Tesadüf

Yazımı biraz uzatmak istiyorum. Daha önce yazmıştım , ilave yapıyorum.

Türk milli takımımız Almanyaya takıldı.

Maça üstün başlayan bizdik. Orta sahada üstünlük sağladık. Daha sonra golü bulduk. Almanya silkelendi ve klasik gollerini attılar. 2-1’i bulduklarında Rüştünün hatası vardı. Rüştü Fenerbahçedeyken yıllarca Fenerbahçe’nin avrupada canını okudu. O da klasik hatalarından bir tanesiydi. 2-2’lik sonuç Semihin eseriydi. Zaten bu turnuvada Milli takım başarılı olmuşsa Uğur Colin ve Semihin sayesinde olmuştur. 3-2’yi getirdiklerinde ise bir inanmışlığın zaferi vardı Almanlarda. Rahat rahat geldi adamlar oraya.

Defansımız yine bozuk. Orta saha 1-2 tane top yapan adam var. Bir tek forvetle olmuyor. Acaba finale çıksaydık ve kupayı alsaydık yıllarca turnuvalara katılmayı bekleridik. Bu bizim için iyi oldu.

2002 yılında üçüncü olduk. Yıllarca turnuvalara katılmadık ve şimdi yarı finaldeyiz. Bu bir tesadüftür.

Biz geçelim euro 2008'e: Euro 2008'den ne öğrendim?

Euro 2008'den öğrendiklerim şunlar: Bu turnuvada eğer iyi adamların varsa duran toplarla da sonuca gidebileciğimizi öğrendim. Futbolda hiçbir zaman favori maçlar yoktur. Eğer karşındaki rakip kadar koşarsan başarılı olursun. Duran toplarla şampiyon olan Fenerbahçe ''nasıl olsa golleri duran toptan diyerek küçümseyenler'' bu turnuvada duran topun önemini anlamışlardır umarım.

Ve en önemlisi FUTBOL İYİ FUTBOLCULARLA OYNANIR. Bunu öğrendim.