturun, mallarınızı satın!?

Bırakın  topraklarını, bir vatandaşının bile burnu kanasa savaş ilan edebilen, ülkeleri işgalden çekinmeyen bir ABD' nin yandaşı olmak tarihimizde daha sonraları utanılacak olaylar zinciri olacaktır.

Özgürlüklerin hamisi olduğuna kendisi nasıl inanmışsa, farklı ülkelerde iktidara getirdiği partiler vasıtası ile o milletlere de inandırmayı başarabilen bir siyasetin adı, vahşi kapıtalizmin en büyük aktörüdür ABD.

Bugün kendimizi kandırmamıza hiç gerek yok. Başbakan Erdoğan' dan tutunda, sayın Demirtaş' a kadar her siyasetçi ABD yolunu tutmuş; dönüşlerinde farklı fikirlerin sahibi olmuşlardır.

Kimine gaz veren. kiminin gazını alan hep ABD olmuştur.

Türk toplumunu ABD dünya görüşüne entegre edecek toplum mühendisliğini onlar yaratmışlardır. Meyvesini de maalesef onlar toplayacaklardır.

Askerinin başına çuval geçirilmesine bile ses çıkaramayan Türkiye' nin oluşması, İslama küfür eden birinin NATO genel sekreteri seçilmesine onay veren Türkiye' nin var olması...

Limanlarının, haberleşme sistemlerinin, maden işletmelerinin, büyük petro-kimya tesislerinin, ... tekele kadar önem arzeden can damarı kuruluşlarının yabancılara satılmasının gerçek nedeni kasamıza para girmesiyle mi alakalı olmuştur?

Özaldan sonra yapılan her özelleştirmenin getirdiği artıları kim anlatabilir? Türkiye gerçekten bu değerlerini fakru zaruret içinde kaldığı için mi yapmıştır? AKP iktidarları dönemminde satışlar niçin artmıştır? Kendi kendini besleyebilen bir ülke tarımını, hayvancılığını nasıl yok etmiştir? Anadolu toprakları terk edilerek güzelim beldeler bir plan dahilinde mi bozkırlaştırılmıştır?

Özellikle genç nüfus başta olmak üzere çalışanların önemli bir kısmı meslek sayılmayacak işlerde asgari ücrete niçin mahkum edilmişlerdir?

Toplum islam gelenekleri bahane edilerek aktiflikten alıkonmuş, makarna kültürüne niçin getirilmiştir?

Muhalefette kalan siyasi partiler niçin muhalefet edemez hale gelmiştir?

Yazarı, gazetecisi neden korku içindedir?

Kısaca neden bu ülkede hala onbeş milyon yoksul kotası vardır?

Başa dönecek olursak, Türkiye bize dost olarak gösterilen ABD' nin yanında.

ABD, kendi  menfeatleri için yaşar. Bu onun değişmez kuralıdır. ABD menfeatlerine ters düşen her şey ABD' nin düşmanıdır.

Yine ABD kendi menfeatleri için ülkeleri işgal eder, yine ABD işgal etmeyip kullanmak istediği ülkelerin zayıf düşmesi için kendi icat ettiği gelişme modelleri ile varınızı yoğunuzu elinizden sattırır.

Yine ABD kendi güvenliği ile ilgili her şeyi gerekise yok ederek çözer. Terörle masaya oturmaz. Yok etme ABD' ye göre yegane çözümdür.

Türk ordusu dünyanın en büyük ordularından biri olmasına rağmen, terörün bitmeyişinin nedenini iyi mücadele etmiyor olmamızda değil, bugün terörle niçin masaya oturduğumuza bakmalı, masadan ne şekilde, kimin hesaplarına uygun olarak kalkılacağında aranmalalıdır.

Türkiye gibi aktör ülkelerin, bir buçuk milyon Irak' lı müslüman ölürken sesini çıkarmayıp, Suriye olaylarındaki tutumuna bakmak lazım.

Terörle masaya oturmayan bir ABD' nin yanındayız ama, hem terörün hem ekonominin ters köşesinde durmamızı da ABD destekler haldeyse bu mesafeler Türk Milletinin iradesiyle olmuş olması mümkün değil.

Bitirilemeyen terör ve cumhuriyet kazanımlarının elden çıkarılmasına eklenen yeni yasayla kabul ettiğimiz yabancıya toprak satışlarımız ne kadar hayra alamet olacak?

Yüz yl öncesi başarılamayanlar bugün kendi oylarımızla tere yağından kıl çeker gibi birer birer maalesef gözlerimizin içine bakarak kendi ellerimizle bize yaptırılıyor.