Bırakalım şu ABD ve NATO tarafını

Şimdi ne oldu?

Otuz dört  vatandaşımızın  bombalanarak ölmesinden sonraki manzaraya bakın. ABD  başta olmak üzere olayda herkesin parmağı var ama her nedense suçlu bulmak hala mümkün değil.

İyiki birileri kalkıp  "bizim pilotlar şöyle bir gezinelim demişlerde, kaçakçıları görünce tetiğe yanlışlıkla dokunuvermişler" demedi.

Her şeyin en iyisini bilen iktidarımız, cumhuriyetin değerlerini yıkmaya uğraşırken, cüpbe ve türbanı meclise, ordu evlerine sokmayı din özgürlüğü zannederken, vatandaşları bombalanarak ölüyor da istihbaratın kimdenden geldiğini ve kimin  "vur" emri verdiğini bilemeyecek kadar karanlığın içinde kalıyor.

Cumhuriyetin her döneminin inciğini boncuğunu da ortaya dökerek, vatandaşı cumhuriyet faziletinden başka mecralara götürmeye çalışırken vatandaşlarını birileri bombalatıyor haberi olmuyor.

Neden?

Özellikle NATO' ya girdikten sonra Türkiye hep ABD' den gol yedi.Hep ikna edilen, halkı kandırılan taraf oldu.

Otuz dört kişinin ölümüyle neticelenen olayın ardında kaza mı var, kasıt mı var, aldanma mı var, aldatılma mı var devlet bilemiyor. Sorulanlara açıklık getiremiyor.

O halde, bu çetrefilli olaylar zincirinin arkasında ne var?

Ne türlü kirli bir oyun sahneleniyor?

Bu soruların cevabını "arkamda yüzde elli halk desteği var" diyen iktidar açıklamak zorunda. Artık günümüz dünyasında sırlar saklanmıyor. Günün birinde hesaplar ortaya mutlaka dökülüyor.

Dört aydır bu gerçekler ortaya niçin çıkarılamadı?

Balyozun, ergenekononun  var edilen şifreleri bir gazete tarafından çuvallarla dağıtılırken "destur" diyemeyen bir iktidar otuz dört kişinin ölümüne sebep olan olaylar zincirinde de habersiz olamaz. Madımak olayının zaman aşımına uğramasını hangi iktidar içine sindirebilir ki, Uludere olayını örtpas etmeyi  kabullensin.

Bu tür olayların ardında birileri yoksa, birileri gizli kalmasını istiyorsa milletin bunu da bilmeye hakkı var.

İkili oyunların hiç bir zaman sonu gelmez. Otuz yıl önce ABD' ye bayrak açan gençler bugün kahraman ilan edilmelerinin nedeni nedir? Hem ABD politikalarını kendi milli politikanız haline getireceksiniz hem ABD düşmanlarını bugün kahraman olarak içinize sindireceksiniz.

Ekonomik ve siyasi bağımsızlığınızı ABD çizgisinde sürdürmekten çıkan bir sonuç var:

Etnik ve mezhepleri yeniden hortlatarak insanları birbirine düşman kamplara bölerek, ülkelerin zayıplatılarak güçsüz duruma düşürülmesi, uluslar arası finans kurumlarına muhtaç edilmesi batının siyaseti değil mi?

Şimdi bizde bu olayların sosyal ve ekonomik hareketliliği yapılmıyor mu?

Adı konamamış ölümlerin sorumlularının bulunmayışı, kanayan yara olarak bırakılması, zamanı gelince kullanılması, iç çatışma ve bölünmenin fitilinin yakılması için yeterli mi olması bekleniyor?

Dikkat ederseniz mahalle kavgaları bile iki çocuğun dalaşmasıyla başlıyor.

Garip olan şu ki, bu memlekette ileri demokrasiye geçiş adı altında yürütülen politikalar halkın varlığından uzak, sevgisinden uzak, merhametinden uzak çizgilerde yapılıyor.

Çünkü ABD ve NATO  sevdamız birgün bizi felaketlere sürüklemeye yetecek.