Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ağustos '11

 
Kategori
Futbol
 

TFF-UEFA Ortak Yapımı Sunar: Yargısız İnfaz!

TFF-UEFA Ortak Yapımı Sunar: Yargısız İnfaz!
 



Geçenlerde, “Trabzonspor, Bekleyen Derviş mi?” başlıklı yazı yazmıştım.

Bugün birkaç saat içindeki gelişmeler, TFF’nin baskıyla aldığı kararlar, o yazının başlığını değiştirmek, bu başlık altında yayımlamak gereğini doğurdu. Çünkü ortada, deyiş yerindeyse, bir “tezgah” var. Çünkü çelişkili kararlar, kimi takımların korunması, “tezgah”ın olduğunu gösteriyor. Çünkü bunun Fenerbahçe’yi saf dışı bırakmaya yönelik olduğunu gösterdi.

Trabzonspor, “şike” iddialarıyla başlayan süreçte büyük bir beklenti içine sokuldu. “Milli mutabakat” sağlayanlar, şampiyonluğu

Trabzonspor’a verdiler; beklediler ki, TFF de bunu resmileştirsin.

TFF, “milli mutabakat”ın gereğini yaptı; UEFA da, Trabzonspor’u Fenerbahçe’nin yerine doğrudan Şampiyonlar Lig’ine aldı.

“Tezgah”ın içinde “Büyük”ler de var, “küçük”ler de...

Futbolun “Büyük”leriymiş!

TFF, özerk kurummuş!

Hadi canım sen de!...

****************************************

(1.08.2011 tarihli ve “Trabzonspor, Bekleyen Derviş mi?” başlıklı yazı)

Bu da nereden çıktı?

Nereden çıkacak, klavyenin tuşlarından...

“Var”ların “yok”, “yok”ların “var” olduğu günler, günleri kovalıyor. Gün batımları, gün doğumları, günleri “eski” yapıyor. Bizde “eski”, adamına göre değişiyor; bakıyorsun “eski”, çarpıtılmış olarak, “yeni” diye çıkıyor karşınıza.

Unutkan bir toplumuz ya!

Unutan çok, anımsayan az olunca, sesi çok çıkan, her şeyi ters yüz ediyor. Düşünme/ kavrama/ anlama yetisini “büyük”lere devreden kişi/ler, bütün “hak”larını da yitirmiş oluyor.

Ne güzel değil mi?

Sen düşünmeyeceksin, anlamak için kafa yormayacaksın, her şeyini devrettiklerinin dediklerinden aklında kalan yarım yamalak bilgi “kırıntı”larını, hâşâ, Allah’ın buyruğu gibi sunacaksın. İtiraz eden de olursa, günün suçlama modası neyse, onunla damgalayacaksın karşındakini....

Ne güzel değil mi?

DTCF’de hocamız Prof. Dr. Gündüz Akıncı’nın bir saptamasını gel de anımsama:

“Biz, olaylar karşısında ‘Neden’, ‘Niçin’, ‘Niye’ gibi soruları sormasını bilmeyiz. Büyüklerimizin dediği doğrudur, anlayışını benimseriz.”

Böyle olduğu içinden “fikri” yönden bir sıkıntımız yoktur; bunun için de kafamızın içi boştur. Şimdi, bunları duyan “halk dalkavukları”, bizi “halk düşmanı” ilan edebilirler. Çünkü onların bir bölümü, düşünmeyenin “aklı”na ipotek koyanlar, bir bölümü de, “aklı”nı bedelsiz başkalarına devredenlerdir.

Niye bedelsiz?

“Akıl”, bir “yük”tür onlar için.

Ne güzel değil mi?

Romanya’da “asker”in, “polis”in futbol takımı vardı.

“Asker”in takımı, Steaue Bükreş; “polis”inki Dinamo Bükreş’ti.

“Asker” takımından Hagi, sanıyorum albaydı, Galatasaray’da futbolcu olarak harikalar yarattı. Hagi’nin sadece ayakları, kafası çalışmazdı, çenesi de çalışırdı.

Ne güzel değil mi?

12 Eylül’ün külyutmaz paşası Kenan Evren, bir emirle, Ankaragücü’nü nasıl da aldırmıştı 1. Lig’e. Koskoca Ankara’nın 1. Lig’de takımı olmaz olur muydu hiç?

Kenan Evren, “olmaz”ı “olur” yapmıştı iki dudak arasından çıkan bir lafla. Şimdi, Kenan Evren kafasında bir asker çıksa, benzer biçimde davransa, aklından zoru var denir, bir “hane”ye kapatılır.

Ne güzel değil mi?


Bir zamanlar, Olağanüstü Hal Valisi, hakemlere seslenmiş, Diyarbakırspor’a hoşgörülü olunmasını istememiş miydi? Vali Bey, penaltı verilmesi, ofsayttan atılan golün geçerli sayılması gibi, akla durgunluk verecek görüşler ortaya koymuştu. Kısacası, devlet, terörü önler düşüncesiyle Diyarbakırspor’un 1. Lig’de olması gerektiğini düşünüyordu.

Düşünülen olmadı, istenen oldu.

Ne güzel değil mi?

*****

Geçenlerde, kanallarda gezinirken bir “cemaat kanalı”nda durdum. Durmak yetmedi, programı sonuna kadar izledim.

Konu Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe’ydi.

İki sunucu, bir hukukçu akademisyen, bir de Aziz Yıldırım’ın avukatı.

Avukatı görünce (kendini övmesi, anılara dönmesi kabak tadı vermeye başladı), programı izlenmeye değer buldum. Akademisyen Trabzonlu’ymuş. Zaten, Karadeniz fıkrası anlatır bir havada konuşuyordu.

Muhterem ne dese beğenirsiniz?

“Haftaya şampiyon değişecek.”


Belki de bizim bilmediklerimiz biliyor/dur.

*****

Wikileaks belgelerinde, “örtülü ödenek”ten futbolcu alımı için para aktarıldığı iddia edilen Trabzonspor, şimdi, “şike” iddiaları nedeniyle, şampiyonluk bekliyor.

Süper Toto Süper Lig’de sona gidilirken patlatılan demeçleri anımsayalım:

Fenerbahçe
’nin dışındakiler, Trabzonspor’un şampiyonluğunu istiyor/du. Bu konuda, içlerinde bakanlar da vardı, “milli mutabakat” sağlanmıştı.

Trabzonspor,
yüzü güleceği günü/ günleri bekliyor olmalı!

Bilemeyiz, o gün/ler gelir mi, gelmez mi?


TURGUT ÇELİK/ Mersin (Geçici olarak İstanbul)

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..